Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif İnan Konferans Salonu'nda düzenlenen AK Parti Şanlıurfa Genişletilmiş İl Danışması Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, küresel salgın şartları sebebiyle il ziyaretlerine bir süre ara vermek zorunda kaldıklarını, salgın döneminde yaptıkları il kongresine canlı bağlantıyla katıldıklarını anımsattı.

Salgın ortadan kalktıkça 81 vilayette, 85 milyon vatandaşla kucaklaşmayı yeniden başlattıklarını ifade eden Erdoğan, yurt dışı seyahatleri haricinde hemen her hafta sonu bir ile giderek millet ve teşkilat mensuplarıyla muhabbetlerini tazelediklerini söyledi.

"Coşkun ırmaklar gibi kabına sığmayan Urfa gördük"

Geçen hafta Konya'nın, öncesinde Gaziantep'in misafiri olduklarını, arada Artvin Yusufeli Barajı'nın açılışını gerçekleştirdiklerini, Ankara ve İstanbul'da katıldıkları programlar, törenler ve proje açılışlarıyla milletin heyecanını paylaştıklarını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP ve şürekası toplanıp, dağılarak, Ankara'da siyasetçilik oynarken biz il il tüm Türkiye'yi dolaşıyoruz. İşte bugün de enbiyalar ve evliyalar diyarı Şanlıurfa'dayız. Yaklaşık 3,5 yıllık aradan sonra Şanlıurfalı kardeşlerimizle tekrar kucaklaşmanın, bir araya gelmenin memnuniyetini yaşıyoruz. Rabb'ime bizleri sağlık ve afiyet içinde tekrar buluşturduğu için hamdediyorum. Biz Şanlıurfa'yı ve sizleri gerçekten özlemiştik. Abide Kavşağı'ndaki toplu açılış törenimizde Urfalı kardeşlerimizin de şahsımıza yönelik sevgisine, hasretine şahitlik ettik. Maşallah bugün meydan bir başka güzeldi, muhteşemdi. Resmi rakam olarak 120 bin kişinin katıldığı bir toplu açılışı gerçekleştirmiş olduk. Fakat havalimanından meydana gelinceye kadar da yol kenarlarındaki heyecan, coşku gerçekten çok çok farklıydı. Coşkun ırmaklar gibi kabına sığmayan, bentleri yıkıp atan bir Urfa gördük. Ahde vefanız için, kelimelerin anlatmada kifayetsiz kaldığı sevdanız için şükranlarımı sunuyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nın şehir, AK Parti ve teşkilat için hayırlı olmasını diledi.

Bugüne kadar AK Parti teşkilatlarının tüm kademelerinde görev yapanlara, davaya emek verenlere, büyük Türkiye ideali uğrunda ter dökenlere teşekkür eden Erdoğan, fani dünyadan ukba alemine göç eden teşkilat mensuplarını da rahmetle yad etti.

"Bir duruşu olmalı insanın" şiirinden bir dize okuyan Erdoğan, "Şu salonda duruş sahibi, dava sahibi, sevdi mi candan seven, verdi mi candan veren, samimi yol arkadaşları görüyorum. Şu an karşımda Hakk'ın ve halkın rızasından başka hiçbir gayesi olmayan yiğit dava erlerini görüyorum. Rabb'ime şahsıma sizlerle birlikte yürüme, sırt sırta mücadele etme imkanı bahşettiği için hamdediyorum. Allah bizi sırat-ı müstakimden, devlete, millete, ümmete ve insanlığa hizmet yolundan ayırmasın." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa'nın, gönüllerinde farklı bir yerinin olduğunu dile getirdi.

Şanlıurfa'nın Hz. İbrahim'in mübarek ayaklarının değdiği topraklar olmakla birlikte nice enbiya, evliya ve gönül sultanına vatan olmuş mübarek bir belde olduğunu ifade eden Erdoğan, şehrin tarihi kahramanlık destanlarıyla ilmek ilmek dokunmuş müstesna bir yer olduğunu vurguladı.

