Türkiye'nin önemli tarım merkezlerinden Gediz Nehri Havzası'ndaki yaklaşık 1 milyon dekar bağdan toplanan Sultani çekirdeksiz üzümün, kendine özgü yeşilden kahverengiye dönüştüğü kurutma mesaisi bu yıl erken başladı.
İzmir'in Menemen ilçesinden Manisa'nın Sarıgöl ilçesine kadar uzanan havzada Antik Dönem'den bu yana yetiştirilen üzümün büyük bir kısmı kurutularak satışa sunuluyor.
Bölgede öğle sıcağına kalmamak için gün doğumunda hasada başlayan tarım işçilerinin asmalardan kestiği üzümler, daha parlak görünmesi ve güneşin yakıcı ışınlarından korunması için su, zeytinyağı ve "posata" adı verilen potasyum karbonat karışımıyla yıkanıyor.
Sergi alanlarında 8-10 gün bekletilen üzümler nedeniyle Gediz Ovası, üzümün yeşil, sarı ve kahverengi tonlarına büründü. Yağmura ve çevresel etkenlere karşı nöbet tutularak kurutulan üzüm daha sonra satılmak üzere işletmelere gönderiliyor.
Bazı üreticiler ise herhangi bir karışım kullanmadan 20 günü bulan doğal kurutma yöntemini tercih ediyor.
Gediz Nehri Havzası'ndaki yaklaşık 1 milyon dekar bağda yetiştirilen Sultani çekirdeksiz üzümün büyük bölümü kurutulduktan sonra dış pazarda satışa sunuluyor.
"12 aylık bir emeğin son noktasındayız"
Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, AA muhabirine, bölgede hasadın hummalı bir şekilde sürdüğünü belirtti.
Ürüne 12 ay emek veren üreticinin üzümle yatıp üzümle kalktığını anlatan Öztürk, şunları kaydetti:
"Osmanlı döneminde sultanlara layık görüldüğü için 'Sultani' adı verilen çekirdeksiz üzümün kuruma yolculuğunda büyük emek var. Üzümümüz dünya pazarlarıyla buluşan bir ürün, ihracatıyla ilimize ve ülkemize 500 milyon dolar civarında bir gelir getiriyor. 12 aylık bir emeğin son noktasındayız. Üzümler sergiden kalktıktan sonra artık altın sarısı rengini almış olacak. Bundan sonra da İngiltere, Hollanda, Almanya ve Japonya gibi dünyanın en zor pazarlarına gidecek nitelikte besleyici ve kaliteli bir ürün yetiştiriyoruz."
Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur da üzüm kalitesinin üreticiyi mutlu ettiğini dile getirdi.
Rekoltedeki kaybı yüksek kaliteyle telafi edip iyi bir pazar bulmayı umduklarını dile getiren Okur,
"Fiyatlar da inşallah çiftçiye yardımcı olur. Üzümün fiyatlanacağını düşünüyoruz. Üretici ihtiyacı kadarını, borcu kadarını satsın ancak geri kalanları bekletsinler. Üzümün iyi fiyat olacağını tahmin ediyorum. Geçen yıl üzümde hastalıktan dolayı mahsulümüz çoktu ama kalitemiz düşüktü. Bu sene ise kalite yüksek ama mahsul az." diye konuştu.
Menemen Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Hüseyin Şen de olumsuz hava koşullarına rağmen bu yıl kalitenin iyi olduğunu dile getirdi.
Bu yıl hasadın erken döneme geldiğini anlatan Şen, üzüm fiyatının önceki yıllara göre daha iyi bulduklarını vurguladı.
"Sıcak hava nedeniyle meyve erken olgunlaştı"
Üreticilerden İlhan Şengül, üzüm hasadının yoğun emek istediğine dikkati çekti. Hasat dönemi mesailerinin sabah 5'te başladığını anlatan Şengül, şunları kaydetti:
"İşçileri aldıktan sonra öğlene kadar çalışıyoruz. Bağda üzümü kesip sergi alanına naklediyoruz. Orada serim işlemini gerçekleştiriyoruz, kuruması için 8-10 gün süreye ihtiyacımız var. İki yıldan beri bahar yağmurları az düşüyor. Sıcak hava nedeniyle meyve erken olgunlaştı ve hasat erken başladı. Normalde 25 Ağustos gibi başlardık hasada bu sene 15 gün daha erken başladı hasat."
Çiftçi Nevzat Güven de önemli gelir kaynaklarının başında bağcılığın geldiğini aktardı. Bağların neredeyse tamamında yeni sistem üretimin gerçekleştiğini vurgulayan Güven,
"İyi ve kaliteli üzüm yetiştiriyoruz. Bu yıl sıcak hava nedeniyle hasat biraz erken başladı. Verim bu sene geçen yıllara göre düşük. Fiyat da çok kötü değil yani 100 liranın üstünde. Çok büyük beklenti içerisine girebiliriz ama bazen gerçekçi olmak lazım. Kanaat getirmek lazım." dedi.