Anadolu Düşünce ve Strateji Merkezi Temsilcisi, eski il başkanı, siyasetçi İlkay Şimşek, İmralı canisi terörist başı Abdullah Öcalan'a hiçbir zaman gün yüzü göstermeyeceklerini belirterek, "Milletin gündemi ekonomi, derdi geçim, sorunu açlıktır ne Öcalan ne Anayasa değişikliği ne de diğer hayali gündemlerinizle bu gerçeği örtemezsiniz" ifadelerini kullandı.
Anadolu Düşünce ve Strateji Merkezi Temsilcisi, eski il başkanı, siyasetçi İlkay Şimşek, gündemdeki konular hakkında yaptığı açıklamalarına şu sözlerle devam etti: "Milletin gündemi ekonomi, derdi geçim, sorunu açlıktır ne Öcalan ne Anayasa değişikliği ne de diğer hayali gündemlerinizle bu gerçeği örtemezsiniz.”
Uygulanan algı operasyonlarının şizofrenlik boyutuna ulaştığını dile getiren Şimşek:
"İktidar partisi ve küçük ortakları artık geminin battığını ve geri dönüşü olmayan yolda olduklarını fark etti, ellerinden kayıp giden iktidar nimetlerinden son ana kadar yararlanmak için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Bunun için peşi sıra geliştirdikleri söylemler ve uyguladıkları algı operasyonları şizofrenik boyutlara ulaştı. Anayasa'nın değiştirilmesi teklif dâhi edilemeyen ilk dört maddesinden tutun da her türlü baskıya rağmen ticari ilişkilerini kesemedikleri İsrail'in ülkemize saldırma gafletinde bulunacağına kadar her türlü hayal ürünü senaryoyu gündeme taşıyorlar. Ne yazık ki yandaş medyadan karşıt medyaya, muhalefet partilerinden ana muhalefete kadar etkili ve yetkili kim varsa bu oyuna yenik düşüyor, iktidara laf yetiştiriyor, oysa millet bu oyunlara gülüp geçiyor." İfadelerini kullandı.
“Kürt, Türk, Laz, Çerkez açlık ve sefaletin altında ezilmektedir”
“İmralı canisi Abdullah Öcalan’ın gazi meclisimizde konuşmaya çağrılması büyük bir gaflettir” diyen İlkay Şimşek, açıklamasında şu ifadelerle devam etti:
"İmralı canisi Abdullah Öcalan’ın gazi meclisimizde konuşmaya çağrılması büyük bir gaflettir. Bu durum sadece ülkemizi parçalamak isteyenlerin bir oyunu değil, aynı zamanda Cumhur İttifakı ve ana muhalefetin bu oyunlara alet olduklarının kanıtıdır. Milletin temsil edildiği bu yüce makamın, bu türden karanlık senaryolara hizmet etmesi kabul edilemez. Bu millet teröristlerle hiçbir uzlaşma göstermeden, birlik ve beraberliğini korumak için mücadele edecektir. Ayrıca Kürt vatandaşlarımız da bu milletin ayrılmaz birer parçasıdır ve yüzyıllardır hep birlikte aynı mücadelenin içinde yer almışlardır. Bu durumun başka bir izahı yoktur, ama iktidarın da yaşanan ekonomik sorunlara karşı bir izahı yoktur. İşsiz iş, işçi ekmek, emekli aş, millet geçim derdindedir. Kürt, Türk, Laz, Çerkez açlık ve sefaletin altında ezilmektedir. İktidar ve muhalefet toplumu germek yerine bu gerçeklere çözüm bulmalıdır."
“Bunlar sadece kamuoyunun önüne attıkları birkaç figürandır”
İktidar partisi döneminde her alanda başlayan çeteleşmenin Cumhur İttifakı döneminde Lale Devri yaşadığını ifade eden İlkay Şimşek, değerlendirmesinin sonuna şu cümleleri ekledi:
"İktidarın hayali söylemler peşinde olmasının bir nedeni de asli görevi olan yönetme işlevini çete ve cemaatlere kaptırmış olmasıdır. Ülkemizde eğitimden sağlığa, gıdadan ulaşıma her sektörün, devletin tüm kurum ve kuruluşlarında etkili ve yetkili birileriyle beraber olup bir çete ve suç şebekesi kurduğu çok net şekilde ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu durum son yaşanan bebek ölümleri ile ayyuka çıkmıştır. Yaşadığımız bu olay birkaç doktor, birkaç hemşirenin işi değildir. Bunlar sadece kamuoyunun önüne attıkları birkaç figürandır, günah keçisidir, amaçları konuyu saptırmaktır. Günlerce kamuoyunu maniple etmek, gündem değiştirmek için Narin yavrumuzun cenazesi üzerinden yaptıkları gibi yapıyorlar. Sonra bir anda olayı kamuoyunun önünden çekip alıyorlar. Yeni bir senaryo yazıyor ve oynuyorlar. Sağlık konusunda sadece Yenidoğan şebekesi değil, başka çeteleşmiş yapılar da var; Kanser çetesi, tıbbi cihaz/malzeme çetesi, ilaç çetesi, kalp krizi çetesi, laboratuvar çetesi, yoğun bakım çetesi, diyaliz çetesi, tabi ki unutturulmaya çalışılan organ nakli çetesi. Gerçek patronlar başka kişilerle ve organizasyonlarla işlerine devam ederken büyük resim gösterilmiyor. O büyük resmin sahibi de herkesin malumu olanlardır. Ama millet bunların da kim olduğunu görmeye başladı."