"Şanlıurfa ölümü öldüren, hürriyet sevdalılarının şehridir"

Şanlıurfa'nın her sayfası bir başka mücadeleyi özgürlük uğrunda ödenen bedelleri anlatan tarihinin bilinmeden Türkiye'nin anlaşılamayacağını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Burası sadece seçim sandığı ufukta belirince hatırlanan bir şehir olamaz. Burası siyasetçilerin sadece işi düştüğünde kapısını çalacağı bir yer asla olamaz. Urfa'yı anlamak demek bu şehre değer vermek, meftun olmak, tarihiyle, insanıyla, tüm güzellikleriyle bu şehri sevmek demektir. Urfalının sofrasına oturmayan, yediğini yemeyen, derdiyle dertlenmeyen bu şehri ve insanlarını anlayamaz. Şanlıurfa'nın ciğeri varken kebabı varken dünyaca meşhur mutfağı varken Amerika'ya FETÖ'cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemeye gidenler bu şehri hak ettiği şekilde sevemez. İktidara giden yolu benim dili dualı Urfalı kardeşlerimin desteği yerine Londra'daki karanlık lobilerin icazetinde arayanlar bu şehrin temsil ettiği manayı idrak edemez. Türkiye'nin kendi ekonomi programına kafa yormak yerine ithal ekonomi komiserlerine bel bağlayanlar bu ülkenin de bu şehrin de geleceğine ışık tutamaz. Kaset kumpası ile getirildikleri genel başkanlık koltuklarını korumak için her yolu mübah görenler, Urfa'ya şanlı unvanını kazandıran mücadele ruhunu kavrayamaz. Allah aşkına ekmeğini yediği, suyunu içtiği ülkesini yabancılara şikayet edenler şu mısralardaki vatan sevgisini yüreğinde hissedebilir mi? 'Ben ölüm, düşman kurşununan ben ölüm, ay yıldızlı bayrak için ben ölüm, dumanlı dağlar, gülü bahçalı bağlar, şirin Urfa'm için ben ölüm.' Urfa işte böyle canından aziz bildiği vatanı için gerektiğinde ölümü öldüren, hürriyet sevdalılarının şehridir."

"Şanlıurfa ve tüm Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz"

Şanlıurfa'nın bölücü terör örgütüne karşı sergilediği dik duruşla şanına şan katmış bir şehir olduğunu belirten Erdoğan, "Biz her köşesinde bir veliyullahın kabri bulunan bu aziz şehri öyle birileri gibi lafta değil hak ettiği şekilde, tüm kalbimizle seviyoruz. Urfa'ya olan aşkımızı da son 20 yıldır olduğu gibi yeni eserler ve hizmetler kazandırarak gösteriyoruz. Biz, Bay Kemal'in CHP'si gibi seçim yaklaşınca proje açıklayıp seçim bitince projeyi unutanlardan, inkar edenlerden değiliz. Biz, seçim öncesi meydanlarda bol bol bedava vaat dağıtıp, millet yetkiyi verince sözlerinin üzerine yatanlardan da değiliz." ifadelerini kullandı.

Yapamayacakları işlerin sözünü vermediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Söz verdiğimiz işleri de Allah'ın izniyle yerine getirene kadar durmayız. Bir proje açıkladığımızda peşine düşer, o projeyi hayata geçirinceye, yatırıma, hizmete dönüşünceye kadar peşinden ayrılmayız. Biz temel atar, o temeli takip eder, sonra da gider açılış kurdelesini keseriz. Bugün Abide Kavşağı'nda hem Şanlıurfalılarla hasbihal ettik hem de toplam yatırım bedeli 12 milyar liraya varan eserlerin açılışını gerçekleştirdik. Bakanlıklarımıza, belediyelerimize, özel sektörümüze ait pek çok yatırımı resmen sizlerin emrine verdik. Şanlıurfa'yı hedeflerine bir adım daha yaklaştıran tüm bu yatırımların şehrimize ve siz kardeşlerime hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerin inşasına katkı sunan, destek veren işçisinden mühendisine, özel sektör kuruluşlarımızdan resmi kurumlarımıza kadar herkese, şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Allah ömür, millet de yetki verdikçe Şanlıurfa ve tüm Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz."

