Liv Hospital Ankara Üroloji bölümünden Prof.Dr. Ziya Akbulut, prostat kanserine ilişkin açıklamalarda bulundu. Akbulut, prostat kanserinde Türkiye’nin 2’nci sırada yer aldığını belirterek, 40-59 yaş arası her 103 erkekten birinde prostat kanseri görüldüğünü belirtti.
Akbulut, 60-79 yaş arasında her 8 kişiden birinde prostat kanseri geliştiğini dile getirerek, yaşam süresinin artmasıyla beraber yaşın önemli risk faktörü olduğunu, ilerleyen yaşla birlikte prostat kanseri riskinin de arttığını kaydetti.
Akbulut , “Prostat kanseri ameliyatı bazı fonksiyonların kaybolduğu bir ameliyat şeklidir. İdrar kaçırma mekanizması, prostat ameliyatlarında ameliyat sahasına çok yakın olup iyi korunması gerekiyor.Bir de sertleşmeyi sağlayan sinirler de prostatın üzerinde seyrediyor ve bunların da korunması gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Prostatın yerleştiği yerin bölge olarak kemik pelvisin arka tarafı olduğu bilgisini de aktaran Akbulut, açık cerrahide ulaşmanın zor olduğunu, oradaki hareketlerin kısıtlandığını ve robotik cerrahide orayı 16-17 kat büyültebilip, her iki elinizle hareket edilebildiğini ifade etti.
Akbulut, yapılan işlemlerin sonucunda idrar kaçırma konusunda ciddi bir başarı elde edildiğini, robotik cerrahidede aynı şekilde cinsel fonksiyonların korunmasında da başarı elde edildiği için robotik cerrahi prostat ameliyatlarında tercih edilir hale geldiğini ve şu anda Amerika’da ve Avrupa’da prostat kanseri ameliyatlarının tamamına yakınında robotik cerrahi ile yapıldığını dile getirdi.
“16 ve 17 kata yakın bir büyütme, 540 derece hareket kabiliyeti var”
Robotik cerrahinin 2018 yılından sonra dünyada giderek yaygınlaşan bir cerrahi yöntem olduğunu kaydeden Akbulut,
“Robotik cerrahi teknolojisi sayesinde kilometrelerce uzaktan hastaya müdahale edilebiliyor” açıklamasında bulundu.
Bu kapsamda geliştirilen Da Vinci robotu, 2005 yılında tıp dünyasına hizmete girmiş laparoskopik cerrahinin bir ileri boyutu olarak büyütmenin ve el hareketlerinin kolay yapıldığı teknik olarak çok üst düzey bir cerrahi teknik olduğunu anlatan
Akbulut, “Stanford Üniversitesi’nin çalışmalarıyla uzaydaki astronotları tedavi etmek amacıyla geliştirilmiş bir sistem olduğunu ve burada 2 sistem olup, bunun 1’incisi konsol dediğimiz hekimin cerrahın bulunduğu konsol, bir de hastaya monte edilen laparoskopinin gelişmiş formatı. Yani cerrah ameliyat esnasında farklı bir yerde olsa bile bu özelliği sayesinde internet üzerinden kilometrelerce uzakta dahi ameliyatı gerçekleştirebiliyorsunuz” şeklinde konuştu.
Akbulut, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Robotik cerrahi geliştirilmiş ve sonuçta çok başarılı olunca 16 ila 17 kata yakın bir büyütme 540 derece hareket kabiliyeti ile her 2 elinizi çok rahat kullanabildiğiniz bir sistem olduğu için bunun normal süreçte kullanılması gündeme gelmiş ancak legal olarak robotun şimdiki kullanımda konsol ile doktor aynı odada bulunup, hastanın başında 2’nci bir cerrah, konsolun başında ameliyatı yapan cerrah bulunduğunu ve herhangi bir problem olması durumunda ki bu çok nadir görülen bir durumdur o zaman hastaya açık müdahale etmek gerekiyorsa cerrah kendisi bu mesuliyeti alabilir” diye konuştu.
“Ülkemizde 45 adet robotik sistem var”
Robotların dünyada cerrahi alanında çok yaygın olarak kullanılmaya başlandığını söyleyen Prof.Dr. Akbulut,
“Şuan dünyada 9 bin 300 robot mevcut. Maliyeti yüksek bir sistem olmasına rağmen çok hızlı yayıldı. Robotik cerrahide 2023 yılında 2 milyon 200 ameliyat yapılmış. Amerika ve Avrupa ağırlıklı fakat Asya ülkelerin hemen hemen tamamen bu robot sistemi var. Ülkemizde de bu cihazdan 45 adet var ve bunların 23 tanesi özel hastanelerimizde, 15 tanesi üniversite hastanelerimizde ve 7 tanesi de sağlık Bakanlığımızın hastanelerinde bulunuyor ”dedi.
Prof.Dr. Akbulut, Türkiye’de de çok yaygın robotik cerrahi kullanılıyor. Bu fonksiyonların yanında da robotik cerrahinin başka faydaları olduğunun bilgisini verdi.
Prof.Dr. Akbulut, ameliyat esnasında kanamanın az olmasıyla ameliyat bölgesini büyüterek görebildiğini bu sayede kanamaların çok hızlı kontrol altına alınabildiğini ve kesik, yara olmadan hastanın iyileşme döneminin çok erken günlük rutin hayatına dönebildiğini anlattı.
Bu sebeplerden dolayı robotik cerrahinin giderek konumunu güçlendirmekte olduğunu anlatan Prof.Dr. Akbulut,
“Robotik cerrahide her geçen gün sayının atmakta ve bundan sonra ki süreçte büyük ihtimalle başka sistemlerde robotik cerrahiye benzeyerek kullanılan sisteme benzer sistemler de gelişecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Robotik cerrahiyi geleceğin cerrahisi olarak nitelendirdiğini ifade eden Akbulut, daha düşük maliyetli olsa tüm ameliyatları robotik cerrahi ile yapmak isterim diyerek açıklamalarını sonlandırdı.