Borneday, “hukukun üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına, insan haklarına, basın özgürlüğüne, kurucu ilkelere ve cumhuriyetin temel değerlerine, ülkenin bölünmez bütünlüğüne inanan ve bu konularda taraf olmaktan çekinmeyen bir baro yönetim anlayışı için aday olduk. Meslek ve meslektaşa vuku bulacak saldırıların karşısında tavizsiz bir duruş sergilemek için aday olduk” dedi. Mevcut Başkan Ümit Rona’da yeniden aday olduğunu açıklamıştı.
Manisa Barosu avukatlarından Okan Borneday baro başkanlığına adaylığını açıkladı. Manisa Barosu’nun Ekim ayında yapılması planlanan Olağan Seçimli Genel Kurulunda mevcut Başkan Ümit Rona’nın ardından Okan Borneday da aday olduğunu açıkladı. Saruhan Hotel’de gerçekleşen adaylık tanıtımında konuşan Borneday, “Rivayet edilir ki orta çağda, yargılamaları toprak ve güç sahibi monark yaparken, iddia makamı onun yanında konumlandırılmış. Sanık ve avukatı da tam karşılarında… O dönemde yargı faaliyeti sadece bir formalite olarak görüldüğü ve “yargılanan suçludur” anlayışı ile yargılamayı izleyen halk, cezalandırmaya bir an önce başlamak için sanığa taş, sopa, çöp atarmış. Sanığa atılanlar avukata gelmesin diye, korumak amacı ile avukatlar demir çubuklardan, yani İngilizce’de bar denilen çubuklardan imal edilen kafeslere konulurlarmış. İşte avukatların ilk meslek birlikleri kurulurken, bu koruyucu kafeslerden ilhamla meslek kuruluşlarına, avukatı korumak ve kollamak misyonu dikkate alınarak bugüne dek gelen ismi ile Bar / Baro ismi verilmiş. İlk işlevleri avukatları fiziksel şiddetten korumak olan barolar, günümüzde meslek ve meslektaş onuru, saygınlığı, bağımsız ve adil yargılama, hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesi için faaliyet göstermektedirler. Ancak günümüzde bağımsız savunmaya yönelik tehditler taş ve sopa boyutunu aşmıştır” dedi.
DEMOKRATİK VE ÇAĞIN GEREKLERİNE UYGUN BİR BARO YÖNETİMİ İÇİN ADAY OLDUK
Borenday, “Gün geçtikçe artan yargılama süreleri, tarafsızlığından şüphe duyulan ya da yanlış kararlar, mesleğimizin yanında ülkenin sorunlarıdır. Geciken yargılamaların mesleğimize maddi kayıp olarak dönmesi, enflasyon karşısında sorgulanır hale gelen ücret tarifeleri, CMK tarifelerinde mesleğin değerini hiçe sayan ücretlendirmeler, ağır vergi yükleri, sayısı gün geçtikçe artan hukuk fakülteleri ve mesleğe yeni katılımlar, adliyelerde hakim ve savcıların eşiti değil astı gibi muameleye ve eşitsizliğe uğramaktan kaynaklanan maddi ve manevi zorluklar bugünün gerçekleridir. Bu sayılanlar, bizlere; binbir emek ve hayalle kurulan avukatlık bürolarının kapanması, mesleğe yabancılaşma ve meslekten ayrılma, gizli işsizlik ve avukat intiharları olarak acı bir şekilde geri dönmektedir. Sorunları doğru tespit etmek, eksikleri ve hataları kabullenmek çözüme ulaşan yolun ilk adımıdır. Çözüm, kişi veya kişilerden bağımsız, günlük koşul ve gelişimlere göre değil, evrensel değerler, meslek onuru ve meslektaş çıkarları temelinde ilkeselleşmiş bir kurumsal refleks, tavır ve duruş ile mümkündür. Bu bakımdan ben ve yol arkadaşlarım; hukukun üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına, insan haklarına, basın özgürlüğüne, kurucu ilkelere ve cumhuriyetin temel değerlerine, ülkenin bölünmez bütünlüğüne inanan ve bu konularda taraf olmaktan çekinmeyen bir baro yönetim anlayışı için aday olduk. Meslek ve meslektaşa vuku bulacak saldırıların karşısında tavizsiz bir duruş sergilemek için aday olduk. Yönetim kademelerinde temsil hakkı olmayan genç avukatların, “Genç Avukatlar Temsilcileri” ile ve kuracağımız genç avukatlar meclisi yolu ile seslerini duyurmaları için çalışacak, genç avukatların aidat yüklerini kaldıracak, evden çalışan genç avukatlara “Genç Ofisleri” açarak uygun koşullarda çalışmalarını sağlayacak bir baro yönetimi için aday olduk. Kadın ve çocuklara sahip çıkan, kadın ve çocuğa yönelik saldırı ve şiddeti önlemek amacı ile İstanbul Sözleşmesinin tüm maddeleri ile birlikte uygulanmasını sağlamak için çalışacak bir baro yönetimi için aday olduk. Her türlü çevre katliamına karşı duracak, doğaya sahip çıkacak bir baro yönetimi için aday olduk. Şeffaf, hesap veren, birlikte yöneten bir baro yönetimi için aday olduk. Adaletin teminatının bağımsız savunma olduğunun bilinciyle savunmanın sesinin kısılmaması için mücadele edecek; mücadelenin adliye kapılarında başladığının farkında bir baro yönetimi için aday olduk. Meslektaşlarımızın siyasi görüşlerine, verdikleri veya verecekleri oylara bakmaksızın, ayrıştırmadan, bölmeden; meslek ve meslektaş temelinde buluşacak ve çalışacak demokratik ve çağın gereklerine uygun bir baro yönetimi için aday olduk. Başı dik, meslek vakar ve onurundan taviz vermeyen bağımsız savunma için aday olduk. Saydığımız ilkeler, uzun ve meşakkatli bir yolculuğu, kendinden, iş hayatından, aileden feragati, çok çalışmayı gerektiriyor. Aday arkadaşlarıma, tüm bu zorlukların bilincinde ve cesaretle yanımda, listemde aday sıfatı ile yer alan meslektaşlarıma, huzurunuzda minnetlerimi ifade ediyorum” diye konuştu.
OKAN BORENDAY’IN YÖNETİM KURULU ADAYLARI
Manisa Barosu Başkan adayı Okan Borenday’ın yönetim kurulu adayları: Turgutlu’dan Emre Akdeniz, Soma’dan Mehmet Aydın, Manisa’dan Ekrem Dörtbudak, Metin Erdoğan, Elvan Evirgen Sakman, Ezgi Yangöz, Saruhanlı’dan Hayrettin Cem Göynük, Akhisar’dan Gülşah Kurtuldu Başdan, Alaşehir’den Mahmut Horasan, Salihli’den Şakir Gür yer alıyor. Ddisiplin kurulu adayları Turgutlu’dan Başak Dağ, Manisa’dan Dilek Kafadar, Işıl Palabıyık, Salihli’den Ragıp Kırgezen, Akhisar’dan Kadir Yılmaz yer alıyor. Türkiye Barolar Birliği Delege adayları Ali Arslan, Sevgi Baykal Yorulmaz, Ömür Özsoy, Denetçi adayı Sinem Çırakoğlu ve Genç Avukatlar Temsilcileri Ferdane Deniz Geyikçi ve Mehmet Emre Taydaş yer alıyor. CÜNEYT HASÇELİK