Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan Orta Vadeli Programlar (OVP) her yıl eylül ayında açıklanıyor ve gelecek üç yılı kapsıyor.
En son “2024-2026 Orta Vadeli Program” Resmi Gazetede yayımlandı.
2023 Vergi Gelirleri Hedefi 1,6 Trilyondan 4,2 Trilyona Çıkarıldı
Ek bütçe ve torba kanunla yürürlüğe konulan ek motorlu taşıtlar vergisi, KDV ve ÖTV oranlarındaki artışlarla vergi gelirlerinde ciddi bir artış sağlanacağını hatırlatan Bakırlıoğlu yaptığı açıklamada; OVP’da 2023 yılı için vergi gelirleri 4 trilyon 270 milyar lira olarak belirtilirken, 2024 yılında 7,4 trilyon liraya, 2025 yılında 9,5 trilyon liraya 2026 yılında ise 11,3 trilyon liraya ulaşması hedeflendiğini belirtti.
Oysa geçen yıl açıklanan 2023-2025 Orta Vadeli Programda; 2023 yılı için 3,8 trilyon lira, 2024 için 4 trilyon lira, 2025 yılı için ise 4 trilyon lira vergi geliri hedeflenmişti.
2021 yılında yayımlanan 2022-2024 Orta Vadeli Programda 2023 yılı için 1,6 trilyon, 2024 yılı için ise 1,8 trilyon vergi geliri hedeflenmişti.
Vergi yükü ile birlikte vergi gelirlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranlarının da yükseldiğini görmekteyiz.
2022 yılında genel bütçe vergi gelirlerinin GSYH’ya oranı yüzde 15,7 iken, 2023 yılında ek vergiler ve ÖTV-KDV artışlarıyla bu oran yüzde 16,8 yükselecek.
Orta Vadeli Programa göre 2024-2025-2026 yıllarında genel bütçe vergi gelirlerinin GSYH’ya oranının yüzde 18’e çıkması hedefleniyor.
Burada dikkat çeken bir değer ise vergi yükü. 2022 yılında yüzde 20,8 vergi yükü, Orta Vadeli Programa göre 2024-2025-2026 yıllarında vatandaşın sırtındaki vergi yükü 24,5’e kadar çıkacak ifadelerine yer verdi.
Ülkedeki İstikrarsızlık OVP’da Görülüyor
Üç yılda vergi gelirleri hedeflerinde çok fazla değişiklik olduğuna dikkat çeken Bakırlıoğlu sölerini şöyle sürdürdü.
Bunun temel nedeni ülkede ekonomik istikrarsızlık. Çünkü üç yılda açıklanan programlarda vergi geliri hedefinin 2-4 kat artırılmasının başka bir açıklaması olamaz.
Vergide Adalet Sağlanmalı
Ülkede toplanan vergilerin yüzde 70’inin dolaylı vergiler olduğu düşünüldüğünde vergi yükü adaletli şekilde dağılmayacak.
Buradan anlaşılıyor ki AKP hükümeti ekonomik krizin tüm yükünü vatandaşın, dar gelirlinin, çalışanların sırtına yükleyecek. Her zaman olduğu gibi dolaylı vergilerle bütçeye gelir sağlayacaklar. Dolaylı vergiler ise tüm yurttaşların eşit ödediği vergiler.
Biz devlet harcamalarına eşit değil adaletli şekilde katılımın sağlanması gerektiğini düşünüyoruz.
Çünkü ülkedeki en yoksul yüzde 20’lik kesim milli gelirden yüzde 6 pay alırken, en zengin yüzde 20’lik kesim yüzde 47 pay alıyor.
Bu ülkede şu an itibarıyla, millî gelirin yüzde 30 ’unu ücretliler, emekçiler yani emek kesimi alırken, yüzde 70’ini de sermaye almakta. O zaman dağılımın da bu şekilde olması lazım, bu maliyetin dağılımında hakkaniyet istiyorsak, adalet istiyorsak bu şekilde olması lazım.
O zaman harcamalara katılımda aynı oranlarda olmalı. Zengin daha fazla, fakir daha az katılmalı.
Ülkedeki gelir dağılımı adaletsizliği ortada iken dolaylı vergilerle vatandaşın sırtına yüklenmesi doğru bir yaklaşım değildir.
[ilgili-haber=31498]