Pamuk ve ayçiçeği

Konuşmasında pamuk ve ayçiçeği üreticilerine de müjde veren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Pamuk üreticilerimizin mazot ve gübre desteğini dekarda 76 liradan yüzde 257 artışla 271 liraya çıkarıyoruz. Küresel fiyatlardaki gelişmeleri dikkate alarak pamuk üreticilerimize kilogram başına düşen fark ödemesi desteğini 1 lira 10 kuruştan 1 lira 60 kuruşa yükseltiyoruz. Böylece kütlü pamukta toplam destekleme tutarımız kilogramda 2 lira 14 kuruşa, dekar başına da 1071 liraya ulaşıyor. Yağlı ayçiçeğinde ise mazot ve gübre desteğini dekar başına 37 liradan yüzde 195 artışla 109 lira, fark ödemesini de kilogramda 50 kuruştan 70 kuruş seviyesine yükseltiyoruz. Ayçiçeğinde toplam destek dekarda 297 lirayı, kilogramda 1 lira 11 kuruşu buluyor. Bu yıl 2 milyon 750 bin ton kütlü pamuk ve 550 bin ton ayçiçeği üretimiyle tüm zamanların rekorunun kırılmasını bekliyoruz. 'Sen üret yeter' anlayışıyla çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Açıkladığımız destekleme fiyatlarının üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum."

Türk tarihinin dönüm noktalarından 2023'e girmeye hazırlandıklarını anımsatan Erdoğan, "Cumhuriyetin 100'üncü yaşını kutlayacağımız 2023'te pek çok ilki de yaşayacağız. Yıllardır büyük bir sabır ve kararlılıkla sürdürdüğümüz kritik projeleri 2023 içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz." dedi.

Karadeniz'de keşfedilen 540 milyar metreküplük doğal gazı gelecek yıl milletin istifadesine sunacaklarını belirten Erdoğan, Türkiye'nin yerli ve milli elektrikli otomobili Togg'u yılın ilk çeyreğinin ardından yollarda görmeye başlayacaklarını vurguladı.

Milli muharip uçağı hangardan çıkaracaklarını, insansız savaş uçağı Kızılelma'nın ilk uçuşunu 2023'te gerçekleştireceğini dile getiren Erdoğan, "Uzun menzilli hava savunma sistemlerimiz Siper, Karaok, Bozdoğan ve Gökdoğan'ın ilk teslimatlarını da gelecek yıl yapıyoruz. Ülkemizi nükleer lige taşıyan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ilk ünitesini 2023'te faaliyete geçiriyoruz. Bunların dışında nice yatırım, nice proje, eser ve hizmeti 2023 senesinde milletimizin emrine vermeyi hedefliyoruz." diye konuştu.

Cumhuriyetin 100'üncü yılını, Türk milleti için ifade ettiği anlama ve öneme yaraşır büyük bir başarı hikayesiyle taçlandırmakta kararlı olduklarını ifade eden Erdoğan, "Geçen yıl aralık ayından beri yüksek seviyelerde seyreden enflasyonun yakında hızla aşağı doğru inişine şahitlik ederek bu sıkıntı üzerine kurulan kirli senaryoların da yırtılıp atıldığını hep beraber göreceğiz. İçinde bulunduğumuz asrı, Türkiye Yüzyılı yapana kadar Allah'ın izniyle mücadelemize devam edeceğiz. Şüphesiz bunun için öncelikle 2023 seçimlerini, gerek Cumhurbaşkanlığı gerekse milletvekilliği boyutuyla zafere ulaştırmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

