Yaralanan öğrencinin parmağına 3 dikiş atıldı. Okul Müdür Yardımcısı V.A.’nın yaralanan öğreniciye, “Atölyede olduğunu söyle” diyerek olayın üstünü kapatmaya çalıştığını iddia eden yaralı öğrencinin velisi MCBÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Yılmaz Sert, “El hareketi yapsa elini mi kesecekti ya da küfretse dilini mi kesecekti? Olayı yargıya taşıyacağım” diyerek tepki gösterdi.
Polinas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde meydana gelen olayda, bir öğrencinin okula getirdiği bıçakla arkadaşının parmağını kestiği iddia edildi. Edinilen bilgilere göre, olay edebiyat dersinde gerçekleşti. Yaralanan öğrenciye ilk müdahale okul yönetimi tarafından yapıldı ve ardından ambulans çağrıldı. Öğrencinin parmağına 3 dikiş atıldı. Polinas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı V. A.’nın, olayın atölye dersinde çalışırken kaynaklandığını söylemesi yönünde uyarıda bulunduğu iddia edildi. Olayın mağduru olduğu belirtilen K.E.S.’nin, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Sert’in oğlu olduğu öğrenildi. Prof. Dr. Sert, olayın üzerinin kapatılmaya çalışıldığını ve okullara nasıl kesici aletlerin sokulabildiğini sorgulayarak güvenlik zafiyetine dikkat çekti.
Ambulans ile tek başına hastaneye götürülmüş!
MCBÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Yılmaz Sert, oğlunun başına gelen yaralama olayının üstünün kapanmak istendiğini öne sürdü. Eğitim kurumlarında bir öğrencinin kesici bir alet ile okula nasıl gelebildiğini soran Sert, olayın detaylarını anlattı. Sert, “Oğlum, Polinas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik ve Elektronik Bölümü 9. sınıf öğrencisidir. Önceki gün oğlum 14.53’te babasını arayarak elinin kesildiğini ve ambulans beklediklerini söylemiş. Biz olaydan önce bu şekilde haberdar olduk. Ambulans oğlumu yanında kimse olmadan MCBÜ Hafsa Sultan Hastanesi’ne götürmüş. Yanında herhangi bir öğretmen veya müdür yardımcısı gitmemiş. Eşim hastaneye gittiğinde oğlum babasına olanları şu şekilde anlatmış: ‘Biz edebiyat dersindeydik. Bir arkadaşımla kendi aramızda birbirimize el hareketleri yaparak şakalaşırken diğer bir sınıf arkadaşımız geldi, cebinden bıçağı çıkardı, elimi tuttu, çekti ve kesti’ Dersin öğretmeni oğlumun bağırma sesini duyunca, gelip oğlumu alıp dışarı çıkarmış. Önce öğretmenler odasına götürüp pansuman yaptırtmış. Tek kesik ama derin olduğu için kanama kesilmemiş. Sonra edebiyat dersinin öğretmeni Mümtaz Hoca oğlumu müdür yardımcısı V. A.’nın odasına götürüyor oğlumu. V. Hoca kesik çok mu diye sormuş, bakınca çok derin olduğunu görüyor, başka bir müdür yardımcısı çağırıyor, kesiğin derin olduğunu görünce ambulans çağırıyorlar. Oğlum oradaki bütün hocalara durumu etraflıca anlatıyor ama V. Hoca; ‘Atölyede kesildiğini söyle, sınıfta kesildiğini söyleme hastanedekilere’ diye tembihliyor oğlumu. Ben olanlardan daha haberdar değilken beni V. Hoca aradı ve çocukların kendi aralarında şakalaşırken bu durumun yaşandığını söyledi. Ben sonrasında eşim ve oğlumla konuşurken detayları öğrenip anlayabildim” diye konuştu.
Çocuğun parmağına 3 dikiş atıldı!
Eğitimcilerin birinci önceliği öğrencilerin güvenliği olduğunu belirten Prof. Dr. Nuray Sert, son olarak şunları söyledi: “Bir ders esnasında oğlumun parmağının bıçakla kasti olarak kesilmesi, sınıf içinde ve ders esnasında bile güvende olmadığını gösteriyor. Parmağına 3 dikiş atıldı, tek kesik ama kemik görünecek kadar derin. Oğlum başka arkadaşıyla kendi aralarında parmak hareketleri yaparak şakalaştığı için tutup parmağını kesiyor. El hareketi yapsa elini mi kesecekti ya da küfretse dilini mi kesecekti? Böyle bir cezalandırma yetkisini nereden buluyor? Aynı zamanda bu davranışıyla diğer çocuklara da gözdağı vermiş oluyor ve müdür yardımcısı da bu durumu örtbas etmek istiyor. Ben şu anda çocuğumun can güvenliğinden endişe ediyorum. Bu çocukla aynı sınıfa nasıl yollayabilirim? Daha başka bir zarar vermeyeceğini nereden bilebilirim? Üstelik okul idaresine güvenmiyorum. Doğru yönlendirmeleri gerekirken hem oğlumu hem beni yanıltıcı şekilde davranmış olmaları çok üzücü gerçekten. Bu durumu sadece benim ve oğlumun yaşadığı bir olay olarak görmüyorum. O sınıfta hatta okuldaki tüm öğrenciler tehdit altında. Bugün benim oğlum bunu yaşadıysa yarın o okuldaki herhangi bir çocuğun başına da her şey gelebilir. Bütün velilerin bu yaşananları bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Konuyu yargıya taşıyacağım, yetkililerinde gerekeni yapmasını istiyorum.”