CHP’li Başevirgen yaptığı açıklamada, “Ülkemizde yılda 2 milyon ton civarında lifli pamuğa ihtiyaç duyuluyor. Bunun 900 bin tonunu kendimiz üretirken kalan kısmını da ithal ediyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2021 yılında 2 milyon 250 bin ton olan kütlü pamuk üretimi bu yıl %10 civarında artışla 2 milyon 500 bin ton olması bekleniyor. Üretimdeki artışın ana nedeni geçen yıl dünyada ki pamuk fiyatlarındaki yükseliş olup çiftçilerimiz bu yıl da fiyatların yükseleceğini düşünerek fazlasıyla pamuk ekimine yöneldi. Özellikle Manisa’da geçen sene 105 bin dekar civarındaki pamuk ekim alanları, bu sene %50 civarında bir artış göstererek 160 bin dekara kadar genişledi. Ekim alanlarındaki artışa bağlı olarak geçen yıl 62 bin ton pamuk üretiminin, bu yıl 95 bin ton civarında olması bekleniyor. Pamuk ekiliş alanlarının artması ve buna bağlı olarak rekoltede beklenenin üstünde yaşanan artışlar sevindiricidir. Fakat pamuk alım fiyatlarının artan maliyetler karşısında geçen yıla göre daha düşük kalması da büyük bir tehlikenin habercisidir.” dedi.

 

“YERLİ PAMUĞA 35 LİRA İTHAL PAMUĞA 50 LİRA FİYAT VERİLİYOR.”

Dünya piyasalarında kilosu 3 dolara kadar yükselerek, son yılların en yüksek fiyatını gören elyaf pamuğun şu sıralar ortalama 50 liradan ithal edildiğini söyleyen Bekir Başevirgen, “Kilosu 50 liradan ithalat yapılırken, yerli üreticinin elyaf pamuğuna 35 lira fiyat verilmesini izah etmekte gerçekten zorlanıyoruz. Sağlıklı bir yönetim, 1.2 milyon ton civarında olan pamuk ithalatımızı düşürmek için yerli üretimi artırmamız gerektiği söyler ve buna uygun politikalar belirler. Ama mevcut iktidar net ithalatçı olduğumuz pamukta, çiftçi üretimden çekilsin diye elinden geleni yapıyor. Maalesef pamuk fiyatları bu şekilde devam ederse geçen seneki olumlu hava her an tersine dönebilir ve üreticilerin büyük bir kısmı gelecek sene ekim yapamayabilir. Tabi bunun sonucunda 1.2 milyon ton civarındaki olan pamuk ithalatımız 2023 yılında 1.5 milyon ton seviyelerini aşabilir.  İktidar yerli üreticiden ziyade, ABD çiftçisinin daha fazla pamuk üretmesini sağlayarak iplik, dolayısıyla tekstil sektörümüzün dışa bağımlı hale gelmesine neden olmaktadır.  İleriki yıllarda tedarik zincirinde olabilecek aksamalar sektörde daha da büyük yaralar açabilir.” Diye konuştu.

 

“BİR ÜLKEDE PİYASAYI TÜCCARLAR BELİRLİYORSA O ÜLKEDE KAYBEDENLER ÜRETİCİ VE NİHAİ TÜKETİCİLERDİR.”

Başevirgen, “Pamuk girdi maliyetlerinde %150’yi aşan artışlar varken, pamuk fiyatlarının geçen yıla göre daha düşük kalması ve üreticilerin tamamen tüccarın insafına terkedilmesi üreticiye yapılacak en büyük kötülüktür. Maliyeti 15 lira olan kütlü pamuğa tüccarlar 14 lira fiyat veriyor. Bir ülkede piyasayı tüccarlar belirliyorsa o ülkede kaybedenler üretici ve nihai tüketicilerdir. Çiftçilerimiz kendisinden ve mensup olduğu iktidardan fiyat istikrarı, makul bir kar ve açıkları kapatacak kadar prim desteği bekliyor. Temenni ve iyi dileklerle ya da açıklanan etkisiz müdahale alım fiyatlarıyla çiftçiler korunmuş olmuyor. Bu nedenle zaman kaybetmeden bakanlık piyasaya müdahale etmeli ve lifli pamuk fiyatını 20 liranın üstüne çıkarmalıdır. İlave olarak kilo başına verilen 1 lira civarındaki prim desteği en az 5 liraya çıkarılmalıdır.” dedi. 

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilisim