Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı ve Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Aydın Akagündüz, kamu çalışanlarının sorunlarını dile getirdi. Akagündüz, “Bugün kamu çalışanları olarak burada bulunmamızın sebebi memurların özlük ve sosyal haklarında yaşadıkları kayıplardır. Hepimizin bildiği üzere, öncelikle Kahramanmaraş ile birlikte 10’dan fazla ilimizde ve hatta Ortadoğu ve Akdeniz'de de etkili olan depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza yüce Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Sosyal sendikacılık anlayışı gereği, ülkemizde yaşanan ve hepimizin ortak acısı olan bu büyük felaketten dolayı bizler her türlü kutlama ve etkinlik yapmama kararı aldık. Ancak gelinen noktada bugün Türkiye’de görev yapan binlerce hemşire arkadaşımızın 12-18 Mayıs Hemşireler Haftasını bayram havasında kutlamalarını da isterdik. Salgın döneminde canlarından ve ailelerinden fedakarlıkta bulanarak gecesini gündüzüne katıp şifa dağıtan, 7/24 sağlık hizmeti sunanbütün sağlık camiasının yüzünü güldürecek somut adımlar atılmamıştır. Kamu çalışanlarının haklarını teslim etmeye gelince geride durulması, yavaş davranılması, sürecin uzatılması çalışanları ümitsizliğe sevk etmektedir” dedi.
“TÜKENMİŞLİK SENDROMU İLE KARŞI KARŞIYA KALIYORLAR”
Akagüdüz, “Yoğun iş yükü, şiddet, mobbing, mali ve özlük ile sosyal haklarda yaşanan sıkıntılarda değerlendirildiğinde çalışanların tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kaldığı ortadadır.Sayın Cumhurbaşkanımızın, kamu işçileri ile ilgili açıkladığı zam oranları sonucu işçi ve memur arasında ücret farkı 2 kata yaklaşan, ikramiye ve tediyelerle birlikte 23 bin TL’ye karşılık; memur maaşları ortalama 12 – 15 bin aralığında kalmıştır. Meydana gelen gelir farkları nedeniyle Devlet Memurlarında ciddi tepkilere neden oldu, oluyor…Temmuz ayında kamu görevlilerine yapılacak, rutin zamların dışında, verileceği ifade edilen “refah payı”nın oranı an itibarı ile çok büyük önem kazanmıştır. Temmuz ayında kamu görevlilerine verileceği ifade edilen “refah payı” oranı veya miktarı ile ilgili olarak, yetkililerden olumlu bir açıklama yapılması elzemdir. Ortalama memur maaşlarını, en az işçi maaşları seviyesine çıkarmayan, hiç bir oran veya seyyanen tutar, kamu görevlilerinin infialini durduramaz.Kamu görevlileri, maaş ve özlük hakları konusunda, bugün bu duruma düşmüş ise, haklı olarak infial halinde ise, bu durumun tek sorumlusu 12 yıllık yetkili sendikadır.Kamu görevlilerinin infial ve tepkilerini gösterecekleri, ifade edecekleri muhatap; yetkili sendika ile üye olarak, yetkili sendikaya destek veren kamu görevlileridir.Ne hazindir ki; kamu görevlileri kendilerini bu duruma düşüren, yetkili etkisiz sendikaya hala destek vermekte, tepki göstermemektedir.Bu duruma bir an önce çare üretilmelidir. Ücretler konusunda uzun zamandır dile getirdiğimiz maaşa zam şeklinde tek ödeme, refah payı verilmesi ve enflasyon farkının aylık ödenmesi ve vergi oranının %15’te sabitlenmesi gibi hususları bir an önce uygulamaya konulmalıdır.Toplu sözleşme gereği, 2023’ün ikinci altı ayı için Temmuz’da yapılacak %6 zam ve enflasyon farkıyla birlikte, Ocak ayında olduğu gibi tatmin edici bir refah payı düzenlemesi ve bunun yanı sıra seyyanen zam yapılması elzemdir.Kamu çalışanları ve emeklileri olarak beklentimiz, Temmuz zammından müstakil şekilde, gelir kaybımızı telafi edecek bir seyyanen artış mücadelesidir.Ortalama memur maaşları kamu işçilerinin maaşlarının altına düşmüştür. Nitelikli kamu hizmetlerinin devam edebilmesi için memur maaşlarına ek zam yapılması şart olmuştur” diye konuştu.
“ÇÖZÜM İSTİYORUZ”
“Maalesef ki kamuda çalışanlara şiddet, mobing hızını kesmeden devam etmektedir” diyen Akagündüz, “Bununla ilgili de ses getirecek, kamu çalışanlarına şiddet uygulayanlara kamunun her alanında hizmet alımından faydalanmak isteyenlerin, acil haller dışında alacakları hizmetlerin ücretli olmalı ve her şiddet uygulayanın istisnasız tutuklu yargılanması gibi önerilerimiz mutlaka hayata geçirilmelidir. Kamu hizmetlerinin daha verimli olması, çalışanın yüzünün gülmesi, Mutlu Çalışan, Mutlu Türkiye İdealimize ulaşmamızın anahtarı hakkı teslim etmekten, emek veren alın teri dökenler için gereğini yapmaktan geçmektedir. Çalışan huzursuz, mutsuz ve ekonomik olarak dar boğazda iken ne yapılırsa yapılsın bir anlamı ve faydası yoktur. Bu nedenle önerilerimizi sunuyor, çözüm istiyoruz. Taleplerimiz makul, haklı ve gerçekçidir. Çalışanların penceresinden bakarak sıkıntıları dile getiriyoruz. Kazanana kadar da mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi herkese ilan ediyoruz. Önemli gün ve haftaların bayram tadında geçmesinin yolunun kamu çalışanların taleplerinin hayata geçirildikten sonra olacağını ısrarla vurguluyoruz.Türkiye Kamu-Sen, yetkili sendika değil, yetkiye en yakın sendikadır. Kamu görevlileri, titreyip kendine dönmedikçe, “kurt’la kuzuyu yiyip, çobanla ağlaşanları” masadan uzaklaştırmadıkça, sonuç değişmeyecektir” şeklinde konuştu. İLKER KILIÇASLAN
[ilgili-haber=23059]