CHP Manisa İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Manisa’da tepkilerini sürdürmeye devam ediyor. Bugün, Manisa Valiliği’nin almış olduğu yasak kararına rağmen CHP Manisa İl Teşkilatı, güvenlik güçlerinin barikatlarını aşarak 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’na giriş yaptı. Gerçekleştirilen protesto programına, CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ve Selma Aliye Kavaf, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ile çok sayıda partili katıldı. Valilik tarafından getirilen yasağa rağmen alanı dolduran CHP'liler, güvenlik güçlerinin kurmuş olduğunu barikatları yıktı. Vatandaşlar, İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi. Meydanda yapılan açıklamalarda, hukukun üstünlüğü ve demokrasi vurgusu ön plana çıktı.
"Yaşadığımız şey sivil darbe"
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Türkiye'nin çok karanlık günlerden geçtiğini belirterek, "Çok karanlık günlerden geçiyoruz. Memleket karanlık günler gördü. 12 Mart'ları gördü. 12 Eylül'leri gördü. 15 Temmuz'ları gördü ve şu an 19 Mart'ın karanlık günlerinden geçiyoruz. Adını koymamız lazım. Yaşadığımız şey sivil darbedir. İstanbul, dünyanın en büyük metropollerinden bir tanesi. 16 milyonluk İstanbul'un Belediye Başkanı, Belediyeler Birliği Başkanı Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu şu anda ifade veriyor. Şu anda göz altında. Karanlık günler gördük. Ancak en karanlık günlerden birtanesinden geçiyoruz. Geçmişte de gördük. Gecenin en karanlık zamanı şafaktan önceki andır. Enseyi karartmayacağız.
Enseyi karartmayacağız. Umutla bakacağız geleceğe. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde 'Yeni Türkiye'ye alışacaksınız' demişti. Hatırlıyor musunuz? 'Yeni Türkiye'ye alışacaksınız' demişti. Hatta ve hatta Manisa'nın gururu, Türkiye'nin umudu, Genel Başkanımız Özgür Özel'e de 'Ayağını denk al' demişti. Yeni Türkiye'de. Biz 19 Mart günü yeni Türkiye'nin ilk sabahına uyandık. Adını koyalım. Yeni düzen, yeni Türkiye'deki düzen faşizmdir. Bizler bu meydanları dolduran milyonlar bu memleketin sevdalıları tam bağımsız Türkiye sevdalıları Cumhuriyet Halk Partisi Demokratlar biz faşizme direneceğiz. Biz yeni Türkiye'ye alışmayacağız" şeklinde konuştu.
"31 Mart'ta Türkiye'de devrim oldu"
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, hukuka, vatandaşların hür iradesine, sandığın iradesine sahip çıkan yoldaşların alanlarda buluştuğunu söyledi. Zeyrek, "Çok karanlık günlerden geçiyoruz. Çok zor günlerden geçiyoruz. Ama bu karanlığın sonu aydınlık. Bundan hiçbir şüphemiz olmasın. Bu aydınlığı kazandıracak olanlar iş İşte buradaki cesur yürekler bizim yoldaşlarımız aydınlığa götürecek olan insanlardır. Bir tek kişiyi vermeye artık tahammülümüz yok. Bir tek yol arkadaşımıza kaybetmeye