17 Ağustos 1999 tarihinde saat 03:02'de meydana gelen ve 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi, Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce'de büyük bir yıkıma yol açmıştı. Depremin etkileri, bu bölgelerde 17 bin 480 kişinin hayatını kaybetmesine, 43 bin 953 kişinin yaralanmasına neden oldu. Yaklaşık 200 bin kişi evsiz kalırken, 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yeri yıkıldı. Toplamda 16 milyona yakın kişi çeşitli düzeylerde etkilendi ve 285 bin 211 konut ile 42 bin 902 iş yerinde hasar tespit edildi. Binlerce insanın etkilendiği depremin üzerinden 25 yıl geçti. 6 Şubat 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen, ‘Asrın Felaketi’ olarak nitelendirilen deprem ise Gölcük depreminden ders alınmadığını gözler önüne seriyor.

“Sesimi Duyan Var Mı”

Yapılan deprem çalışmalarının yetersiz olduğunu ve denetimlerin aksatılmadan devam etmesi gerektiği vatandaşlar tarafından belirtiliyor. 

“Sesimi Duyan Var Mı” (4)

41 bin konutta hasar oluştu!

İstanbul, depremde 454 can kaybı yaşadı, Yalova, Düzce ve Gölcük'ten gelen yaralıların da etkisiyle bu sayı 981'e yükseldi. Depremde İstanbul'da bin 880 kişi yaralandı ve 41 bine yakın konut ile iş yerinde hasar oluştu. 18 bin 162 konut, orta ve ağır hasar nedeniyle oturulamaz hale geldi. Ayrıca, 3 bin 171 okuldan 820'si hasar gördü, bunların 118'i orta, 13'ü ise ağır hasarlı olarak belirlendi.

“Sesimi Duyan Var Mı” (5)İstanbul'daki 10 bine yakın kamu binasından bin 137'sinde az, 387'sinde orta, 37'sinde ise ağır hasar meydana geldi. Avcılar ilçesi, depremden en çok zarar gören yer oldu; ilçede 270 kişi hayatını kaybetti ve yüzlerce kişi yaralandı. Bin 823 konut ve 326 iş yerinin yıkıldığı veya ağır hasar gördüğü Avcılar'da, 5 bin 106 konut ve 872 iş yerinde orta hasar, 3 bin 685 konut ve 461 iş yerinde ise hafif hasar meydana geldi.

Yeni projeler hayata geçirilmişti

Deprem sonrası, TOKİ ve diğer kurumların işbirliğiyle gerçekleştirilen kentsel dönüşüm projeleri büyük bir iyileşme sağladı. Depremin yaralarının sarılması için, TOKİ ve özel sektör tarafından yeni konutlar inşa edildi ve kamu binaları güçlendirildi. Kocaeli'de, en ağır yıkımın yaşandığı şehirde de benzer çalışmalar gerçekleştirildi. Deprem yönetmeliğine uygun binlerce yeni konut yapıldı, kentsel dönüşümde öncelikli bölgeler belirlendi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Marmara Bölgesi'ne hizmet vermesi amacıyla Afet Mutfağı projesini sürdürüyor.

Bu tesiste 36 bin kişiye 3 öğün yemek, 100 bin kişilik çorba ve 30 bin ekmek üretimi yapılabilecek. Ayrıca, geçen yıl nisan ayında hizmete açılan 368 bin metrekarelik Kocaeli Şehir Hastanesi, bin 69 sismik izolatöre sahip olarak inşa edildi. Gölcük ilçesinde de 272 yatak, 9 ameliyathane ve 62 polikliniği olan Gölcük Devlet Hastanesi inşaatında 280 sismik izolatör kullanıldı. Bu kapsamda, Gölcük, Körfez, Derince ve İzmit gibi birçok ilçede yeni projeler hayata geçirildi.

“Sesimi Duyan Var Mı” (2)

Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı!

Kocaeli, ihracat açısından İstanbul'un ardından ikinci sırada yer alıyor. Depremin ardından geçen 25 yıl boyunca ihracatını büyük oranda artıran Kocaeli, 2024 yılının ilk yarısında 176 ülke ve bölgeye 9 milyar 919 milyon 909 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Şehirde, otomotiv sektörü ihracatta ilk sırayı aldı ve ocak-haziran döneminde otomotiv ihracatı 4 milyar 269 milyon 216 bin dolar olarak kaydedildi.

