Mahkeme ayrıca Erol’un boşanma aşamasındaki eşine 500 TL nafaka ödemesine de karar verdi. Levent Erol “Aldatıldım. Kendisi 2,5 yıldır evimde oturuyor. Kredisini ben ödüyorum ve mağdurum. Çocuklar da ben de kalıyor. Annesi sürekli getirip atıp gidiyor. Evimin kredisini, çocuklarımın ihtiyacını ben karşılıyorum” dedi. Erol’un avukatı Eyüp Can Sevim ise “Uzun süredir nafaka ödemeye devam eden müvekkil maddi açıdan zorluk yaşamaktadır. Boşanma durumunda erkeklerin yaşadığı maddi ve manevi yükler gerçekten bir insanın kaldırabileceğinden çok fazladır” dedi.
İstanbul’da yaşayan Levent Erol, aldatıldığını iddia ederek eşine boşanma davası açmak için 2021 yılında mahkemeye başvurdu. Erol, avukatı aracılığı ile Bakırköy Aile Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde eşi ile 2009 tarihinde evlendiğini ve bu evlilikten 2 çocukları olduğunu belirtti. Dilekçede Levent Erol’un boşanmak istediği eşinin kendisini biriyle aldattığı, bu olay açığa çıktığında ise aile büyüklerin araya girerek aile birliğinin devam etmesi için eşleri bir araya getirip barıştırdığı anlatıldı. Çiftlerin barıştığı ancak Erol’un eşinin aldatmaya devam ettiği de dilekçede kaydedildi.
Dava süreci devam ederken mahkeme Levent Erol’un eşine 500 TL iştirak nafakası ödemesine ve evin çocuklar ile boşanma aşamasındaki eşine tahsis edilmesine karar verdi.
Konuyla ilgili konuşan Levent Erol “Aldatıldım. Kendisi 2,5 yıldır evimde oturuyor. Kredisini ben ödüyorum ve mağdurum. Çocuklar da bende kalıyor. Annesi sürekli getirip atıp gidiyor. Evimin kredisini, çocuklarımın ihtiyacını ben karşılıyorum” dedi.
Levent Erol’un avukatı Eyüp Can Sevim ise “Bizim hukuk sistemimizi genel olarak ele aldığımız takdirde, şahıs aldatmaya yönelik boşanma mı sağlamış yoksa genel boşanma sebepleri ile mi bir boşanma sağlamış buna bakılmaksızın maddi durumu daha düşükse eğer nafaka bağlanıyor. Ancak hukukumuz şunu söylüyor ‘nafaka az kusurlu eşin daha kusurlu eşten almış olduğu bir geçim ödeneğidir’. Biz müvekkilimizin burada kusurunun olmadığını düşünüyoruz. Zira kendisi kredilerini ödemekte olduğu, nakit parası ile aldığı konuttan uzaklaştırılmış durumda. Kendisi dükkanda, ailesinin evinde kalmakta. Velayet anneye verilmiş olmasına rağmen müvekkilimiz çocuklarına bakmaya devam etmektedir. Müvekkil, çocukların annesi olan davalı tarafa nafaka ödemeye devam etmektedir. Mağduriyet söz konusudur. Uzun süredir nafaka ödemeye devam eden müvekkil maddi açıdan zorluk yaşamaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın yapmış olduğu bir açıklama vardı ‘bu konuyu gündemimize alıyoruz değerlendirmeye tabi tutacağız’ şeklinde. Hukuk sistemimizde bu konunun bir önce değerlendirmeye alınması gerekiyor. Boşanma durumunda erkeklerin yaşadığı maddi ve manevi yükler gerçekten bir insanın kaldırabileceğinden çok fazladır. Müvekkilimizin kusur oranı daha mahkeme tarafından belirlenmemişken kredilerini kendisinin ödediği evden uzaklaştırılması, hukuk sisteminde belli boşlukların daha tamamlanmamış olduğunun göstergesidir. Mahkeme kararı ile çocukların velayeti anneye tahsis edildi. Anne çocuklara bakmak istemediğini beyan ederek 10-15 günde bir aralıklarla müvekkilime getirmektedir. Müvekkilim çocuklarına elbette bakar. Ancak mahkeme, aile konutunu tahsis ederken, çocukların velayeti anneye verildiğinden dolayı aile konutunun da anneye tahsis edilmesi tarzında bir hüküm kurmuştur. Çocukların velayeti annede olsa da çocuklara bakan kişi babadır. Babanın çocuklara bakıyor olması durumunda bile annenin aile konutunda oturmaya devam etmesi müvekkilimi maddi ve manevi açıdan zorlamaktadır” dedi.
[ilgili-haber=30767]