27 Nisan'da Yüksek Seçim Kurulu'nda çekilen kura uyarınca ilk konuşmayı Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. Kılıçdaroğlu'nu Sinan Oğan, Muharrem İnce ve Recep Tayyip Erdoğan izledi. Adaylar ikinci konuşmalarını ise seçimden bir gün önce; 13 Mayıs'ta saat 18.00'de yapacak.
Kılıçdaroğlu: TRT gerçekleri halktan gizliyor
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında TRT'yi eleştirdi ve kurumun iktidar partisinin yayın organı haline geldiğini öne sürdü:
"TRT her gün kendi ilkelerine ve mevzuatına aykırı yayın politikasıyla suç işliyor. Halkın vergileriyle ayakta kalmasına rağmen iktidarın propagandasını yapıyor. TRT gerçekleri halktan gizliyor."
"TRT size faturalarını ödeyemediği için karanlığa mahkum edilen milyonlarca vatandaşımızı gösterdi mi? TRT hayatını kaybeden 41 maden işçisini haber yaptı mı? Yapmadı. Şanlıurfa'da iktidar partisi adayının kardeş ve akrabaları tarafından eşi ve iki evladı öldürülen adalet aramak için yıllardır nöbet tutan Emine Şenyaşar'a sarıldım. Emine Hanım'ın bitmeyen göz yaşlarını TRT halkımıza gösterdi mi? Göstermedi.
"8 Şubat'ta Hatay Samandağ'daydım. "İçeride annem, abim ve babam var. Ses veriyorlar. Termal kamerada ısı da var. Ama girecek ekipman yok" diye bize feryat eden gencimizi TRT'de gördünüz mü? Görmediniz. "Devlet nerede? AFAD nerede?" diyen vatandaşlarımızın görüntüleri yayınlandı mı? Yayınlanmadı.
"Sokakta uyuşturucu torbacıları tarafından ülkücü hareketin en değerli evlatlarından biri olan ve hunharca katledilen Sinan Ateş'in eşini gösterdi mi? Bebeklerini gösterdi mi? Ateş ailesinin hikayesini dinlediniz mi hiç TRT'de? Dinleyemediniz."
"Gezi Parkı davasında haksız yere hapis yatan şehir plancısı Tayfun Kahraman tutuklandı. Cezaevine girmeden önce kızına son sarılışını gördünüz mü?"
[ilgili-haber=22766]
Sinan Oğan: Sığınmacılar gidecek
ATA İttifakı Cumhburbaşkanı Adayı Sinan Oğan da konuşmasına TRT'yi eleştirerek başladı.
Oğan'ın mesajları şöyle:
"TRT'nin adaylara eşit şartlarda yer vermediğini ifade etmek isterim. TRT'yi size şikayet etmek isterim. TRT ekranlarında ne yazık ki yeterince yer bulamıyoruz.
"14 Mayıs seçimleri ülkemiz için bir kader seçimidir. 14 Mayıs'ta siz bu ülkeden 13 milyon sığınmacı gitsin mi yoksa kalsın mı onu oylayacaksınız. ATA İttifakı'na oy verirseniz sığınmacılar gidecek.
Şimdiye kadar 150 milyar dolardan fazla para harcandığı, çok sayıda suça karıştıkları halde hükümet tarafından bunların gösterilmediği, sokaklarda kadınlarımızın rahatça yürüyemediği bir sürecin sonunda biz size şunun sözünü veriyoruz. Sığınmacılar ülkelerine gidecek. Gerekirse zorla gidecek. Ancak bu zorluk hukuk içinde olacak. AK Parti hükümeti sığınmacılara birçok ayrıcalıklar tanıdı. Türk vatandaşları, sizler, bu ülkede askerlik yapanlar hastaneye gittiğinizde para ödüyorsunuz. Ama bir Suriyeli için bedava.
"Çok sayıda insanımız depremde hayatını kaybetti. Biz ilk günden beri deprem bölgesindeydik. İlk günden beri bizim gördüğümüz deprem bölgesinde tam bir beceriksizlik söz konusuydu. Biz bu ülkede artık raydan çıkan sistemi yeniden rayına oturtacağız. Siyasetçilerin bu ülkeyi aşağıya çekmesine izin vermeyeceğiz.
