Salt, sayının artma riskinin olduğunu kaydederek, "Bazı vakaların yakınları 'evde oturuyorduk, aniden kalktı çöpleri karıştırmaya başladı. Biz de yedik ama bize bir şey olmadı' diyor" dedi.
Yeşil yapraklı bitkilerin arasında yetişen ve geçmiş çağlarda kadınların güzelleşmek için kullanması nedeniyle "Güzelavrat" otu olarak bilinen ot nedeniyle Kayseri'de zehirlenme vakaları arttı. Kayseri Şehir Hastanesine 1 ay içerisinde 30 kişi başvururken, durumu ağır olan vakalar yoğun bakım ünitesine alındı. Ot hakkında bilgiler veren Kayseri Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Ömer Salt, ;

"Güzelavrat otu yeşil yapraklı bitkilerin arasına karışıp büyüyen yabani bir ot türü. Ciddi zehirlenmelere neden olabiliyor. Son 1 ay içerisinde de vaka sayımız 30'u geçti. Bunların önemli bir kısmı da yoğun bakım ihtiyacı duydu. Bu açıdan halkın bilgilendirilmesi önem arz ediyor. Bu ot daha önceki çağlarda da kullanılan bir ot. 'Güzelavrat otu' denilme sebebi hoş gelmese de özellikle eski çağlarda kadınların güzelleşmek amacıyla bu otu sıvı haline getirip gözlerine damlatarak gözbebeklerini büyütmesinden kaynaklanıyor. Bazı yerlerde 'yaban tütünü', bazı yerlerde 'dilber otu' deniliyor ama en çok bilinen adı 'güzelavrat otu.' Ispanak gibi yeşil yapraklı bitkilerin alımı sonrasında iyi ayıklanmaması neticesinde yemeklerin arasına karışıyor. Hastaların başvuru şikayetleri çok değişik oluyor. Bazı hastalar 'kendimi iyi hissetmiyorum' diye, bazısı 'ateş bastı' diye, bazıları da 'idrarımı yapamıyorum' diyerek geliyor. Bazı vakaların yakınları da, 'evde oturuyorduk, aniden kalktı çöpleri karıştırmaya başladı. Biz de yedik ama bize bir şey olmadı' diyor. Bir maddenin zehirli olup olmadığını belirleyen şey dozudur. O hastaya denk gelen doz daha yüksek olduğu için bu tip belirtilere neden oluyor" dedi.

Büyükşehirden çölyak ve fenilketonüri hastalarına destek Büyükşehirden çölyak ve fenilketonüri hastalarına destek


Zehirlenenlerin olmayan şeyleri varmış gibi gördüğünü kaydeden Salt, vakaların artma riskinin de olduğunu söyleyerek,;

"Santral sinir sistemi dediğimiz beyinden halüsinasyonlar gösterebiliyor. Hasta var olmayan şeyleri varmış gibi görüyor. Terlemeyi engelleyip vücut ısısını aniden yükseltebiliyor. Mesanede boşalmayı engelleyerek, mesanenin şişmesine neden olabiliyor. Kalpte çarpıntı hissi oluşturuyor. Atropin normalde bizim ilaç olarak kullandığımız bir madde ama yüksek dozda alındığında hastaya zararlı oluyor. Hastanın şuuru aniden değişebiliyor. Bize başvuran hastalarda bu bulgular mevcuttu. Çok yüksek dozlarda alındıysa komaya kadar giden bir tabloya neden oluyor. Hastanın yoğun bakımda entübe takibi gerekebiliyor ve diyaliz ihtiyacı oluyor. İnsanların buna dikkat etmesi gerekiyor. Nereden almış olursa olsun yeşil yapraklı bitkileri iyi temizleyip ayıklamaları gerekiyor. Bize en çok başvuru sebebi ıspanak yeme sonrasında geliyor. Vatandaş pazardan almış, sap kısımlarını kesmiş, güzelce yıkamış ama ayıklamamış. Ayıklanmadığı zaman bu tabloya neden olabiliyor. Şu ana kadar ölümcül vaka ile karşılaşmadık ama yoğun bakımda halen takibi devam eden hastalarımız mevcut. Bu gidişle sayının artma riski de mevcut. Çünkü yabani olarak yetişiyor ama hasat esnasında da beraber toplanıyor. Vatandaşlarımız dikkatli olsun ki, zarar görülmesin" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA