Gölmarmara, Manisa ilinin en küçük ilçelerinden biridir. İsmini ilçe sınırları içerisinde bulunan Marmara Gölü'nden almaktadır. İlçe Ege Bölgesi'nin Kuzeybatı'sında yer alır. Batısında Saruhanlı, kuzeyinde Akhisar ve Gördes, güneydoğusunda Salihli, güneybatısında Ahmetli ve Turgutlu bulunmaktadır. İlçe, Marmara Dağı'nın eteğinde kurulsa da zamanla ovaya yayılmıştır.

 

GÖLMARMARA TARİHİ

Manisa merkez ile arasında 55 kilometre bulunan Gölmarmara’da Lidya kültürünün kökeninde ana dalın luvi kültürü olduğunu gösteren kanıtlar bulunmaktadır.

İlk yerleşimin ne zaman kurulduğu bilinmemekle birlikte, eski yerleşimin şimdiki gölün bulunduğu alan olduğu, sonradan şimdiki yerine taşındığı anlaşılmakta, adını yakınındaki gölden ve mermer yataklarından aldığı sanılmaktadır. Gediz ve Küçük Menderes ırmakları arasındaki bölge: Lidyalıların yerleşim yeri olarak önem kazanmaktadır. Bu bölgenin tam orta kısımlarındaki düzlüklerde, Maionesler egemenlik kurmuşlardı ve buraya “Maiones Yurdu” deniliyordu. Lidya krallık mezarlığının ise: Gygaria yani Marmara gölü civarında bulunduğu söylenmektedir. Yığma kum tepelerinden oluşan “Tümülüsler”, Bintepeler bölgesinden başlayarak, Akhisar Süleymanlı-Eroğlu köylerine kadar uzanmaktadır. Malazgirt savaşında sonra, bölgede Türkler görülmeye başlar. Saruhanoğulları’yla Türklerin eline geçen, Osmanlı döneminde ise Saruhan Sancağı sınırları içinde bulunan Gölmarmara, 1867 yılında Akhisar kazasına bağlı bir nahiye haline getirilmiştir. 1920 – 1922 yılları arasında işgal altında kalmış, 1987 yılında ise ilçe olmuştur. İlçe yakınındaki Marmara Gölü tektonik çöküntü alanının sularla dolması sonucu oluşmuş bir göldür. Çevresi sulak çayırlarla ve sazlıklarla çevrili olan göl, iklimi ve doğal zenginliği ile kuş çeşitliliğine imkan veren doğal bir ortam oluşturmaktadır.

GÖLMARMARA DENİNCE AKLA GELEN LEZZETLER

Gölmarmara deyince hepimizin aklına hepimiz aklına gelen o lezzetli yemekler neler hadi gelin hep birlikte bakalım;

Keşkek; Manisa denince hepimizin aklına gelen yemek, keşkek, Manisa’nın tüm ilçelerinde sevilerek yenen bir yemektir. Bölgede yaygın olan yemek Gölmarmara’da da yaygın olarak bulunur. Gölmarmara’da daha çok düğün olduğu zamanlarda yapılan bu yemek Gölmarmara denince aklımıza gelen ilk yemeklerden biridir.

Sazan balığı; Marmara Gölü’nde doğal olarak yetişen ve avlanan sazan balığı, hem halk hem de turistler arasında sevilerek yenen bir yemektir. Lezzet olarak tüm yakın çevrede bir üne sahiptir.

GÖLMARMARA’DA GEZİLECEK YERLER

Herkesin Gölmarmara’ya gitmeden önce sorduğu bir diğer soru da şu “Gölmarmara’da gezilecek yerler neler”. Gölmarmara’da gezilecek çok güzel yerler ve tarihi yapılara vardır.

Gölmarmara denince aklımıza gelen ve Gölmarmara’ya gittiğimiz zaman kesinlikle gezilmesi geren yerlerin başında Kral Mezarları-Bintepeler Bölgesi bulunuyor.

Kral Mezarları-Bintepeler Bölgesi

Salihli-Gölmarmara kara yolu üzerinde yer alan bölge her yönüyle dikkat çekmesinin yanı sıra gün batımı zamanı altın rengine bürünen bu yer Gölmarmara’ya gidince kesinlikle görülmesi gereken bir yerdir. Tümülüs adı verilen küçük tepeciklerde kralların gömülü olduğu taş odalar yer alır. Yassı ve dikdörtgen prizma biçiminde uzun taş bloklarıyla yapılmış olup sandık büyüklüğünde bir mezar odacığı üzerine yığılmış taş ve topraktan oluşur.

Marmara gölü

Marmara gölü, 3400 hektarlık bir alanı kaplar. Denizden yüksekliği 75 metredir. Gölün ortalama derinliği ise 3-4 metre civarıdır. Göl 1938-1945 yılları arasında Gediz havzasına su vermek için oluşturulmuştur. Göl oluştuktan sonra o zaman ki büyüklüğünün 2 katı kadar büyümüştür. Yani doğal bir set gölü olmasına rağmen, yapay su kanalları ile göle su takviyesi yapılmaktadır. Çevresi çayırlar ve sazlıklarla kaplı olan göl bir çok kuş türüne ev sahipliği de yapar. Göl barındırdığı 144 tür su kuşu ile uluslararası önemli su alanı listesinde yer alır.

Halime Hatun Külliyesi  

İlçe merkezinde, Gölmarmara çarşısı içinde bulunur. Burası, 1595 yılında tahta çıkmış, ancak tahta çıkmadan önce Manisa’da sancakbeyi olarak görev yapmış, III. Mehmet tarafından sütannesi Halime Hatun için yaptırılmış bir külliyedir. Külliye, imaret, cami, medrese barındırır. Aynı zamanda gelir getirmesi için külliyenin içinde bir hamam yer alır. Külliyedeki kısmen mermerden yapılmış olan orijinal şadırvan ise oldukça ilgi çekici bir yapıdır.

Şahuban Camisi 

Cami: ilçe merkezinde, Belediye binası yanında, Eskice cami mahallesindedir. Sarı İbrahim Paşa’nın kızı Şahuban Hatun tarafından, Şahuban Kadın Külliyesi’nin bir bölümü olarak 15.yüzyılda yaptırılmıştır. Kesme taş ve tuğladan yapılmış, kare planlı, tek kubbeli bir camidir. Günümüze ulaşmayan medrese bölümünde 1. Dünya Savaşına kadar öğretim devam ettiği bilinmektedir. Ancak, medreseden günümüze yalnızca taş ve tuğla örgülü bir oda kalmıştır.

Salihli Belediyesi’nden sanata  tam  destek Salihli Belediyesi’nden sanata tam destek

Akpınar Mesire Yeri

Akpınar Mesire Yeri denince aklımıza ilk gelen şey Kavun-karpuz festivalleridir. Akpınar mesire yeri her yıl temmuz ayının son haftasında yapılan kavun-karpuz festivallerine ev sahipliği yapar.

[ilgili-haber=33206]