BYD Başkan Yardımcısı ve BYD Amerika Üst Yöneticisi (CEO) Stella Li, Türkiye'ye sadece bir üretim tesisi inşa etmeye gelmediklerini belirterek, "Türkiye'yi geleceğin teknolojisinin merkezi, ardından inovasyon merkezi haline getirmek istiyoruz. Bunların hepsi tutku verici gelişmeler." dedi.
- Dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi Çinli BYD'den Türkiye'ye dev yatırım
- Türkiye'de yatırım kararına imza atan BYD, teknoloji ve inovasyonla öne çıkıyor
- Bakan Kacır, Çinli BYD'nin Türkiye'ye yatırım kararını değerlendirdi: Türkiye yatırımcılar için doğru adres
- Çin otomobil markaları Türkiye'de yatırım atağına kalktı
- Çinli BYD firması yetkilileri, Manisa'da ziyaretlerde bulundu
- BYD Türkiye Genel Müdürü Ergun: Manisa'da 150 bin araç kapasitesiyle yapılacak tesis genişlemeye müsait olacak
- Stella Li, BYD'nin Türkiye'de 1 milyar dolarlık yatırım kararı almasına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin çok sayıda yetenekli gencin bulunduğu, çok ilgi çekici bir ülke olduğunu vurgulayan Li,
"Çinlilerle Türkler birbirine çok benziyor. Aile değerlerine önem verdiğimiz gibi eğitime de önem veriyoruz. Yani bu ülkede gerçekten çok fazla genç ve harika bir enerjinin yanı sıra yeşil teknolojiye yönelik bir tutku var." diye konuştu.
Ülkenin üretim konusundaki gücüne ve kaliteli iş gücüne değinen Li, Türkiye'nin, AB ülkeleri içinde en büyük üçüncü otomobil üreticisi olduğunu ve bunun yanı sıra ülkede çok sayıda yüksek eğitimli AR-GE yeteneği bulunduğunu söyledi.
Coğrafi konumu bakımından da Türkiye'nin önemine işaret eden Li,
"İstanbul, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan dünyanın tek şehri. Türkiye, Avrupa yakasında da olabiliyor, Asya yakasında da olabiliyor. Böylece Türkiye, burada bir üretim merkezi kurma isteğimiz konusunda en üst noktada yer alıyor ve sonrasında sadece Avrupa'ya değil, çevredeki bölgeyi de kapsayacak şekilde çok sayıda otomobil ihraç etme şansımız olacak." ifadesini kullandı.
"Sadece bir tesis inşa etmeye gelmedik"
Stella Li, BYD'nin dünya lideri bir yeşil teknoloji şirketi olduğunu ifade ederek, yalnızca otomobil üreten değil aynı zamanda bir mühendislik şirketi olduklarını vurguladı.
Dünya çapında 110 binden fazla AR-GE mühendisine sahip olduklarını ve günde 32 patent ürettiklerini anlatan Li,
"Bu nedenle Türkiye'ye sadece bir tesis inşa etmeye gelmedik, aynı zamanda elektrikli ve şarj edilebilir hibrit otomobillerdeki en gelişmiş yüksek teknolojiyi Türkiye'ye getirmek için bir tutkumuz var. Biz bu tesisi, en ileri teknolojiyi buraya getirecek en büyük üretim yerlerinden biri olacak şekilde inşa etmek istiyoruz." dedi.
"8 ila 12 farklı model arasında bir üretim üzerinde konuşuyoruz"
Li, üretim tesisinin kurulacağı Manisa'ya bir ziyaret gerçekleştirdiklerini ve buradaki devlet kurumlarından ve yerel halktan çok etkilendiklerini dile getirerek,
"Çok profesyoneller ve araziyi çok beğendik. Burası bizim evimiz olacak ve burada yerel bir Türk şirketi gibi olacağız." açıklamasında bulundu.
Türkiye'deki üretimin detaylarına değinen Li,
"Yani yaklaşık 8 ila 12 farklı model arasında bir üretim üzerinde konuşuyoruz. Bu yüzden burada daha fazla model üretebilme ve kendimizi burada yerelleştirebilme şansını yakalamak istiyoruz." şeklinde konuştu.
