İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi her ay bir oturumun farklı bir ilçede yapılma kararı sonrası Çeşme'de toplandı. Geçen ay Torbalı'da düzenlenen, bu ay ise Çeşme Kalesi'nde yapılan meclis oturumu, İzmiüyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde gerçekleşti.
Mecliste ilk olarak İzmir’in Filistin'in Gazze kenti ile kardeş kent olma önergesi gündeme geldi ve oy birliği ile kabul edildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay,
“Bu aldığımız karar şu anlama geliyor; orada savaş bittiğinde, biz oraya gidebildiğimiz zaman, orada savaşın oluşturduğu tahribatı onarmak, travma geçirmiş insanların yanında olmak adına İzmir Büyükşehir Belediyesi, tüm meclisimiz, tüm ilçelerimizle alabildiğimiz en fazla sorumluluğu alacağız. Ben oraya gitmeye talibim. Bugün de izin verseler gitmeye hazırım. Özellikle çocukların, masum sivil halkın askeri zulüm altında ezilmesi, hiçbirimizin vicdanının kabul ettiği bir şey değil. Barışı sağlamak adına atabildiğimiz tüm adımları atmaya hazırız” diye konuştu.
Toplu ulaşımda ilk binişten itibaren 90 dakika süresince ücretsiz aktarma yapılmasına imkan tanıyacak sisteme ilişkin teklifin Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nde (UKOME) ikinci kez reddedilmesi hakkında konuşan Başkan Tugay,
“90 dakika, İzmir'de zaten var olan bir uygulamaydı. UKOME toplantısında ‘4736 sayılı kanunun birinci maddesine aykırıdır’ demişler. Gerekçe bu. Bu madde, bu kanun kimin toplu ulaşım araçlarına ücretsiz bineceğini belirliyor. ‘Siz ücretsiz binmeye karar veremezsiniz’ diyorlar. Oysa biz ücretsiz binişten bahsetmiyoruz. Birbirini tamamlayan aktarmalı binişlerde ilk biletten sonra ikinci ödemenin yapılmamasından bahsediyoruz” ifadelerine yer verdi.
UKOME’de 90 dakika uygulamasına ret oyu verilmesini eleştiren Başkan Tugay,
“Bugün ret oyu verenlerden biri Jandarma Genel Komutanlığı’nın temsilcisi. 90 dakikaya hangi nedenle karşı çıkabilir ki? Devletin temsilcileri oraya karar almak üzere gelmişler, gerekçe olarak belediye ücretsiz binişi yapamaz, karar alamaz diyor. Biz ücretsiz biniş değil diyoruz. Daha önceden bilgi verilmedi diyor, bilgi verildi. Görünen o ki siyasi olarak belediyenin bu kararı almış olmasını uygun bulmuyorsunuz. Ama insanların ikinci binişlerde para vermesine sebep olduğunuz bir karardır bu. Bu karardan etkilenen insanlar sadece CHP'ye oy vermiş insanlar değildir, AK Parti'ye oy vermiş insanlara da uyguluyorsunuz. Biz UKOME'ye yine bu kararı getireceğiz. Onaylanması için gücünüz olduğuna inanıyorum. İzmir'de uygulanmış, denenmiş, ne olduğu belli bir uygulama. Lütfen bu işi siyasileştirmeyin. Bunu halkımız istiyor, bizim de bu kararı almamız gerekiyor. Buna engel olmanız üzücüdür” şeklinde konuştu.
İşten çıkarmalarla ilgili olarak da konuşan Başkan Tugay,
“3 ayda 2 bin kişi işe alınmış. İZSU'nun bütçesinde personel payı yüzde 64 olmuş, su paralarından herkes şikâyet ediyor. Bu arkadaşlar son 1 ayda, 1 haftada işe alınmışlar. 2 bine yakın kişi işe alınmış, biz sadece 200 kişiyi işten çıkardık. Bu arkadaşlarımızın mahkemeye başvurma yolu açıktır. Bu arkadaşlarımıza karşı hiçbir düşmanlığımız yok. Ancak 4,5 milyon İzmirliye hizmet edecek belediyeyi yönetirken belediyenin hakkını, hukukunu savunmak zorundayız. Benim görevim insanlarımıza en iyi hizmeti sağlamak. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne hep beraber sahip çıkalım, daha iyi hizmet vermesi için hepimiz katkıda bulunalım. İzmir'in buna ihtiyacı var” cümlelerini aktardı.
Belediyede örgütlü memur sendikası ile Sosyal Denge Tazminatı nedeniyle yaşanan anlaşmazlığa dair de konuşan Başkan Tugay,
“Verdiğimiz miktarı neden vermek istemeyelim ama Sayıştay 'Bundan sonra yaparsanız suç duyurusunda bulunulacak, bu bir suçtur' diye ağır bir ifadeyle yazmış. Ben bir çağrıda bulunuyorum, lütfen memur maaşlarını Sosyal Denge Tazminatına muhtaç olmayacak şekilde yükseltin, hükümet yapsın bunu” açıklamalarında bulundu.
İZBETON'un mali durumu hakkında sorulan soruları yanıtlayan Başkan Tugay, incelenmesi için bir heyet görevlendirdiğini ifade etti. Tugay,
“Bugün İZBETON'a bayramlaşmaya gittik, orada iç denetim yapan arkadaşlarımla beraberdik. Çalışmaya devam ettiklerini söylediler. Arkadaşlarımız orada geçmiş döneme dair çok titiz bir inceleme yapıyorlar. Her şeyden önce biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, İzmirliyiz. Dürüstlük, ahlak bizim için çok önemli değerler. Üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz” diye belirtti.