Mahalle sakinlerinin günlük ihtiyaçlarını karşılayan, veresiye defteri tutan, sepet sarkıtıp iki ekmek dediğimiz, anahtar bırakıp çocuk gelince verir misin diye güven duyduğumuz, sohbet etmeden alışverişi tamamlamadığımız ve Türk toplumunun sosyal dokusunu ve dayanışmasını yansıtan bir kültürün taşıyıcısı mahalle bakkallarımız. Hepimizin içinde eskiye ve o sıcak samimi günlere özlem vardır. O eski günlerin sıcaklığını yaşayan şanslı mahallelerden biri Karaköy’deki İbrahim Çelebi mahallesi.

Gül Bakkal…

2000’li yılların başından itibaren; kentsel dönüşüm, göç, rekabet ve teknolojik değişim gibi faktörler küçük esnaf olan bakkalların kepenk kapatmasına neden oldu. Zamanla yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan bakkalların yerini sokak aralarında bile açılan süpermarketler, indirim marketleri ve online alışveriş siteleri aldı. Mahalle olma kültürünün mihenk taşı olan bakkal amcalarımızın yerini de kasiyerler.

Her şeye rağmen zamana meydan okuyan, dev süpermarketlere inat ayakta kalmayı başaran bakkallardan biri de Manisa Karaköy’de Gül Bakkal.

Gül Bakkal 30 yıldır aynı yerinde hizmet vermeye devam ediyor. Baba Cemil İldeş 1994 yılında açmış olduğu bakkal dükkanını emekli olduktan sonra oğlu Halil İldeş’e devretmiş. Halil Bey ise babasından devraldığı bakkal dükkanını aynı titizlik ve güven duygusuyla devam ettiriyor.

Kimseyi boş geri çevirmedik

Babasından devraldığı bakkallık mesleğini sürdüren Halil Bey; “Mümkün mertebe kendi fiyatlarımızla çok düşük karla sattık, tabi zarar etmeden. İşimizi takip ederek ayakta kaldık. Bugünlere geldik. Birde yer kendimizin, kira sorunumuz da yok. Mahallede güvenirler bize ve bizde esnaf olarak müşterilerimize güveniyoruz. Bizden alışveriş yapmayı tercih ediyorlar” diyor.

Veresiye defteri tuttuğunu söyleyen Halil Bey; “Büyük marketler zincirinde veresiye yok biliyorsunuz ama bizde var. İhtiyaçlarını karşılıyoruz mağdur etmiyoruz, kimseyi boş geri çevirmedik. Bu yüzden mahalleli de bizden alışveriş yapmayı tercih ediyor. Bu da bizi mutlu ediyor” diyor.

Veresiye yazdırıyorum

Ekmek almak için bakkala gelen bir müşteri veresiye yazdırıyoruz idare ediyor Halim abi bizi derken şöyle devam ediyor. “Şu an ekmek almaya geldim ve ekmeği yazdırıyorum. Bakkalımız iyidir. Veresiye de verir idare de eder. Ben doğma büyüme bu mahallede oturuyorum. Ve ihtiyaçlarımı buradan alıyorum. İyidir bizim bakkalımız” diyor.

Oğlumla gurur duyuyorum

Gül bakkalın kurucusu olan baba Cemil İldeş; “İlk açtığımız günde, şimdi de kimseyi boş geri çevirmedik. Veresiye yazdık insanların halinden anladık. Olmayınca olmuyor. Bazen idare ettik, eskiden de böyleydi. Şimdi de oğlum aynı şekilde devam ediyor. Oğlumla gurur duyuyorum” diyor.

Editör: EYLEM TUNÇ