"12 aydan daha kısa sürede inşa edebileceğimizi umuyoruz"
Mümkün olan en kısa zamanda fabrika inşaatına başlamak istediklerini ve yatırımın birinci fazında pil paket montajının Türkiye'de yapılacağını aktaran Li, şunları kaydetti:
"Şu anda çalışıyoruz, burada 12'den fazla kişiden oluşan, farklı bölüm bileşenlerini temsil eden insanlardan oluşan büyük bir ekibimiz var. Pek çok ayrıntıyı bilmek ve daha derinlemesine öğrenmek için bir hafta Manisa'da kalmak istiyoruz. Böylece artık bu proje üzerinde çalışmaya gerçekten hazır hale geleceğiz. Belki önümüzdeki yaz aylarında fabrikanın inşaatına başlayabiliriz ve sonrasında Çin'deki gibi 12 aydan daha kısa sürede fabrikayı inşa edebileceğimizi umuyoruz."
"Türkiye'yi geleceğin teknolojisinin merkezi haline getirmek istiyoruz"
Türkiye'de yerel ortaklarla çalışmayı planladıklarını bildiren Li,
"Buradaki BYD yatırımı sadece 5 bin kişiye daha istihdam kazandırmıyor. Ayrıca teknoloji ve yeniliği getiriyoruz. Buradaki teknolojiyi artırmak istiyoruz. Türkiye'yi geleceğin teknolojisinin merkezi, ardından inovasyon merkezi haline getirmek istiyoruz. Bunların hepsi tutku verici gelişmeler." değerlendirmesinde bulundu.
"BYD buraya daha fazla Çinli turistin gelmesini de teşvik edebilir"
BYD'nin Türkiye'de üretim yapacak olması nedeniyle araçlarda Türk tüketicilere özel bazı tasarımlar ve yenilikler getirebileceklerini anlatan Li, aynı zamanda araç multimedya sistemine, Türk TV programları ve dizilerinde yer alacağı bir uygulamanın entegre edilebileceğini söyledi.
İstanbul'u ikinci kez ziyaret ettiklerini ve özellikle yemeklerden çok memnun kaldığını dile getiren Li,
"Burası muhteşem bir turizm ülkesi. Ve biliyorsunuz ki Çin'den çok fazla turist var. Çinliler seyahate 200 milyar dolardan fazla para harcıyor. Bu yüzden belki BYD buraya daha fazla Çinli turistin gelmesini de teşvik edebilir. Türkiye'yi tanıtmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'ye yatırım konusunda gümrük tarifelerini çok dikkate almadıklarını anlatan Li, daha çok ülkenin üretim açısından rekabetçi ve yeni teknolojilere hazır olmasına baktıklarını vurguladı.
"Başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanı ile harika bir toplantı gerçekleştirdi"
BYD Yönetim Kurulu Başkanı Wang Chuanfu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeye de değinen Stella Li,
"Başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanı ile harika bir toplantı gerçekleştirdi. Sayın Cumhurbaşkanı, BYD'den ülkeye en ileri teknolojiyi getirmesini, aynı zamanda Türkiye'nin sanayideki yeteneklerini büyütmesine ve en ileri sanayi merkezimizi kurmasına yardımcı olmasını istedi. Ve evet Sayın Cumhurbaşkanı, tüm bu ileri teknolojiyi buraya getiriyoruz. Ayrıca insanlarınızın (teknoloji alanında) eğitimine de katkı sunacağız." diye konuştu.
"Devlet kurumlarının profesyonelliğinden ve özverilerinden çok etkilendik"
BYD Başkan Yardımcısı ve BYD Amerika CEO'su Stella Li, yatırım sürecinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve ilgili kurumların kendileriyle son derece uyum içinde çalıştığına işaret ederek sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'deki devlet kurumlarıyla çalışırken onların profesyonelliğinden ve özverilerinden çok etkilendik. Özellikle de Sayın Bakanımız ve sanayiden gelen büyük bir ekip ve bütün bir ekip çalışıyorlar. Her zaman 'dünyanın en çalışkan grubu veya milliyeti Çinlilerdir' diye bahsediyoruz. Ama sonra öğrendik ki (Türk yetkilikler) aslında bizden daha çok çalışıyorlar. Ayrıca çok profesyoneller ve en ayrıntılı teknoloji setini bile biliyorlar. Bu çok etkileyici."