Türkiye dün akşamdan bu yana şiddet olayları ile sarsılıyor. Eline silah alan vatandaşlar, ailesini, akrabalarını, arkadaşlarını ve husumetlilerini vuruyor. Ekonomik kriz ile boğuşan vatandaşın psikolojisi de bozuldu. Her geçen gün artan şiddet vakaları çığırından çıktı. İşte son 24 saatte haber ajanslarına düşen ve silahların konuştuğu olaylar:
Samsun: 19 Mayıs ilçesinde fındık tarlasında çıkan silahlı kavgada yaralanan 5 kişi hastaneye kaldırıldı. Jandarma, kavgada silahları kullandığı öne sürülen Ş.C. ve S.Y’nin yakalanması için çalışma başlattı.
Adana: Merkez Yüreğir ilçesi Çamlıbel Mahallesi’nde Ali Çiftçi (32), yolcu konumunda olduğu panelvana tabancayla ateş açılması sonucu yaşamını yitirdi.
Diyarbakır: Yenişehir ilçesinde park yeri meselesi nedeniyle daha önce de tartışan 2 grup arasında çıkan silahlı, bıçaklı kavgada 2 kişi yaralandı.
İstanbul: Esenyurt Güzelyurt Mahallesi Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde bulunan Tekel bayiinde iş yerine gelen 4 kişi içeride bulunan 3 kişiye adeta kurşun yağdırdı. Saldırıda 20 yaşındaki Batuhan Bayındır ile 24 yaşındaki Yunus Emre Erzen hayatını kaybederken 21 yaşındaki Yusuf Erzen ise yaralandı.
İstanbul: Bayrampaşa’da sokak üzerinde iki grup arasında çıkan silahlı kavgayı gören ve izinde olduğu öğrenilen polis memuru Yusuf Şahin Demirci, kavgayı ayırmak için araya girdi. Kavgayı ayırmaya çalışan Demirci açılan ateş sonucu kasığından vuruldu.
Mardin: Nusaybin ilçesinde akraba iki aile arasında çıkan önce yumruklu sonra silahlı kavgada 2’si ağır, 7 kişi yaralandı.
Kars: Subatan Mahallesi’nde 3 kardeşin içerisinde bulunduğu taksiye kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce silahla ateş açıldı. Olayda 2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
İstanbul: Kağıthane’de , M. Y. (40), arkadaşlarıyla iş yeri önünde sohbet ettiği sırada buradan geçen motosikletteki kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Bacağından yaralanan M.Y. hastaneye kaldırıldı.
Karaman: İmaret Mahallesi 169 Sokak’ta evinin önünde tartıştığı kişilerin silahlı saldırısına uğrayan Mehmet Başar (24), hayatını kaybetti.
Gaziantep: Nizip ilçesinde cenaze töreninde çıkan silahlı kavgada 1’i ağır 5 kişi yaralandı. Akın B. (28), Mezarlık Camisi’nde bir yakınının cenaze töreninde karşılaştığı husumetli kişiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesinin ardından Akın B. pompalı tüfekle husumetli olduğu kişiye ateş etti. Tüfekten çıkan saçmalar nedeniyle törendeki Bahar B, Halil C, Nimet S, Fatih B. ve Cuma B. yaralandı.
Batman: Ziya Gökalp Mahallesi Gülistan Caddesi’nde iki kişi arasında çıkan tartışma, büyüyerek silahlı kavgaya dönüştü. Kavgada kimliği henüz belirlenmeyen kişi, yanında getirdiği tabancayla 22 yaşındaki Ferhat Uçar’ı vurarak öldürdü.
İstanbul: Gaziosmanpaşa’da Beyoğlu’ndan aldığı iki yolcuyla Yıldız Tabya Mahallesi’ne gelen Samet Kubiloğlu’nun (31) kullandığı 34 TCP 84 plakalı taksiye kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce Berceste Sokak’ta ateş açıldı. Taksideki yolcuların husumetlilerinin açtığı iddia edilen ateşte yaralanan Samet Kubiloğlu hayatını kaybetti.
