MOSB-MED Sağlıklı Yaşam Kliniği Genel Müdürü Dr. Hülya Yurtdaş Pirinççi, 14 Mart Tıp Bayramı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İyi bir hekim olmanın özelliklerini anlattı.  Hülya Yurttaş Pirinççi, İyi bir hekim olmanın püf noktalarına değindi. Pirinççi “Hastayı yönetirken, hasta ile yakınları ile ve diğer sağlık çalışanları ile olan süreçlerde kullandığımız bilgi, beceri ve tutum/davranışımız iyi bir hekim olmamızın ya da iyi bir hekim olarak algılanmamızın temelini oluşturuyor. Aslında üç temel prensip: Bilgi, Beceri, Tutum/Davranış. Hayatın herhangi bir sürecinde de başarıyı belirleyen başlıklar bana göre.  Her ne iş ile uğraşırsanız uğraşın o konuyla ilgili bilginiz yetersiz ise, yeterince beceriniz yoksa ya da her şeyi çok iyi biliyor ve inanılmaz bir beceriyle bu bilginizi ortaya koyup o işi yapıyor olsanız bile tutum ve davranışlarınız insanları rahatsız ediyorsa, aranan ve örnek alınan kişi olamazsınız. Bu üç temel prensibi, bir saç ayağı gibi düşünebilirsiniz. Bu konuya hasta ve hasta yakınlarına “Bir hekimden beklentiniz nelerdir” şeklinde sorularak yapılan araştırmalar tarafından da bakabiliriz. Var. Bu soruya verilen yanıtların iyi bir hekim olarak algılanmakla yakından ilişkisi olduğunu düşünüyorum” dedi.  

İYİ BİR HEKİM OLMANIN OLMAZSA OLMAZ KURALLARINDAN BİRİ DE EMPATİ

Hülya Yurtdaş Pirinççi, “Hastalar ve hasta yakınları hekimlerden beklentilerini sırasıyla listelemişler ve öne çıkan üç başlık şu şekilde sıralanmış: Güler yüz ve ilgi.  Hasta ve hasta yakınlarının önemsediği ikinci sırada yer alan şey ise profesyonel görünüm ve davranış. Üçüncü sırada tercih edilen özellik olarak hasta ve hasta yakınları hekimler bilgili olmalıdır demişler. Düşünün bakın, 1 ve 2 numara tamamen iletişim ile alakalı, 3. sırada ise bilimsel bir şey var. Dünyanın en zeki, en bilgili ve yetenekli hekimi olabilirsiniz, ama yukarıdaki 2 özelliğimiz yoksa hiçbir zaman İyi bir hekim tanımlamasına uygun olamazsınız. Bilgiye dönecek olursak, eğer tıbbı bilmiyorsanız tanı koyamazsınız ve tedavi edemezsiniz. Dolayısı ile okumak, öğrenmek, deneyim kazanmaktan başka şansımız yok. Okumalıyız, her gün ve her yerde. Bilgi her zaman güç ve bizi dirençli yapıyor, daha sağlıklı doğru düşünmenize sebep oluyor, inanıyorum. Bilgimizi artırıp deneyim kazanmaya başka bir açıdan değinecek olursak, Hekimlik ciddi bir deneyimdir aynı zamanda. Modern tıbbı kitaplardan, videolardan, derslerden, notlardan, vizitlerden öğrenebiliriz. Okuyup öğrendiğimiz, pratik ettiğimiz alanlarda yetkin olabilmenizin tek yolu aktif olarak sorumluluk almaktır. Bu bizim mesleğimizde hastamıza dokunmak, onunla temas etmek, sohbet etmek, hikaye almak, muayene yapmak, sonuçlarını değerlendirmek, tetkik ve tedavi planlarını bire bir konuşarak, tartışarak yapmak anlamına geliyor. Ama unutmayalım, tüm bunlar olurken ne kadar bilgili olduğumuz hala hasta ve hasta yakınlarınca 3. sırada tercih edilmiş olan bir şey. Şunu da unutmamak önemli ki her şeyi bilemeyiz, her şeye yetemeyebilir, ya da her gün her saat tutumunuz, davranışınız mükemmel olmayabilir. Ama bu bir öğrenme süreci, kendimizi her gün, her yıl, her hafta, her ay, her yıl daha iyiye doğru geliştirebiliriz. İyi bir hekim olmanın olmazsa olmaz kurallarından biri de şu; empati.  Her hastayı kendimiz ya da kendi yakınımız  (annemiz, babamız, kardeşimiz, çocuğunuzmuş gibi ) görmek. Bu yaklaşım, hata yapma ihtimalinizi de en aza indirir. Diyelim ki, yaşlı bir hasta, şikayetlerini tam olarak anlatamıyor, muayenesi net olmayan bulgular içeriyor, laboratuvar değerleri çok anlamlı değil ilk başta. Ne yapacağınızı bilmiyorsunuz bazen. O anda eğer bu hasta annem olsaydı ne yapardım? Bu soruya verdiğimiz yanıt, o hasta içinde geçerli ve bunu uygulamalıyız… Annemiz olsa yatırıp gözlemleyeceğimiz bir hastayı, anneniz olmadığı için taburcu etmemeliyiz, örneğin. Bu şekilde düşündüğümüzde ve yukarıda ifade etmeye çalıştığım 3 maddeye uymamız halinde, daha mesleğinin ilk gününden itibaren çalıştığın kurumun en iyi hekimi olarak algılanmaya başlarsınız.” diye konuştu. EYLEM TUNÇ

Editör: TE Bilisim