Sosyal güvenlik kanunlarında yer alan düzenlemelere göre yaşlılık (emeklilik) sigortası için aranan şartlar, kişinin ilk defa sigortalı olduğu tarihte geçerli olan emeklilik kanunlarında yer alan hükümlere göre belirlenir.
8 Eylül 1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanunla 506, 1479 ve 5434 sayılı Kanunlarda yer alan emeklilik şartlarında (yaş vs.) asli değişiklikler yapılmıştır.
Kanunun geçici maddelerinde yapılan düzenlemeyle de, 4447 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 8 Eylül 1999 tarihinde emeklilik hizmet sürelerini tamamlamayanlar (ilk defa 8 Eylül 1999 tarihi öncesi sigortalı olanlar) için kademeli bir emeklilik yaşı öngörülmüştür.
Sosyal güvenlik literatüründe, yıpranma payı veya yıpranma hizmeti ya da farazi hizmet süreleri olarak da adlandırılan “itibari hizmet süresi (İHZ)” ve “fiili hizmet süresi zammı (İHZ)” bulunmaktadır. Bu nitelikteki hizmetler, ilk defa sigortalı olunan tarihi geri götürmez.
Bu nitelikteki hizmetler, sigortalıya; İHZ için sigortalılık süresini artırma ve emeklilik yaşından indirme, 5434 kapsamındaki FHZ için sigortalılık süresini artırma, prim gün sayısını artırma ve emeklilik yaşından indirme, 5510 kapsamındaki FHZ için prim gün sayısını artırma ve emeklilik yaşından indirme, hakkı veren yasal düzenlemelerdir.
Buna bağlı olarak, ilk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalılığı bulunmayan kişilerin ilk defa sigortalı oldukları tarih, iHZ ve FHZ hizmeti nedeniyle 8 Eylül 1999 tarihi öncesine çekilmez.
Bilinmeli ki, sosyal güvenlik kanununda emeklilik için kademeli yaş öngören düzenlemeler (506, geçici m.82- 1479, geçici m.10- 5434, geçici m.205) ilk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olanlarla ilgili bir geçiş düzenlemesidir.
Bu anlattıklarım sosyal güvenlikte, sigortalılığa ilişkin temel kavramlardır. Deyim yerindeyse bunlar sosyal sigortaların A,B,C’sidir.
Son dönemde sosyal sigortaların A,B,C’sini bilmeyen ama kendini sosyal güvenlik uzmanı zanneden/lanse eden tipler türediler, İHZ ve FHZ’nin ilk defa sigortalı olunan tarihi geri götüren bir uygulama olduğuna dair açıklama yapıyor.
Eskiler, yarım hoca dinden, yarım hekim candan eder, dermiş. Bu yarım/çeyrek uzmanlar da sizi ya paranızdan eder ya da emekliliğinizden. Tavsiyem, bu tiplere prim vermeyin, bunların hiç bir açıklamasına da itibar etmeyin.
Sizlere bu konuda yazılmış bir temel kaynak önerebilirim. Aydın Başbuş, Fiili Hizmet Süresi Zammı ve Uygulama Sorunları, Petrol-İş Yayınları, Ankara-2017
İlk defa sigortalı olunan tarih öncesine ait sosyal sigorta borçlanması yapılması halinde ilk defa sigortalı olunan tarih, borçlanılan gün kadar geri gider.
Bu uygulama 1479, 506 ve 5510 sayılı Kanuna tabi sigortalılar yani SSK ve Bağkur kapsamından emekli olacak kişiler için geçerlidir.
5434 kapsamındaki Emekli Sandık iştirakçileri için ilk defa sigortalı olunan tarihi geriye götüren ve götürmeyen farklı borçlanmalar bulunmaktadır. SGK uygulamasında 5434 kapsamındaki iştirakçilerin askerlik borçlanması halinde sigortalı olunan tarih geriye çekilmemektedir.
5510, m.41: Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
506, geçici m.38: Borçlandırılan hizmetler prim veya kesenek ödeyerek geçmiş hizmetlere katılır. Şu kadar ki, 506 sayılı Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
506, geçici m.44: Borçlandırılan hizmetler prim veya kesenek ödeyerek geçmiş hizmetlere katılır; şu kadarki, bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
1479, ek m.9: Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde sigortalılığın başlangıç tarihi borçlandırılan süre kadar geriye götürülür.
5434, Ek madde 8: 102 nci maddede yazılı süreler içinde yazı ile Sandığa müracaat edeceklerin: … c) Muvazzaf ve ihtiyat askerlikte er olarak geçen sürelerinin, istek tarihindeki (…) emeklilik keseneğine esas derece tutarları nazara alınmak ve bu tarihlerde derece tutarlarının tabi olduğu kesenek ve karşılık tutarı üzerinden borçlandırılmak suretiyle fiili hizmet sürelerine eklenir.
Şu an gündem de olan EYT için ise yeni bir kanun ile düzenlemeye gidilecektir. Bu düzenleme de emeklilik için yapılan borçlanmaların sigortalılığı sadece EYT düzenlemesinden yararlanacaklar için geri çekmeyeceğine dair konulacak ek bir satırlık cümle ile borçlanmalar güne eklenebilir. Sigortalılık başlangıç tarihini geri çekmez.
Bu nedenle emekliliği planlarken bir mağduriyet oluşmaması için konuyu sıkı takip etmek tepki vermek yerine konuyu anlamaya çalışmak fayda sağlayacaktır. Kanunlar geriye yürümez söylemi ise, 23 yıldır geriye yürüyen kanun nedeniyle emekliliği ötelenen EYT mağduriyeti hala gündemdeyken manasız olmaktadır.