Yazı konusu seçerken mutlaka Türkiye’de ve Dünya’daki önemli gün ve haftalara bakıyorum. Toplumu ilgilendiren ortak değerlerimiz ile ilgili yazı yazmayı tercih ediyorum.
Dünya Kuduz Günü de halk sağlığını ilgilendiren bir konu olduğu için yazmayı istedim.
Bu senin uzmanlık alanın değil neden yazıyorsun demeyin sakın.
2020 yılında ikinci üniversitem olan Veteriner Teknikerliği bölümüne başlayıp 2022 yılında mezun oldum. Bu bölümü tercih etmemin amacı ise hem sokak hayvanlarına yardımcı olmak hem de insandan hayvana ve hayvandan insana geçebilecek hastalıkları öğrenebilmekti.
Dediğimi de yaptım cebimde pek çok bilgi ile mezun oldum.
Veterinerler hayvan hastalıkları ile tanımlama yaparken bu hastalık zoonoz bir hastalık derler. Yani omurgalı hayvanlardan insanlara geçen (zooantroponoz) ve insanlardan omurgalı hayvanlara geçen (antropozoonoz) herhangi bir enfeksiyon hastalığını tanımlayan terimdir.
Zoonoz hastalıkların en tehlikelilerinden biri de kuduz virüsüdür. Çoğu hastalıkta olduğu gibi bu virüsünde elbette belli kurallar için de çaresi bulunuyor.
Şimdi biraz tarihçe hemen sonrasında neler yapabiliriz bilgi vereyim.
Kuduz aşısını geliştiren Louis Pasteur'ün ölüm tarihi olan 28 Eylül kuduz hakkında farkındalığı arttırmak ve hastalıktan korunma önlemlerini hatırlatmak amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Dünya Kuduz Günü” olarak belirlenmiştir.
Kuduz, enfekte hayvanların tükürüğünden, yani salyasından insanlara yayılan ölümcül bir virüstür.
Kuduz virüsü genellikle ısırma yoluyla diğer canlılara bulaşır. Ülkemizde kuduza yakalanma ve bulaştırma olasılığı en yüksek türler arasında at, eşek, inek, keçi, kedi ve köpek gibi evcil hayvanlar ile ayı, çakal, domuz, kirpi, kokarca, köstebek, kurt, tilki, sansar, yarasa gibi yabani hayvanlar bulunur.
Evcil hayvanlar mümkün olduğu kadar içerde tutulmalı ve dışarıda bulundukları süreç boyunca denetlenmelidir. Evcil hayvanlarınız ile yabani hayvanlar arasında temas kurulması önlenmelidir.
Tavşan ya da hamster gibi küçük evcil hayvanlar korumalı kafesler içerisinde tutulmalıdır. Ne yazık ki küçük evcil hayvanlara kuduza karşı aşı uygulaması yapılmaz.
Sokak hayvanlarının düzenli kontrol edilmesi ve aşılarının yapılabilmesi için yerel hayvan kontrol görevlileri ve belediyelere durumları bildirilmelidir.
İnsanlar vahşi hayvanlardan uzak durmalı, ve onları rahatsız edecek şekilde yaklaşmamalıdır. Kuduz etkisi altında olan vahşi hayvanlar ilk bakışta insandan korkmuyor gibi görünebilir. Vahşi bir hayvanın insanlarla dostça davranması normal bir davranış değildir, bu yüzden korkmayan hayvanlardan uzak durmak gereklidir.
Haberlerde genellikle tilki ve buna benzer hayvanlara yemek verildiğini izliyor ve görüyoruz.
Şunu unutmamamız gerekir ki sokaktaki hayvanlara geçen kuduz mikrobu genellikle yabani hayat yaşayan diğer hayvanlardan bulaşmaktadır. Eğer yabani hayvan dediğimiz kurt, tilki, ayı, çakal gibi hayvanlara yemek verilecekse mutlaka bulunduğumuz yerden uzakta farklı bir alanda besleme noktası oluşturulmalıdır.
Yerel yönetimler, dağda bulunan yabani hayvanlara düzenli beslenme alanları oluşturmak durumundadırlar. Hatırlayacak olursanız haberlerde sıklıkla domuz ve ayıların şehir merkezlerine inerek yiyecek arayışı içerisinde olduğunu görürsünüz.
Kuduz mikrobu taşıyan bir yabani hayvanın herhangi bir sokak hayvanı ile teması halk sağlığını etkileyerek o bölgenin karantina altına alınmasına neden olacaktır.
Yarasa türlerini evlerden uzak tutmak gereklidir. Yarasaların ev içinde girebileceği tüm çatlaklar ve boşluklar kapatılmalıdır. Evde bu tür bir hayvan işgalinin gözlemlendiği durumda, bu hayvanları evden uzak tutmanın yollarını bulmak için yerel bir uzmana veya belediyeye başvurmak gereklidir.
Herhangi bir hayvan tarafından ısırılan bireyler, her şart altında bu hayvanın kuduz olması riskini göz önüne almadan acil tıbbi yardım almalıdır.
Bireyin yaralarına meydana geldiği duruma bağlı olarak, tıbbi yardımı sağlayan tıp uzmanı kuduzun önlenmesi için uygun tedavinin ne kadar sürdürüleceğine karar verecektir. Örneğin uyurken odaya giren bir yarasa ya da bir fare kişiyi uyandırmadan ısırabilir.
Böyle bir durumda birey kendisinin ısırıldığını var saymalıdır.
Kuduz bir hayvan tarafından ısırılan bir bireye kuduz virüsünün bulaşıp bulaşmadığını belirtiler ortaya çıkmadan önce öğrenmenin bir yolu yoktur. Isırılma sonrası yara sabun ve bol miktarda su ile nazikçe yıkanmalı (yapılacak yıkama virüsün temizlenmesine yardımcı olabilir) en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Bugün size halk sağlığını ilgilendiren önemli bir konu ile ilgili yazmak istedim. Sonraki yazılarımda bazı hayvan hastalıklarından bahsetmeye devam edeceğim.
Sağlıkla Kalın