Aslen Gördes Deliçoban Köyü’nden olan ve 5 yıldır Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi 52 yaşındaki Hatice Şeşen, evlenip 2 çocuğu olana kadar köyünde yaşamış.  Evlenmeden önce ailesine yardım etmek için halı dokumayı öğrendiğini söyleyen Hatice Hanım evlendikten sonra eşine destek olmak için ona yardım etmeye başladığını 20 yıldır da işini severek yaptığını söylüyor.

Sök Tak Yaparak Başladım

Eşine destek olmak için başladığını söyleyen Hatice Hanım; “ilkokul mezunuyum, evlendim eşim ilk olarak vekil öğretmendi sonra beyaz eşya tamiri yapmaya başladı. Çocuklar olduktan sonra İzmir’e taşındık ve deprem olana kadar da İzmir’de yaşadık. Evimizin bir odasını boştu döşemedik. Eşim orada çamaşır, bulaşık, buzdolabı onları tamir ediyordu. Eşim yalnızdı yardım edecek kimsesi yoktu. Çok yoruluyordu. Destek olmak için bende ufak tefek sök tak işlerini yapmaya başladım. Eşim gelmeden önce ben söküyordum. O gelince ikimiz bir topluyorduk. Geriye iade etmeye, geri vermeye gidiyorduk. Ona destek olmak için o işten gelene kadar tamir edilecek beyaz eşyaları söküp hazırlıyordum. Eşim yalnızdı yardım edecek kimsesi yoktu. Bende ona sök tak yaparak destek olmaya çalışıyordum. Zamanla sök tak derken tamir etmeyi öğrendim” diyor.

En Büyük Hayalimiz Kendimize Dükkan Açmaktı

İzmir’de evlerinin boş odasında tamir yaparken en büyük hayalinin kendine ait bir dükkan sahibi olmak olduğunu söyleyen Hatice Hanım eşi emekli olunca bu hayalini gerçekleştirdiğini söylüyor.

“Manisa’da 5 yıldır beyaz eşya tamiri yapıyorum, daha önce İzmir de yaşıyorduk, en büyük hayalimiz kendimize dükkan açmaktı. Nasıl yaparız diye çok düşünüyorduk. Sonra eşim emekli olunca emekli parası ile dükkan açmaya karar verdik, nasılsa emekli maaşımız var dükkanın kirasını bir şekilde öderiz dedik. Olmaz ise de en azından hayalimizi gerçekleştirmek için bir şey yapmış oluruz diye düşündük. Nasip işte burası daha uygundu Manisa’da tuttuk dükkanı ve ilk başlarda İzmir’den git gel yaptık. Zor zamanlardı” diyor.

Deprem Oldu İzmir’de Evimiz Hasar Gördü

30 Ekim 2020’de 6.9 büyüklüğünde gerçekleşen ve yıkıma neden olan ‘Ege Denizi’ depreminde İzmir’de ki evi hasar gören bu yüzden de Manisa’ya ev tutarak yerleşen Hatice Hanım işimiz buradaydı evimizde burada oldu derken deprem gününü bakın nasıl anlatıyor.

“Deprem oldu İzmir’de, evimiz hasar gördü. O sıra biz burada eşimle çalışıyorduk. Çocuklarımda İzmir’de evdeydiler. Çok kötü bir gündü. Depremde biz Manisa’da çalışıyoruz, çocuklar evde yalnız liseye gidiyor kızım ama çocuk… Aradık ev hasar gömüş. Buradan İzmir’e 3 saatte gittik. Yıkım büyük olunca insanlar Manisa’dan yardım için akın akın yollara dökülmüştü. Kıyamet gibi bir gündü. Çocuklarımın evde yalnız olması bizim Manisa’dan İzmir’e çocukların yanına gitmeye çalışmamız hiç aklımdan çıkmıyor. Depremin ardından bir süre İzmir’de kalmaya devam ettik ama aklım hep evde insan hep korkuyor. İşlerde var gelmesek olmuyor. Zaten zorluklarla açmışız dükkanı, sonra baktık böyle olmayacak evi Manisa’ya taşıdık. Şimdi dükkanımızın üstündeki evde kiracıyız. En azından çocuklarda buradalar. Bizimde Manisa’ya taşınma hikayemiz böyle oldu işte. İşimiz buradaydı evimizde burada oldu” diyor.

