Akdeniz kıyılarını kaplamaya başlayan denizanalarına karşı vatandaşlara tavsiyelerde bulunan İskenderun Teknik Üniversitesi'nde görevli Prof. Dr. Cemal Turan, göçmen denizanalarının zehirli olduğuna dikkat çekerek vatandaşların kesinlikle dokunmaması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Turan, denizanasına temas halinde bölgenin tıraş köpüğüyle kaplanarak, kredi kartıyla vücuda temas eden zehirli kapsüllerin sıyrılması gerektiğini söyledi.
Akdeniz kıyılarında geçtiğimiz hafta ölü denizanaları görülmeye başlanmıştı. Akdeniz’e kıyısı olan Hatay'ın Samandağ ve İskenderun ilçelerinde de sahilde ölü denizanaları görülmüştü. Hatay İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Turan, denizanalarının bazı türlerinin zehirli olduklarına dikkat çekerek, kesinlikle dokunulmaması konusunda uyarıda bulundu. Dokunulması durumunda yapılması gerekenleri anlatan Prof. Dr. Turan,
“Göçmen denizanası dediğimiz Kızıldeniz göçmeni olan zehirli bir türdür. Alt kısmında tentakül dediğimiz uzantılar vardır ve bu uzantılar çok zehirlidir. Kesinlikle dokunulmamalıdır, yoksa insan vücudunda büyük tahrişler oluşturur. Herhangi bir şekilde uzantılara temas etmesi halinde bazı ilk yardım önlemleri gerekiyor. Kesinlikle tatlı su ile yıkanmamalı, ovuşturmamalıdır ve o bölge kaşınmamalıdır. İlk uygulayacağı şeylerden bir tanesi pamukla, sirke suyuyla tahriş olan bölgeye 20 dakika tutulabilir. Bu bölgede binlerce toksinler nüksetmiştir ve o bölge içerisindedir. Temas halinde deri altına ve deri içine girer. Onun için temas eden bölgeye traş köpüğü sıkılarak, kredi kartıyla sıyrılması gerekir ve bu şekilde o bölgede bulunan nematosit dediğimiz zehirli kapsüller temizlenmiş olur” dedi.
“Denizlerimizde bulunan denizanası türlerinden bazıları zehirli, bazıları da özellikle balıkçılık ve deniz ekosistemi açısından büyük tehlike taşıyor”
Denizanalarının sıklıkla görülmeye başlanmasının en önemli nedeninin küresel ısınma olduğunu ifade eden Prof. Dr. Turan,
“Diğer sebepleri ise; kirlilik, genel anlamda aşırı balık avcılığı, top predatör dediğimiz avlayıcıların ortamdan aşırı balığı çekmesi. Bunlarla beslenen birçok balık türü, canlı ve memeli ortamdan çekilmiş durumda. Mesela deniz kaplumbağası, denizanaları yiyen türlerden bir tanesi. Maalesef işte bunun sonucu olarak küresel iklim değişikliğiyle Kızıldeniz’den gelen göçmen denizanası Kızıldeniz türüdür. Küresel iklim değişikliğiyle Kızıldeniz'den İsrail, Ürdün, Suriye ve Türkiye’ye gelmiş zehirli bir türdür. İklim değişikliği sebebiyle bu yılın soğuk geçmemesi, denizlerde denizanası patlamasını tetikledi diyebiliriz. Tabii ki bu genelde yazın oluyor, muhtemelen bu yaz da temmuz aylarında tekrar patlama olasılığı bulunmakta. Geçen yıllarda hiç kimse denize giremedi. İskenderun, Antalya, Mersin körfezinde bu denizanaları bir ay yoğun şekilde kıyılarda görüldü” ifadelerini kullandı.