tahammülümüz yok. Çünkü birleşe birleşe kazanacağız. Ekrem Başkan ile arkadaşları şu anda ifadesi alınması çin gözaltındalar. Biliyoruz ki bu bir hukuki karar değildir. Bir siyasi darbedir. Zannediyorlar ki bu tip eylemlerle bizi vazgeçir edebileceklerini. Ama bilmiyorlar ki ne bir santime eğilir ne bir adım geri atarız. Çünkü biz Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Ülkemde gerçekten trajikomik olaylar yaşanıyor. Ekrem Başkan'ın 35 yıllık diplomasını bugün akıllarına gelmiş sorgulatmak, sorgulayan da hükümetin başındaki, iktidarın başındakiler. Gerçekten bunlar çok komik şeyler. Ben şunu söylüyorum ve biliyorum, 31 Mart'ta Türkiye'de bir devrim oldu. Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına sahip çıkan, Cumhuriyete sahip çıkanlar bir devrim gerçekleşti. Şimdi soruyorum, bir tane AK Parti bir tane MHP Belediyesi bu yaptırımlar olmazken bugün Cumhuriyet Halk Parti Belediyelerinde olsuzluk arıyorsanız önceki MHP yönetimine bakın. Eğer yolsuzluk arıyorsanız gönderdiğiniz onlarca dosyaları kapaklarına açın. Yolsuzluk oradadır. Bu durumu normalleştirmeye çalışıyorlar. Bizim alandan, sokaklardan çekilmemizi bekliyorlar. Bunu asla yapmayacağımızı hiç akıllarına bile gelmiyor. Çünkü bu yaptırımların bizi çaydıracağını zannediyorlar. Ama biz mayıs'ta Büyükşehir Belediyesi olarak halkımızın ihtiyaçlarını yapmaya, karşılamaya devam edeceğiz. Kent Lokantalarını açmaya, Halk Mandırayı açmaya, sosyal hizmetlerde vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Hiçbir zaman bizim gözümüzde korkuyu göremeyecekler. Hiçbir zaman biz de umutsuzluğu göremeyecekler. Çünkü biz milletten aldığımız gücü bu sokaklarda, bu meydanlarda milletimizle birlikte ayırıyoruz ve diyoruz ki kurtuluş Yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbiri durdururum tek başına. Ya hep beraber ya hiçbiri durdururum tek başına. Tek başına ya hep beraber ya hiçbiri Ben ben bu kardeşiniz, yoldaşınız olarak size söz veriyorum. Benim gözümde Hiçbir zaman korkuyu görmeyeceksiniz. Benim gözümde hiçbir zaman umutsuzluğu görmeyeceksiniz. Bir bedel ödenecekse işte bu meydandakiler bu bedeli ödeyecek. Ben size bunun sözünü veriyorum. Kurtuluş çok yakın. Kurtuluş çok yakın. Alanları terk etmeyin. Alanları hiçbir zaman terk etmeyeceğiz. Şunu da biliyorum ki bu yılın sonunda demokrasi kazanacak. Bu yılın sonunda hak, hukuk, adalet kazanacak. Bu yılın sonunda biz kazanacağız. Biz kazanacağız. Biz kazanacağız. Çocuklarımız için, geleceğimiz için bu güzel yurdumun aydınlık yarınları için Anayasamız ışığında ve kanunlar çerçevesinde bu aydınlığa yolda kol kola vermeye ve bir gram bile eğilmeden dik yürümeye söz veriyor muyuz? Ben görüyorum ve biliyorum ki buradaki insanlar korkmuyor. Ama onlar korkuyor. Korkmaya devam edecekler. Korksunlar" diye konuştu.