'Yolumuza devam edeceğiz'

Erdoğan, 2023'te milletin sandığa atacağı oyla sadece kendini yönetecek kadroları değil, aynı zamanda çoğu bitme aşamasına gelen tüm projelerin de kaderini belirleyeceğini ifade ederek, "CHP ve şürekasının savunma sanayii başta olmak üzere yürütülen bu stratejik projeleri sürdürme iradesi de kabiliyeti de yoktur. Bırakın devam ettirmeyi, nükleer santralden İHA ve SİHA'lara kadar yapılan işlere düşmanlıklarını şimdiye kadar defalarca göstermişlerdir." diye konuştu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından bir heyetin geçen günlerde Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'ni gezmeye gittiğini ve yanlarına muhalefetten de birilerini aldıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Nükleer enerji santralini görünce bunlar baya orada takdirde, tebrikte bulundular fakat Ankara'ya döndükten sonra bu defa Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin aleyhinde konuşmaya başladılar. Bu muhalefet böyle bir muhalefet, bunlardan bir şey olmaz. Onun için biz ne yaptığımıza, ne yapacağımıza ve bütün bunların söylediklerine kulak tıkayıp yolumuza devam edeceğiz. Aynı durum ülkemizin FETÖ ve PKK terör örgütleri ile bunların yurt dışındaki uzantılarına karşı yürüttüğü terörle mücadele operasyonları için de geçerlidir. Kendisine istisna ile söylediğimiz 'Bay Kemal' ifadesini bile sahiplenecek kadar idrak yoksunu bu zatın ve masadaki ortaklarının, ne terörle mücadele gibi bir öncelikleri ne sınırlarımızı güvenli hale getirmek gibi bir dertleri ne de milletimizin çıkarlarını savunmak gibi bir meseleleri vardır. Bunlar şimdi seçim geliyor, 4 tane başlık üzerinde duracaklar. Nedir? Devamlı dinlediğiniz ekonomi. Nedir? İşte bunlar yine bu süreç içerisinde özellikle diplomasi. Nedir? Yine en çok başarılı olduğumuz alanlardan bir tanesi terörle mücadele. Nedir? Bir de üzerinde duracakları bunların mülteci meselesi. Şu anda ülkemizdeki mülteci sorunuyla ilgili bunlar ileri-geri, yalan-yanlış her şeyi söyleyecekler. Akşam başka, sabah başka. Bunlarda yalan en rahat kullanılan, en rahat konuşulan bir şey. Bay Kemal, bunu yaptığı gibi yanındaki şürekası da aynı şeyi yapıyor."

"Terör örgütüyle arasına mesafe koyamayanlarla gizli kapaklı bakanlık pazarlığı yapmazlardı"