"Bizim cumhurbaşkanı olduğumuz bir ülkede Kızılay çadır satamayacak. Bizim cumhurbaşkanı olduğumuz bir ülkede ilk üç gün depreme müdahale konusunda gecikilmeyecek. Kimse en tepeden talimat beklemek zorunda kalmayacak. Bizim yönettiğimiz ülkede liyakat olacak."
Muharrem İnce: Türkiye, ölümle sıtma arasında tercih yapmak zorunda değil
Memleket Partisi Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce de TRT'yi eleştirdiği konuşmasında "Milletimizin devlet kurumlarına inancı kalmamıştır. Merkez Bankası, Kızılay, TÜİK, TRT gibi kurumlarımıza güven tarihin en düşük seviyelerindedir. Bağımsız ve tarafsız yayın yapması gereken TRT, iktidarın yayın organı haline gelmiştir" dedi:
"Ekonomi yönetilemez hale gelmiş, işsizlik ve yoksulluk artmış ülke ve insanlar borç batağına batmıştır. Yürütülen yanlış tarım ve hayvancılık politikalarıyla ülkemiz kendini besleyemez hale gelmiştir. Ülkemiz kontrolden çıkmış bir göç politikası sonucunda devasa bir mülteci ve sığınmacı sorunuyla karşı karşıya bırakılmıştır.
"Kontrolsüz şekilde ülkemize girmelerine izin verilen bu sığınmacılar şimdiden ciddi bir beka ve asayiş sorunu haline gelmiştir. Bu iktidar döneminde liyakat ve ehliyetle, makam ve görevler arasındaki bağ koparıldı. Partili olmak ve kayıtsız olarak biat etmek her görev için şart haline getirildi."
"Ancak 'Bu gitsin de yerine ne gelirse gelsin' mantığı doğru bir mantık değildir. Memleketimizin içinde olduğu bu karanlık tabloyu dağıtmak ve umudu yeniden yeşertmek üzere ülkemizin bu iktidardan da bu muhalefetten de kurtulması gerektiği inancıyla üçüncü bir yol olarak her türlü zorluğu, meşakkati ve saldırıyı göze alarak karşınızdayız. Biz ne iktidara karşı olduğumuz için teröristiz ne de bu muhalefeti eleştirdiğimiz için bölücüyüz. Türkiye ölümle sıtma arasında tercih yapmak zorunda değildir."
Erdoğan: Öyle bir kazanacağız ki ülkenin hiçbir ferdi kaybetmeyecek
Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimin tamamında sizlerin sandıkta verdiği onayla ülkemizi yönettik. Elbette eksiklerimiz, hatalarımız olmuştu. Ama samimiyetle hizmet vermek için çalıştığımızı kimse inkar edemez. Türkiye'nin son 21 yılında hayata geçirdiğimiz reformlarla tarihi bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik" dedi:
"Mardinli Aziz Sancar hocamız Nobel Ödülü'nün kazandığında kimse ona kökenini sormadı. Hataylı Uğur Şahin aşıyı geliştirdiğinde kimse onun nereden geldiğine bakmadı. Yozgatlı Rıza Kayaalp, güreşte başarılar kazandığında nereli olduğunu sormadı. Milletçe bu değerlerimizin hepsinin farklı alanlardaki başarılarıyla gurur duyduk.
"Her nerede olursa olsun bu ülkenin bir bireyi olarak Türkiye'ye değer katan tüm vatandaşlarımızla iftihar ediyoruz. Ülkemizin bugün geldiği seviyede emeği olan herkesi hiçbir ayrım yapmadan kenetlenmeye davet ediyoruz. Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini giderirken hep bugünlerin özlemini yaşadık.
"Biz hep insanı yaşat ki devlet yaşasın öğüdünün izinden gittik. Bunun için ne mücadeleler verdiğimizi en iyi sizler biliyorsunuz. Ülkemizi terör örgütlerinden, darbecilerin namlularından kurtarma mücadelesi verirken hep ülkemizin huzurunu düşündük. 14 Mayıs'ta evlatlarımızın geleceğinin aydınlığını hedefliyoruz. 14 Mayıs'ta öyle bir kazanacağız ki, bu ülkenin hiçbir ferdi kaybetmeyecek."
Haber Merkezi