Kayseri: Kocasinan ilçesi Sahabiye Mahallesi Teoman Sokak’ta H.S. ile kimliği belirlenemeyen bir kişi arasında tartışma çıktı. Kısa sürede kavgaya dönüşen olayda H.S. silahla bacağından yaralandı.
Batman: Gültepe Mahallesi’nde karşılaşan ve aralarında husumet olduğu öğrenilen R.N. (28) ile İ.T. arasında çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. İ.T’nin tabancayla ateş etmesi üzerine R.N. ağır yaralandı.
25 MİLYON RUHSATSIZ SİLAH DOLAŞIMDA
CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye'de bireysel silahlanmanın son derece artış gösterdiğini vurguladı. 2018 yılından bu yana silah bulundurma ruhsatının yüzde 100'ün üzerinde artış gösterdiğini kaydeden Dr. Şevkin, silahlanmanın önüne geçilmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ‘araştırma komisyonu' kurması gerektiğini belirtti. TBMM'ye konuyla ilgili bir araştırma önergesi veren Dr. Şevkin, 2018'de 7 bin 630 olan silah bulundurma ruhsatı alan kişi sayısının 2021 yılında 16 bin 569 olduğunu, Türkiye'de toplam 2.5 milyon ruhsatlı, 25 milyon da ruhsatsız silah bulunduğunun çeşitli kaynaklarca öne sürüldüğünü dile getirdi.
“2022'DE 2 BİN 278 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ”
Ateşli silahların kanayan bir yara halini aldığını vurgulayan Dr. Şevkin, “Öyle ki; bireysel silahlanma nedeniyle küçük çocukların dahi yanlışlıkla ebeveynlerini öldürdüğü gerçeğiyle karşı karşıya kalınmaktadır. Ülkemizde her gün en az 3 kadın, her yıl en az 350 kadın cinayeti işlenmektedir. Kadın cinayetlerinin büyük çoğunluğunun ateşli silahlarla gerçekleştirildiği açıktır” dedi. Son günlerde silahla işlenen cinayetlerin arttığına dikkat çeken Dr. Şevkin, önergesinin gerekçesinde “2022 yılında medyaya 3 bin 984 silahlı şiddet olayı yansımış, ülke genelinde yaşanan bu silahlı şiddet olaylarında 2 bin 278 kişi öldürülmüş, 4 bin 231 kişi de yaralanmıştır” ifadelerine yer verdi.
“SİLAH YASASINDA DÜZENLEME YAPILMALI”
Şiddetin her türü ve bireysel silahsızlanma için acil olarak, her türlü şiddetin nedenlerinin masaya yatırılmasının önemine vurgu yapan Dr. Şevkin, şöyle devam etti: İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere yetkililerin internetten bir tıkla silah alımının önüne geçmesinin yanı sıra silahlarla ilgili yasada da derhal düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin adeta bir silah cenneti olduğunu kaydeden CHP'li Dr. Şevkin, son yıllarda yüksek bireysel silahlanmaya sahne olan Türkiye'de yeni yaşamların son bulmaması, aile içi bağların kuvvetlendirilmesi, çocuk ve kadın cinayetlerinin sona ermesi, şiddet ve cinayetlere yenilerinin eklenmemesi ve Türkiye'nin eğitime olan inancıyla, çağdaş, modern bir yapıya bürünmesi, bireysel silahlanmanın asgarî düzeye indirilmesi için Anayasa'nın 98. ve Meclis iç tüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince meclis araştırması açılmasını teklif etti.
SURİYE’DEN GELEN RUHSATSIZ SİLAHLAR BÜYÜKŞEHİRLERDE SATILIYOR
İYİ Parti Antalya Milletvekili avukat Uğur Poyraz, Esenyurt’ta yaşanan cinayet sonrası başlayan bireysel silahlanma tartışmalarına değindi. Cinayetin sadece bireysel silahlanma ile açıklanamayacağını belirten Poyraz, "Özellikle Suriye savaşıyla birlikte Türkiye’ye giren ruhsatsız silahlar var, büyükşehirlerde satılıyor" dedi. Umut Vakfı'nın araştırmasına göre; Türkiye’de tahmini 4 milyon ruhsatlı silah, 36 milyon ruhsatsız silah bulunuyor. İYİ Parti Antalya Milletvekili avukat Uğur Poyraz, cinayetlerin sadece bireysel silahlanma ile açıklanamayacağını söyledi. 2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaş sonrası Türkiye'ye yoğun bir şekilde silah girişinin yapıldığını kaydeden Poyraz, şöyle devam etti: Kontrolsüz bireysel silahlanma… Özellikle Suriye savaşıyla birlikte oradan Türkiye'ye giren çok ciddi anlamda ruhsatsız silahlar var ve bu ruhsatsız silahlar büyükşehirlerde satışa arz ediliyor. Bu gayrı meşru, yasadışı organizasyonların yapmış olduğu bir ticaret.
