CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa’nın Turgutlu ilçesi semt pazarına yaptığı ziyarette pazarcının ve vatandaşların sorunlarını dinledi. Pazarcı esnafı ürünlerini satamamaktan, pazarın boş olmasından Başevirgen’e dert yandı.

“6 bin 500 lira BAĞ-KUR ödeyeceğiz! Yaşayacağım 5 sene”

Pazarın boş olmasına isyan eden bir pazarcı esnafı , “Bu pazar yerinde biz eve nasıl ekmek götüreceğiz? Geçen sene 700-800 kilo mandalina satıyordum, şimdi oldu 200-300 kilo. Geçen sene poşet 24 liraydı, bugün 60 lira. 6 bin 500 lira BAĞ-KUR ödeyeceğiz, 10 bin lira 12 bin lira maaş alacağız, yaşayacağım 5 sene” dedi.

“200 kilo mandalina satarak eleman masrafı nasıl çıkacak?”

 Maliyetleri kısmak için eleman çalıştırmadığını söyleyen pazarcı, “Oğlum okuldan sonra yardım ediyor, ikinci elemanı tutmuyorum. İkinci elemanımda yeğenim. 200 kilo mandalina satarak eleman masrafı nasıl çıkacak? 15 yıl önce teraziyi koymak için yerimiz yoktu. Teraziyi kurardık, tezgah boşaldıktan sonra yerimiz olurdu” ifadelerini kullandı.

“Emekli maaşıyla bu işin içinden çıkamam”

Başevirgen’in “emekli maaşı yetmiyor mu?” sorusu üzerine emeklibir pazarcı esnafı,

“Emekli maaşı yetmiyor mu değil, görmüyorum bile. Emekli maaşıyla mümkün değil hayatta bu işin içinden çıkamam. 12 bin 500 liralık emekli maaşım benim mazot param değil. Biz istiyorduk Avrupa’daki gibi vatandaş gelsin gezsin dolaşsın. Ama biz ekmek kuyruğunda koşuyoruz, yok market kuyruğunda koşuyoruz, nerede indirim var ona koşuyoruz” dedi.

Yunusemre dikkat! Sular yok Yunusemre dikkat! Sular yok

“Geçen sene sattığımızı satamıyoruz”

İsyanını dile getiren bir diğer pazarcı isse,  “Geçen sene 20 liraya satıyorduk bu sene 30 lira bir fark yok ama geçen sene sattığımızı satamıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kiram 12 bin lira, 500 lira kalıyor”

Başevirgen’e dert yanan emekli bir vatandaş ise, “Kiram 12 bin lira, 500 lira kalıyor. Bir meyve alabildim başka bir şey alamadım. Eskiden bir maaşımla bilezik yapabiliyordum, şimdi fileyi dolduramıyorum” dedi.

“Para yok, mal satamıyoruz”

Başka bir pazarcı ise Başevirgen’e şu sözlerle dert yandı: “Para yok, mal satamıyoruz. Bir ekmek parası bırakıyor. Şeker hastasıyım, tansiyon hastasıyım, bir gözüm görmüyor. Hastayım ama tezgah açmaya mecburum, bunu yemezsek aç kalırız. Vatandaşlarda zorlanıyor, onlar da alamıyor. Onlarda para olsa bizden alacaklar, biz de para göreceğiz. 40 liraya ot satıyoruz millet alamıyor, daha ucuz ver diyor.”

“Domateslerimiz tarlada kaldı”

Ürünlerinin tarlada kaldığını söyleyen bir çiftçi ise iktidara isyan ederek, “Domateslerimiz tarlada kaldı, biberlerimiz tarlada kaldı, mahvolduk. Bir buçuk liraya tarlada kaldı. Makine girdi, makine zaten 900 liraya topluyor, geri çıktı. 40 dönüm domatesimiz tarlada kaldı, 70 dönüm biberimiz tarlada kaldı. Ne yapacağımızı ben de bilmiyorum. Çiftçiyi mahvettiler, çiftçiyi yerlere serdiler. Biz eskiden pamuk ekiyorduk, pamuğa kota getirdi. Tütüne kota getirdi. Bir tek üzüm kaldı, ona da soğuk vuruyor. Tarlamızı sattık borç ödedik. 20 dönüm tarla sattık. Domates ekmesem, biber ekmesem tarlam duruyordu. İşçiye para ödeyemedik. Bizi bu duruma düşürenlere zehir zıkkım olsun, yesinler kan kussunlar. Kendileri kürekle götürüyorlar. Yandaşlarını dolduruyorlar, yediriyorlar, kendilerine yetmiyor” dedi.

Muhabir: BENZA GÜRLER