Sevgili okuyucularım;
İşgalci Emperyalist Devletler, işgal ettikleri Devletteki Bölgeyi dilediği gibi kontrol etmek ve Devletinin özgürlüklerini kısıtlamak için oto kontrollü uygulamalı yöntemleri geliştirerek, yalınız canlılar için değil, Doğa, akarsular, yeraltı yer üstü kaynaklar ve tüm İnsanlar üzerinde güçlerini kullanırlar.
Emperyalist güçlerin yarattıkları işgal esnasında, Toplumun ahlak,
Namus, haysiyet ve gurur gibi kavramların hüküm sürdüğü yani inançların tabu olduğu gelenekleri üzerinde şiddetleri daha da ağır olur. İşgal altındaki Devletin ve halkının üzerinde kendi iradesi olmadan tahakküm altına alarak cehalet eğitimi ile tutkalla yoğrulmuş hamura çevirerek bağımlı uyuşturuculu kazanç elde etmektedirler. Bu tür şiddetlere inançsal (Din) siyasetini de şiddeti de ekleye biliriz. Ekonomik özgürlüğü olmayan Devletlerde insanların sıkça karşılaştığı şiddet türü karşısında kendi bölgelerinde kendi beyinleriyle değil de, Yaşam yerlerinde sadece egemen güçlerin izin verdikleri alanlarda yaşayabilecek, Dünyaya ve rasyonel akla yabancı bir “biat” dini tapınması ve onu kaybetmekten korkuyor olmanın endişesiyle özgürlüklerden yoksun dehlizlerde yaşarlar.
Afganistan’dan, ABD güçlerinin çekilmesinin ardından Kabil'in Afganistan'daki uluslararası havalimanında güvenliği sağlama yükümlülüğünü Türkiye teklif ederek hayati bir rol yüklenmeyi istedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afganistan'ın Kabil havaalanının korunması ve güvenliğinin sağlanması, sadece Afganistan için değil, Türkiye de dahil olmak üzere tüm diplomatik misyonların ayakta kalması açısından da önemli olduğunu, Antalya’da yapılan konferansta söylüyor.
Antalya konferansına katılan Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmar, Türkiye'nin Kabil havalimanına güvenlik sağlama teklifini desteklediğini söylüyor. “Bunu alkışlıyoruz ve destekleyeceğiz. Bunun Türkiye ve NATO'nun yanı sıra Afganistan'daki uluslararası birliğin desteklenmesi açısından da önemli olacağına inanıyoruz." diyor.
Geçtiğimiz hafta düzenlenen NATO zirvesinde konuşan Cumhur Başkanı Recep Tayip Erdoğan, Macar ve Pakistan güçlerinin Türkiye'ye Kabil havaalanını güvence altına almasında yardım edeceğini söyledi.
Her nedense, Taliban’ın Afganistan'da kalan her türlü yabancı kuvvete karşı olduğunu açıklamalarına karşın, Türkiye bu tür bir direnişin üzerine çıkacağına inanıyor! Türk ordusu Afganistan'daki ABD liderliğindeki NATO operasyonlarının bir parçası oldu, ancak silahlı çatışmalara katılmak istemine karşı tavır takındı düşüncesi hakim.
NATO'nun Afganistan'daki en üst düzey sivil temsilcisi olarak görev yapan Wisdom Challenge göre, “Türkiye ihtilafın tüm taraflarıyla iyi ilişkilere sahip” olduğunu söylüyor.
Türkiye ile Afganistan arasındaki ilişki 1920'lerde başladığı için Türkiye'ye büyük saygı duyulur. Ancak Taliban, Türkiye'nin yabancı askeri güçlerinin NATO'nun bir parçası olduğu konumundan dolayı tereddütle yaklaşıyor.
Afganistan tarihinde, SSCB’nin 10 yıl işgali altında kaldı. Bu süreç içerisinde, ABD Afganistan’daki mücahit gurupları her türlü lojistik silahlarla desteklediği belirtilmektedir.
.ABD için 11 EYLÜL saldırıları Afganistan’ı işgal için iyi bir bahaneyi sebep oldu.
Çoğunlukla, Siyaset Bilimcileri, "Türkiye, Afganistan'ın ulusal güvenlik ve savunma güçlerinin eğitilmesi, sağlık, eğitim, insani yardım ve yeniden inşa gibi alanlarda Afganistan hükümeti ve halkına destek vererek hayati bir rol oynamıştır" diyorlar.
Pakistan Dışişleri Bakanı Mahmut Kureşi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan İmrah Han’ı Afganistan konusunu görüşmek üzere davet ettiğini açıkladı.
Kureşi, Afganistan barış surecinin kritik aşamaya geldiği uyarısında bulundu. Afganistan’daki Amerikan birliklerinin 11 Eylül’e kadar ülkeden tamamen çekilmesi bekleniyor. Öte yandan Taliban ülke genelindeki askeri operasyonlarına hız verdiğini delirtiyor.
Türk yetkililer bir yandan mali ve lojistik destek için Washington ile yakın temas halinde. Türkiye’nin Afganistan Havaalanı koruma rolünün önemli bir ortak zemin sağlayabileceği bir gerçektir.
Uzmanlar göre, Türkiye’nin Kabil havaalanının korunması rolünü üstlenmesinin önünde hala birçok zorlu engelin bulunduğu uyarısı yapıyorlar.
ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz hafta, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ile yaptığı ilk yüz yüze görüşmede, "Afganlar geleceklerine karar vermek zorunda kalacaklar." diyor. Biden, Washington'un desteğinin sona ermeyeceği konusunda ısrarla belirtiyor. Biden; ABD'nin Afganistan güçlerini uzaktan desteklemeye ve ekonomik ve siyasi yardım sağlamaya devam edeceğini söyledi. "Sizinle kalacağız" ifadesini kullandı.
Afganistan cumhurbaşkanı Cuma günü yaptığı açıklamada, hükümet güçlerinin Taliban'dan "hem kuzey hem de güneydeki altı ilçeyi geri aldığını" da söyledi.,
27 Haziran 2021 de Afganistan’ın, ANDHOY ilçesi Taliban’ın kontrolüne geçiyor.
Beyaz Saray basın sözcüsü Jen Psaki, " Biden'ın "bu savaşın kazanılabilir bir savaş olmadığını düşünmesine uygun olarak, bu savaşta 20 yıl savaştıktan sonra ABD askerlerini evlerine döndürmeye karar verdiğini" söyledi.
Savaşın kazanan tarafı olmasa da, kaybeden tarafı hep yoksul halk oluyor. Özelliklede “Çocuklar”.
ABD, NATO Türkiye üçgeninde Kabil Hava alanı koruması çözüm bekliyor. Bekleyelim görelim!
Sağlıklı yaşayın sağlıcakla kalın.