DİZİLERDE PEKİŞTİRİLİYOR
Bütün bunları çok yönlü almak gerekiyor. Tek başına kontrolsüz bireysel silahlanma değil, Türkiye'de uzun dönemdir televizyon, internet dizilerinde de bu durum pekiştiriliyor. Bütün bu dizilerin hepsini yan yana koyup ana fikirlerini çıkarın; devlete düşman olma, uyuşturucu satışına karşı ol, onun dışındaki bütün suçlar mubah gibi bir kafa var.
MUBAH HALİNE GELİYOR
Belki 15 Temmuz'dan sonra, 17-25 Aralık'tan sonra AKP bu propaganda biçimiyle toplumdaki farkındalığı, vatana millete karşı olan sevgiyi, bununla birlikte belli bir reaksiyon gösterilmesini amaçlamış olabilir ama bu amacı sanıyorum bütün suç tipleri için tanımlamak, yani doğru bir yurttaş olmanın hukuka, demokrasiye, insan haklarına riayet eden bir yurttaş olmayı öğretmek ya da bununla ilgili mesajlar vermek bir devletin önceliği olduğunu düşünüyorum. Nedir bütün suçlar? Adam kaldırabilirsin, hürriyeti tahdit, adam yaralayabilirsin, adam öldürebilirsin, mekan basabilirsin, alacak verecek koşturabilirsin. Bütün bu dizilerin verdiği mesajda bunlar mubah haline geliyor.
YARGI İÇİNDEKİ HANTALLIK
15 Temmuz'dan önce yaklaşık sayı 17 bin civarında olan hakim savcı sayısı şu an 25 binleri geçmiş durumda. Hakim savcı açığı kapatıldı. Niteliği ayrı bir konu ama nicelik olarak bu sayı kapatıldı. Buna rağmen o’cu, bu’cu, şu’cu, cemaat ve tarikat organizasyonlarıyla yargının içerisinde de büyük bir hantallık oluşmaya başladı. İnsanlar hukuka ve yargıya dertleriyle gittiklerinde, bir süre, iki derdini ifade etme, üç derdini bir siyasi parti ya da iktidara yakın olma üzerinden ifade etme gibi de bir önyargıya sahipler. Bu da yargıya olan güveni, yargının verdiği kararlara olan güveni ayaklar altına alıyor.
ESKİDEN TÜRK POLİSİ SOKAKTAYDI
Bütün bunların hepsini bir arada değerlendirmek gerekiyor. Bu sadece kontrolsüz bireysel silahlanma konusu değil. Yargının bu konudaki hantallığı, konvansiyonel medya da dahil olmak üzere bu diziler, yapımlar olmak üzere bunların hepsinin bir arada değerlendirilmesi gereken ve bir arada çözümler oluşturarak bununla ilgili tanzimler oluşturulması gereken bir alan. Eskiden Türk polisi sokaktaydı, suç mahallinden ziyade daha önce sabıkası olan, suça sürüklenmiş kişilerin aralarında dolaşırdı, onlardan bilgi alırdı, belli olayları durdurabilirdi. Bir iletişim ağı vardı. Bu FETÖ döneminde teknik dinleme konforuna dönüştü, polis sokaktan çekildi kulaklığı takıp teknik dinlemeyle böyle konforlu bir alan yaratıldı. Özellikle örgütlü suçla mücadelede bu çok doğru bir metot değil.
