Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 7539 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, başvuru dilekçesinin sunulmasının ardından yaptığı açıklamada, düzenlemenin hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak, "Bu yasa yürürlükteyken mal varlığı açısından hiç kimsenin garantisi yoktur" dedi.
CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu başvurunun gerekçeleri ise şu şekilde sıralandı:
1- Özel sektör işyerlerinde işverenlerin 2024 yılında çalıştırılan sigortalılar ile 2025 yılında ilk defa çalıştırılacak sigortalılar için ödeyeceği sigorta primlerinin günlük 33.33 TL’sinin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenmesi nedeniyle, fonun işsiz kalan işçilere gelir desteği sağlamasına yönelik amacı dışında kullanılması.
2- Elektrik enerjisi tedarikçilerinin, son kaynak tedarikçisi kapsamındaki müşterilerinin EÜAŞ’tan temin edecekleri elektrik enerjisi oranının ölçüsüz biçimde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından belirlenmesi.
3- Kamu zararına neden olacak şekilde dağıtım şirketlerinin genel aydınlatma ile teknik ve teknik olmayan kayıplarından dolayı enerji ihtiyaçlarını EÜAŞ’tan temin etmesi.
4- EÜAŞ’ın yerli kömür yakıtlı elektrik üretim santrallerini işleten şirketlerden alım yapmasına rağmen; yerli linyit yakıtlı, yerli jeotermal, yerli hidroelektrik, yerli rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinden alım yapmaması.
5- EÜAŞ’ın yerli kömür yakıtlı elektrik üretim santrallerini işleten şirketlerden alım yapmasına ilişkin koşulların kanuni ölçüt öngörülmeksizin EPDK tarafından belirlenmesi.
6- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile EPDK’nın, elektrik üretim piyasasında kanuni ölçüt öngörülmeksizin her türlü önlemi alabilmesi.
7- Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt, silah sağlama ve terörizmin finansmanı suçlarının işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, kamu yararı gözetilmeksizin ve adil yargılanma hakkı ile masumiyet karinesine aykırı biçimde şirketlere ve malvarlıklarına TMSF’nin kayyum olarak atanabilmesi.
Bu kapsamda:
TMSF’nin, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın şirketlerin genel kurul yetkilerini kullanması.
TMSF’nin, şirketin veya varlıklarının ya da mal varlığı değerlerinin kısmen veya tamamen satılmasına veya feshi ile tasfiyesine karar verebilmesi.
Satış ve tasfiye işlemlerinde azınlık hisselerinin sahiplerinin rızasının aranmaması.
TMSF’nin yetki verdiği kamu görevlilerinin yaptıkları iş ve eylemlerden şahsen sorumlu tutulmaması.
İlgili şirketlerin veya mal varlığı değerlerinin satılması ve tasfiye edilmesi için alınan müsadere kararının kesinleşmesinin beklenmemesi.
CHP, bu düzenlemenin Türkiye’de hukuk güvenliğini tehdit ettiğini belirterek, iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını duyurdu.
"Kimse kendini güvende hissetmesin"
Başvuru sonrası açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, düzenlemenin yalnızca muhalifleri değil, tüm iş dünyasını etkileyebileceğini belirterek, “Eğer muhalif olarak görülürseniz, üç kuşak boyunca biriktirdiğiniz her türlü mal varlığınıza TMSF kayyum olarak atanabilir. TMSF, şirketlerin satış ve tasfiye işlemlerinde azınlık hissedarlarının rızasını dahi aramıyor. Yani bir gece alınacak bir kararla, yüzlerce fabrikanız olsa bile ertesi sabaha sermayesiz bir vatandaş olarak uyanabilirsiniz” dedi.
Günaydın, CHP’nin bu düzenlemeye karşı mücadelesini sürdüreceğini belirterek, “Hukuk ve demokrasi sınırları içinde tüm meşru mücadelemizi sonuna kadar yapacağız” ifadelerini kullandı.