Erdoğan, kendilerinin doğru olanı söyleyeceklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bunların böyle bir dertleri olsa YPG'li teröristleri topraklarını savunan insanlar olarak tarif etmezlerdi. Böyle bir niyetleri olsa terör örgütüyle arasına mesafe koyamayanlarla gizli kapaklı bakanlık pazarlığı yapmazlardı. Böyle bir hassasiyetleri olsa kontrollü darbe diyerek, 15 Temmuz kıyamını kötülemez, FETÖ'cü hain söylemleriyle kendi devletlerine iftira atmazlardı. Millete hizmet gibi bir amaçları olsa ülke ülke gezip Türkiye'yi yabancılara şikayet etmezlerdi. Milli irade gibi prensipleri olsa küresel vesayet odaklarına bel bağlamaz, büyükelçiliklerden icazet dilenmezlerdi. Bay Kemal ve şürekası ülkenin bekasını ilgilendiren bu meselelerdeki tavırlarıyla milli ve yerli bir muhalefet anlayışına sahip olmadıklarını, Türkiye'nin hak ve hukukunu gözetemeyeceklerini ortaya koymuşlardır. Bunların siyasetteki tek kutsalı işgal ettikleri konumlardır. Yoksa Türkiye kaybetmiş, millet sıkıntıya düşmüş, demokrasi yara almış, ekonomi zarar görmüş, ülke düşmanları mutlu olmuş, terör örgütleri palazlanmış, hasılı 85 milyon için önemli olan hiçbir şey bu zat ve ortaklarının umurunda değildir. Türkiye'nin bu yıkım ekibinin insafına kalmaması ve başladığı projeleri bitirebilmesi bizlerin göstereceği çabaya bağlıdır. Biz 7/24 sahada olur, işi sıkı tutarsak Allah'ın izniyle altılı masa denilen paravan yapı emellerine ulaşamaz. Ama bizim bıraktığımız zerre misali boşluk da yalan ve iftira siyasetiyle unutmayın anında doldurulacaktır. Yapmamız gereken her bir insanımızın kapısını çalmak, derdini dinlemek ve beklentisini öğrenmek ve kalplerde yer edinmektir."

"Aranızda birlik beraberliğe fitneyi lütfen karıştırmayın"

Şanlıurfa teşkilatına seslenen Erdoğan, "Aranızda birlik beraberliğe fitneyi lütfen karıştırmayın. Aranıza fitne fesadı lütfen sokmayın. Birbirinizi Allah için sevin, birbirinize gönülden bağlanın ve şu kalan 6-7 ayı bu başarıyla götürün. Ülkemizde bu şekilde ulaşmadığımız, gönlüne dokunmadığımız tek bir kişi dahi varsa bu, bizim derhal telafi etmemiz gereken bir eksiğimizdir." diye konuştu.

Özellikle gençlere ve kadınlara ulaşılarak onları partilerine, ittifaklarına ve davalarına kazandırmanın büyük önem arz ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Ülkemizin genç oranı en yüksek şehri Şanlıurfa, bu konuda ayrıca sorumluluk sahibidir. Gençlere nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi çok iyi anlatmamız lazım." dedi.

Nasıl bir Türkiye devraldıklarını, kendilerinden önce Türkiye'nin hangi sorunlarla boğuştuğunu, son 20 yılda Türkiye'nin neleri başardığını, yarının Türkiye'sinin nasıl olacağını gençlere tek tek izah etmeleri gerektiğini belirten Erdoğan, bunun için tüm teşkilat mensuplarının "vites yükseltmesini" beklediğini söyledi.

Erdoğan, kadın kollarından da hiç kimseyi ayırmadan, dışlamadan, ötekileştirmeden, her bir haneye ulaşmalarını istedi.

AK Parti'nin üye sayısı itibarıyla "Türkiye'nin en büyük ailesi" olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kendini bu büyük ailenin ferdi olarak hisseden herkese gönlümüz de kapımız da partimizin tüm kademeleri de sonuna kadar açıktır. Kürt'üyle, Arap'ıyla, Türk'üyle, ülkemizin tüm renklerini bağrında yaşatan milletin ve ümmetin tüm yükünü sırtlayan Şanlıurfa'dan firesiz bir sonuç bekliyoruz. Elbette tüm bu çalışmaları yoğun bir şekilde yürütürken seçim günü sandıklara da çok iyi sahip çıkacağız. Sandık kurulu üyelerimizle, mahalle temsilcilerimizle sık sık bir araya gelerek en küçük bir eksikliğe, aksaklığa meydan vermeyeceğiz."

Teşkilat üyelerine "Kapı kapı dolaşmaya var mıyız?" diye soran Erdoğan, salondaki partililerle birlikte "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." dedi.

Erdoğan, Şanlıurfa Genişletilmiş İl Danışması Meclisi Toplantısı'nın parti, şehir ve ülke için hayırlara vesile olmasını diledi. AA

Editör: TE Bilisim