HER GÜN EV SAHİBİ-KİRACI CİNAYETİ
Şu anda da maalesef polis teşkilatımızda aynı konfor devam ediyor. Burada caydırma dediğimiz bir kavram var. Bununla ilgili bir Türkiye'de suç haritasını doğru çıkartmamız gerekiyor. Suçun psikolojik ve sosyolojik altyapısını doğru çıkartmamız gerekiyor. Farkında mısınız? Her gün bir kiracı-ev sahibi cinayeti ya da yaralaması var. Toplumdaki ekonomik kriz ve ekonomik krizin sosyolojik sonuçları itibariyle ciddi bir sosyal patlamayla karşı karşıyayız. Gelecek kaygısının bu kadar yükseldiği bir toplumda toplumun diğer fertlerini öteleyen bir sosyolojik durum ortaya çıkıyor. O yüzden bunların hepsi birbiriyle iç içe. Bu sadece kontrolsüz bireysel silahlanmayla ilgili değil. Ekonomik kriz, ekonomik krizin sosyolojik sonuçları, insanlarda oluşan gelecek kaygısı, bu gelecek kaygısının insanlarda yarattığı psikolojik buhran, yargının hantallığı, kolluğun teknik dinleme konforuyla ya da MOBESE kameralarıyla olaylara müdahale etme… Polisin en önemli özelliğinden birisi de caydırıcılıktır, önlemektir.”
SANKİ SAVAŞTAYIZ 7 AYDA 1200 KİŞİ ÖLDÜ, 1960 KİŞİ DE YARALANDI
Bireysel silahlanmanın her geçen gün arttığı Türkiye’de; silahla yaralama, çatışma ve ölüm haberleri özellikle son günlerde gündeme oturdu. Umut Vakfı’nın raporuna göre 2023 yılında geride bıraktığımız aylar içinde ülke genelinde 1938 silahlı şiddet olayı basına yansıdı. Basına yansıyan bu silahlı şiddet olaylarında 1200 kişi öldü, 1960 kişi de yaralandı. Umut Vakfı, konuyla ilgili yaptığı bir çalışmayı açıkladı. Bu rapora göre; bu yılın 211 gününde Türkiye genelinde 1938 silahlı şiddet olayı basına yansıdı. Basına yansıyan bu silahlı şiddet olaylarında 1200 kişi öldü, 1960 kişi de yaralandı.
Şiddet olaylarının; uzun namlulular dahil 1653'ünde silahlar kullanıldı, (397'sinde Keleş, uzun namlulu silahlar dahil tüfekler, 1187'sinde tabancalar, 60'ında beylik silahları), 285'inde ise çoğunluğu bıçaklar olmak üzere kesici aletler kullanıldı.
“'CEZASIZLIK' UYGULANARAK ADETA SİLAHLANMA TEŞVİK EDİLİYOR”
Türkiye'deki şiddet sarmalında acı tabloyu ortaya koyan vakıftan yapılan açıklamada şu ifadelere de yer verildi: Maalesef ülkemiz adeta suç cenneti haline geldi. Bireysel silahlanma ve ona paralel olarak silahlı şiddet oranı artış kaydediyor… Silah satıcıları adeta ülkede at oynatıyor. Mafya sokaklarda çatışıyor, evleri, işyerlerini silahla tarıyor. Baskınlar yapıyor, sokaklarda çatışıyor… Biz bireysel silahlanmaya ‘dur' denilmesini, yasal düzenlemeler yapılmasını beklerken maalesef hiçbir şey yapılmayarak, ‘cezasızlık' uygulanarak adeta silahlanma teşvik ediliyor… Sonuçta da olayların önü alınamıyor ya da alınmıyor… 
“PEK ÇOK SUÇLU 3 AY SONRA ARAMIZDA DOLAŞIYOR OLACAK”
Sık sık çıkarılan aflar da adeta suçluya teşvik gibi… Ve yine bir örtülü af söz konusu. 31 Temmuz itibariyle açık cezaevine geçmesine 3 yıl kalan bazı hükümlüler açık cezaevine nakledilecek ve 3 ay sonra da tahliye edilecek… Sonuç olarak milletvekili seçilen bir hukukçu cezaevinden çıkarılmıyorken pek çok suçlu 3 ay sonra aramızda dolaşıyor olacak… 

[ilgili-haber=28680]