2024 ağustos ayında hayalleri ve umutları olan 33 kadın yaşamını yitirdi.

Maalesef sadece kadınlar değil çocuklarda öldürülüyor. Hem de babaları tarafından. Bu çocuklar arasında Manisa’dan 10 yaşındaki Ayten Gül Özfidan da vardı.

10 yaşındaki Ayten Gül Özfidan öz babası tarafından boğularak öldürüldü. Ömür Özfidan kızını vahşice boğarak öldürdükten sonra kendisini mutfaktaki tavan kancasına asarak intihar etti.

Kıskançlık öfke uğruna çocuklar yetim kalıyor

Narin cinayetinde yeni gelişme: 4 kişiye müebbet Narin cinayetinde yeni gelişme: 4 kişiye müebbet

Öldürülen annelerin ardından hayalleri ve gözü yaşlı çocukları kaldı. Öldürülen her kadının öldürülmesi için maalesef ki bir bahane vardı.

Siirt’te yaşayan Saliha K. eskiden evli olduğu İ.K. tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Bu korkunç cinayetin ardından 5 yetim çocuğu kaldı.

Mersin’de yaşayan Pınar Bayrak ise birlikte olduğu Ziya Ecer tarafından öldürüldü. Pınak Bayrak’ın ardından 3 yetim çocuğu kaldı.

İstanbul’da 35 yaşındaki Serpil Kartal boşanma aşamasında olduğu Harun Gül tarafından sokak ortasında ateşli silahla vurularak öldürüldü. Failin Serpil Gül’ü öldürdükten sonra başında bekleyerek ambulansın sokağa girmesini engellediği öğrenildi. Cinayetin ardından geriye 2 çocuk kaldı.

Ülkenin 4 bir yanında vahşice katledilen kadınların önü arkası kesilmiyordu. Katiler sadece kadınların canlarını almakla kalmayıp çocuklarının hayatlarını da karartıyorlardı.

Kadın olmak zordu

Kadın cinayetlerini durduracağız platformunu verilerine göre ağustos ayında öldürülen kadınların yüzde 36’sı evinde, diğerleri ise sokakta, ıssız yerlerde ya da iş yerlerinde canice katledildi.

Her kadın cinayetinin ardında olduğu sosyal medya üzerinde insanlar ikiye ayrıldı.

Her kadın hayattır diyenler de oldu o kadının orda ne işi vardı o saatte diyenlerde.

Kadınların nerde? ne saate? nasıl bir halde oldukları önemli değildi. Kadınlar sokak ortalarında evlerinde vahşice öldürüldü. Katiller sebeplerinin ardına sığınmaya devam etti. Ağustos ayında hayatını kaybeden kadınların hikayeleri, toplumun kanayan yarasına bir kez daha dikkat çekti. Benza Gürler

Muhabir: BENZA GÜRLER