Konu günlerdir televizyon programlarında tartışılıyor. Manisa’da eylemler düzenlendi. Sokağa çıkan insanlar çocuk cinayetlerine dikkat çekti. Bir vatandaş adliyeye başvurup Narin’in cesedini taşıyan kişiyle aynı simi taşıdığını gerekçe göstererek isim değişikliği istedi. Bir başka vatandaş Manisa Ankara yoluna Narin’le ilgili hazırladığı uyarıcı levhayı koydu. Manisa’dan yükselen narin tepkiler hafızalara kazındı. Tüm bu çapalar sadece Narin için değil, başka Narinler ölmesin diyeydi.
21 Ağustos’ta kaybolan Narin Gürhan'ın cinayeti, tüm Türkiye’de infiale yol açtı. Cinayetle ilgili soruşturma devam ederken, Türkiye’nin farklı şehirlerinde Narin Gürhan için anma etkinlikleri ve protestolar düzenleniyor.
Yunusemre Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Suzan Cömert Özata, çocuklara karşı yapılan her türlü istismarın, şiddetin kesinlikle affı olmadığını belirtti. Özata, “Çocuklarımıza yönelik yapılan her türlü istismar, baskı ve şiddet, benzeri durumlar hiçbir zaman kabul edilebilir olmadı. Maalesef çocuk istismarları ve yaşam haklarının ellerinden alınması yakın zamanda ülkemizde oldukça ciddi ve sıklaşan bir sorun haline gelmeye başladı. Son dönemde yaşanan ve artan olaylardan da görüldüğü üzere ortada ciddi zaafların olduğu bir gerçek vardır. Geldiğimiz şu noktadan sonra anlaşılıyor ki caydırıcı cezalar getirilerek bu gibi olayların yaşanmamasını ve bizlere emanet olan çocuklarımızın 'çocuk gibi' yaşamalarını sağlamak bizlerin, hepimizin sorumluluğudur. Çocuklarımıza zarar veren geleneksel kurallar ve davranışların karşısında olmak, öncelikle biz kadınların görevidir. Çocuklarımıza çağdaş bir ülke bırakmak için uluslararası çocuk hakları yasalarının hızla hayata geçirilmesi konusunda toplumsal bilinç yaratmak için Kent Konseyi Kadın Meclisi ve tüm kadınlarımızla omuz omuza çalışacağız” diye konuştu.
“Çocukları korumak için mücadelemiz devam edecek”
Çocukların anneler ile birlikte öldürüldüğünü ileri süren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Manisa Kadın Meclisleri adına açıklama yapan İdil Altun, “Ayda bin çocuğun kaybolduğu konuşuluyor. TÜİK 2016 yılından beri kaybolan çocukların verilerini açıklamıyor. Gerçekleri susarak ortadan kaldıramazsınız. Daha kaç çocuk Narin gibi hayattan koparılacak küçücük yaşta. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ne iş yapıyor? Bakanlığın görevi sadece ailelerin ne kadar kutsal olduğunu mu anlatmak? O ailelerde çocuklar neler yaşıyor sormaz mısınız? Biz size sorarız. Çocuklar öldürüldüğünde, bulunmadığında, istismara uğradığında niye görevinizi yapmadınız diye sorarız. Çocuklar yere göğe sığdıramadığınız ailelerinizde anneleri ile birlikte öldürülüyor. Babaları tarafından öldürülüyorlar hem de. Sokak hayvanları katlediliyor. Çuvallar içerisinde ölü köpekler bulunuyor. Şimdi biz nasıl inanalım çocukların korunduğuna. Nasıl inanalım Narin’i bulmak için titiz bir inceleme yapıldığına. Nasıl ki kadın cinayetlerini durdurmak mümkünse çocukları da korumak mümkün. Nasıl ki 6284 seferberliği başlattıysak çocukları korumak için de mücadelemize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Hem çocukların hem sürücülerin dikkatini çekmek istedik”
Turgutlu ilçesine bağlı Akçapınar Mahalle Muhtarı Ekrem Hayri Türk, Leyla Aydemir ve Narin Güran isimlerini yaşatmak için Turgutlu-Ankara karayolu üzerine mahalle halkı olarak levha diktiklerini açıkladı. Batıdan doğuya giden vatandaşların, dikkatini çekmek ve Leyla ile Narin’in unutulmasını önlemeyi amaçladıklarını açıklayan Muhtar Türk;
“Bu üzücü olayda kızlarımızın ismini yaşatmak için köyümüz de boş bulunan alanlara fidanlar dikerek isimlerini yaşatmak istedik. Aynı zamanda köyümüzde okula giden küçük çocukların da dikkati çekmek istedik. Fidanları Ankara karayolu üzerine diktik. Bunu yapmamızın nedeni doğudan gelen araçların fidanları ve levhayı görmesini sağlayıp doğuda yanan ateşin batıyı da yaktığını bilmelerini istedim” ifadelerini kullandı.