Sen mi Tamir Edeceksin

Dükkana beyaz eşya tamiri için gelen müşterilerim beni göremeyince yenge nerde diye soruyorlar artık diyerek sözlerine devam eden Hatice Hanım bakın topluma kendini nasıl kabul ettirmiş; “İlk zamanlar evlere de tamir için gidiyordum. O diyor ki sen mi yapacaksın? Evet diyorum. Ben yapacağım. Bir bayan diyorlar, tamirci. Çok tuhaflarına gidiyor. Ben yapıp gidince de tabii mutlu oluyorlar. Sonra arkadaşına söylüyor. Akrabasına söylüyor. Öyle öyle dolanıyoruz işte etrafta. Böyle hoşlarına gidiyor. Takdir eden oluyor. Dükkana beyaz eşya tamiri için gelenler oluyor, usta sen misin? Sen mi tamir edeceksin? Diyorlardı. İlk zamanlar bunları çok yaşadım. Şimdi alıştılar, sorarlar ben olmadığım zaman yengem nerede diye soran çok olur. Sorar. Sağ olsunlar”

Tamir Etmeyi Seviyorum

“İsteyen herkes her şeyi yapabilir. Sadece istemek. Sevmek. Sevmek sevmek. Sevdikten sonra her işi yapar insan. Yani kadını, erkeği yok. Kadınlar isterse her işi yaparlar, sevdikten sonra yapamayacakları iş yok aslında, sevsinler yeter. Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi tamir etmeyi seviyorum.”

Sadece Kitap Almak İçin Temizliğe Gittim

İlkokul mezunu olan ve kitap okumayı çok seven Hatice Usta ekonomik durumları yüzünden kitap almakta zorlandığı için sadece kitap parası olsun diye haftada bir evlere temizliğe gittiğini o paraya bir ekmek dahi almadıklarını ve o paranın tamamını kitaba verdiğini söylüyor. Kızlarına okuma alışkanlığını onlara baş uçlarında önce kitap okuyarak kazandıran Hatice Usta kadın isterse her şeyi başarır diyor.

Kendini evinde sanan ve mağazada sızan adama uyuduğu yatak hediye edildi Kendini evinde sanan ve mağazada sızan adama uyuduğu yatak hediye edildi

Hatice usta ilk okul mezunu fakat okumayı seviyor ve 2 kızının okuması içinde her şeyi yapıyor. “Çocuklar küçükken onlara uyumadan önce hikaye kitapları okurdum. Çok mutlu olurlardı. Ekonomik durumlarda belli. Çocuklarda onlara kitap okumamı seviyor ve bende okumayı seviyorum. Haftada bir temizliğe gitmeye başladım. Daha o zamanlar eşim evde tamir yapıyor dükkanımız yok bende yardım ediyorum. Haftada bir gün kitap alabilmek için temizliğe gitmeye karar verdim. Yıllarca sırf kitap almak için çocuklarıma haftada bir temizliğe gittim. Temizlikten aldığım para ile bir tane bile ekmek almadık. Hepsini kitaba verdik. Çünkü temizliğe zaten kızlarıma kitap almak için gitmeye başladım. Şimdi ikisi de kitap okumadan uyuyamıyorlar bende kitap okumdan uyuyamam. Çok seviyorum kitap okumayı. Çocuklarımı gece uyutmak için okuduğum kitaplar sayesinde bende kendimi geliştirdim. Her çeşit kitabı okurum yeter ki bana bir şeyler katsın”

Muhabir: EYLEM TUNÇ