“ Seni anan, benim için doğurmuş!”
Sözü gibi.
1994 yılında kurulduğunda
Hiç kimse ileride şirket olup
% 99’u bir kişinin,
%1’i bir başka kişinin
Olacağını öngöremezdi.
Gün doğdu, gün battı.
Köprünün altından çok sular aktı.
Akşam yattık, sabah kalktık
Bir baktık
Bizim Manisa Belediyespor
Şahsa olan borçlarından dolayı
2019 yılında Manisa Belediyesi'nden ayrılıp
Manisa fk adını aldı, 2 kişinin oluverdi.
Renkleri Manisaspor’u çağrıştırsın diye
Siyah beyaz oldu.
Ne keskin zeka ama!
Manisa fk şirket olmasına oldu da,
Ne ürettiği?
Ne sattığı? belli olmadı!.
Her yıl onlarca oyuncu,
Onlarca teknik adam.
Pırasa gibi doğrandı.
Yeni takımı geleceğe taşıyacak sloganlar üretildi.
Taraftar kiralandı,
Pankartlar asıldı,
Bilboordlara duyuru yapıştırıldı.
BEYHUDE!
Gelinen nokta da
Yapay zekanın ürettiği her proje
Geri tepti!
Örneğin, Manisasporu kastederek spor kamuoyuna
-Geçmiş sizin
Gelecek bizim”
-Biz Manisa’yız! gibi üstenci bakışı içeren
Slagonlar ayar vermek istenmiş
“Süyuu- Vukuundan beter”durum ortaya çıkmıştır.
Sevgi gönül işidir
Dayatma ile
Diretme ile
Zorla güzellik olmaz.
Manisa FK’ya zamanında
Destek olduk, yazılar yazdık.
Bu şehrin, 2 takımı rahat bir şekilde kaldıracağını
Manisasporun yeniden, yeni bastan;
Sosyal, iktisadi, teknik, sportif yapılandırması
Gerektiğini Vurguladık.
Ancak amaç ve niyet farklı olunca.
2 orta bir sade, bize müsaade! Dedik.
Manisa Fk’nın yörüngesinde ciddi sapma vur.
Hiçbir zaman Manisa spor severin takımı olması imkansız!
Çünkü sahış takımı.
Yarın satılsa
Kim ne diyecek?
Şu an istenen para 10 milyon Euro civarında
(280 – 300 milyon)
Kimin cebine
Kimin kasasına girecek?
Manisa halkı ile
“top gibi oynamak” oyuncunun
Kendi kalesine gol atmasına benzer.
Hiç kimse anlama özürlü, değildir.
Manisa belediyesi ile hiç bir organik bağı
Olmayan bir sirket takımının bu kadar
El bebek, gül bebek beslenip, büyütülmesi
Milyonlar harcanan Fikri Bayrıl tesislerinde
500 tl’ye kiracı olması,
Yediği önde, Yemediği arkasında! korunup gözetilmesi
Manisa spor kamuoyunda
Ne?
Neden
Nasıl
Nerede
Ne zaman
Kime? sorularına yol açmaktadır.
Sirket olduktan sonra safsata dışında
Hiç bir üretmeyen,
Oyuncu
Yetistirip satamayan, sürekli tüketen
Hantal bir yapıya evrilmesi
“LÜPCÜLÜKTEN” öte bir şey değildir…
Eli kolu bağla otur!
Hep dış yardım.
HEP YUT,
HEP MİDEYE İNDİR.
Milletin ağzı torba değil ki;
DEDİKODU ve OBİZETE! söylemlerine yol açar.