"Halkı için hiçbir kuvvet yenemez"
CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, 19 Mart'tan bu yana yaşananlar Türkiye için açık bir demokrasi sınavı olduğunu söyledi. Özalper, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve aralarında belediye başkanları, gazeteciler, akademisyenler, iş insanı ve emekçilerin de bulunduğu onlarca insanın hukuksuzca gözaltına alınması, adaletin bir sopa olarak kullanıldığının göstergesidir. Biz bunları ilk defa yaşamıyoruz. Bu ülke bu sınavları daha önce de verdi. Kendisini siyasi iktidarla aynı çizgide görmeyen, aynı değerleri paylaşmayan, aynı yerde durmayan sayısız insan tutuklandı. Bugün iktidar, 'Devlet benim' anlayışıyla tüm gücü elinde toplayarak yozlaşmış, demokrasinin kalbi olması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi etkinleştirilmiştir. Meydanın çok sesli ortadan kaldırılmış ve hukukun üstünlüğü tek adam rejimine geçilmişti. Devlet gücünü elinde bulunduranlar hukuku ayak bağı olarak görüyor. Ülkemiz bu karanlık günlerden ancak umudu ve inancını asla kaybetmeyerek çıkabilir. Bugün yaşadığımız bu siyasi darbede hedef CHP ya da Ekrem İmamoğlu değil. Milletin ta kendisidir. Millet iradesini yok sayıyorlar. Demokrasiyi askıya almaya çalışıyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nu asılsız suçlamalarla mahkum etmek isteyenler, anayasayı hiçe sayarak 86 milyon yurttaşımızın iadesine kaybedeyorlar. Dün İmamoğlu'nun diplomasını hukuksuzca iptal edenler, bugün de yargıyı sopasıyla İstanbul'un ve Türkiye'nin iadesini hiçe sayıyorlar. Ortada ne yoksulluk, ne terör örgütü, ne de bir çıkar örgütü vardır. Ortada siyasi talimatla görevlendirilmiş yargı cellatları vardır. Bu darbenin sebebi Recep Tayyip Erdoğan ve iktidarın Ekrem İmamoğlu'ndan korkmasıdır. Hukuk yok. Özgürlük yok. Huzur yok. Milli irade yok. Bu darbeyi püskürtmezsek bir daha sandık yok. İstanbul'u kaybettiler ve Türkiye'yi kaybedecekler. Farkındalar. Yoldaşlarım, Erdoğan ve avaneleri bükemediği bileği yargı sopasıyla kırmak istiyor. Buna geçit verecek miyiz? Buna rıza gösterecek miyiz? Bu hukuksuzluğa seyirci kalacak mıyız? Saraylar, salonlar sizin olsun. Sokaklar, caddeler, meydanlar bizimdir.
Ekrem İmamoğlu tutuklanması sadece bir başlangıç. Amaç bizi sindirmek, korkutmak, yıldırmak. Ama biz korkmayacağız. Teslim olmayacağız. Birlik ve beraberlik içinde Omuz omuza bu darbeye sessiz kalmayacağız. Çünkü tarih direnenleri yazar. Çünkü diktatörlük hakikatse direniş vazifedir. Bizler baskıya, hukuksuzluğa karşı bir adım geri atmayacağız. Bu karanlık tablo karşısında umutsuzluğa kapılmayacağız. Aksine mücadelemizi daha da güçlendirerek hukukun üstünlüğüne, adalete ve demokrasiye olan inancımızla bu zorlu süreci aşacağız. 14 Mart'tan bu yana her şehrimizde meydanlara iniyor. Demokrasiye yapılan bu darbeye ses çıkarıyoruz. Bundan sonra da Türkiye'nin dört bir yanında ses yükseltmeye devam edecek karşı omuzla. Faşizme karşı omuz omuza. Adalet sağlayınca yargıyı adaleti sağlayıncaya, yargı bağımsızlığını hakim kılıncaya saltanata son verinceye dek durmak yok.Dünyanın bildiği bir gerçeği buradan, Manisa'dan haykırıyorum. Bir halkı hiçbir kuvvet yenemez. 19 Mart'tan bu yana Manisa'da tek yürek olduk. Halkın egemenliğine ve sandık iadesine sahip çıktık. Meydanlarda yaşasın demokrasi, yaşasın adalet diye bağırdık ve bağırmaya devam edeceğiz. Genel Başkanımız Özgür Üzelinde dediği gibi, 'Salon siyaseti bitti. Artık meydanlardayız' Bu ülkede halkın iradesi taahhütüne kadar bir adım bile atmayacağız. Bugün Nevruz'u kutluyoruz. Toprağın uyanışını, baharın gelişini, kardeşliğin, dostluğun ve dayanışmanın sembolü olan bu özel günde ülkemize de demokrasinin gelmesini, adaletin yeniden hakim olmasını diliyorum. 23 Mart'ta seçimimiz var. Lütfen seçim sandıklarına gidelim. İrademizi gösterelim. Örgütlü mücadelemizle bu hukuksuzluğa dur diyelim. Gelecek güzel günler olan inancımızla Ekrem Başkanımızın da dediği gibi, her şey çok güzel olacak" ifadelerini kullandı.