İzmit Körfezi etrafında kurulu 35 liman tesisi, Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı olarak Kocaeli'nin ihracatına büyük katkı sağladı. Yılın ilk yarısında, Kocaeli'den 176 ülke ve bölgeye sevkiyat yapıldı ve otomotiv firmalarının ürettiği 310 bin 757 aracın yüzde 83'ü yurt dışına gönderildi.

Yeni yerleşim bölgeleri oluşturuldu

Sakarya ise depremin ardından en büyük yıkımın yaşandığı ikinci il olarak kayıtlara geçti. Sakarya'da, valilik ve diğer resmi kurumların da katkısıyla yeni yerleşim bölgeleri oluşturuldu. Bu bölgelerde depreme dayanıklı konutlar inşa edilirken, sosyal alanlar da büyük önem taşıdı. Sakarya'da ‘yatay mimari’ uygulamaları sayesinde çok katlı bina yapımına müsaade edilmedi. Erenler ilçesine bağlı Yenimahalle ve Küpçüler mahallelerinde 666 dönüm alanda 9 etaptan oluşan ‘Erenler Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi’ başlatıldı ve çalışmalar devam ediyor. Ayrıca, büyükşehir belediyesi tarafından yapılan Afet Koordinasyon Merkezi, 9 büyüklüğünde depreme dayanıklı olarak inşa edildi.

Sesimi Duyan Var Mı (3)

Şehirler geleceğe umutla bakıyor

Sakarya'da sanayi ve iş dünyası teşviklerle ayağa kaldırıldı. 1999 yılında 180 milyon dolar olan ihracat, 2023 yılı itibarıyla 5,7 milyar liraya ulaştı. 2022'de 30'dan fazla sektörde 4 milyar 930 milyon 360 bin dolarlık ihracat gerçekleştiren Sakarya, geçen yıl 153 ülke ve 11 serbest bölgeye 5 milyar 717 milyon 967 bin dolarlık dış satıma imza attı. İhracatta 2023 yılında İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Ankara ve Gaziantep'in ardından 7'nci sırada yer aldı. Karasu ilçesinde 2017 yılında hizmete açılan Batı Karadeniz'in en büyük limanlarından Karasu Limanı, 2023 itibarıyla yaklaşık 10,6 milyar dolarlık ticaret hacmi sağladı. Marmara Depremi’nin 25. yılı geride bırakılırken, Kocaeli ve Sakarya'nın geçirdiği dönüşüm ve iyileşme süreci, bu bölgelerin yeniden yapılandığını ve geliştiğini gözler önüne seriyor. Yatırımlar, projeler ve kentsel dönüşüm çalışmaları, depremin yarattığı derin izlerin zamanla silindiğini ve bu şehirlerin geleceğe umutla baktığını gösteriyor.

“Sesimi Duyan Var Mı” (1)

Marmara depremi Türkiye’yi derinden etkiledi!

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Manisa Şube Yönetim Kurulu da 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen ve 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki Marmara depremi hakkında basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Açıklamada, Tarihin en büyük afetlerinden biri olan büyük Marmara depreminin üzerinden çeyrek asır geçtiğini ifade etti. Basın açıklamasında,

“Gölcük merkezli 7,4 büyüklüğündeki deprem başta Marmara Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’yi derinden etkilemiştir. Yalnızca can ve mal kayıpları itibariyle değil meydana geldiği bölgenin, sanayinin ve nüfusun yoğunlaştığı bir coğrafya olması dolayısıyla depremin ekonomik ve siyasal sonuçları da ağır olmuştur.  

Tüm ülkeyi sarsan bu afetin ardından depremlere yönelik konular kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılmış, depremlere yaklaşımın yalnızca afet sonrası müdahale ve yara sarma faaliyetleriyle sınırlı tutulamayacağı, depremlere hazırlık çalışmalarının enine boyuna değerlendirilerek kalıcı çözümler üretilmesi gerektiği konusunda bir konsensüs oluşmuştur.

Nitekim devam eden süreçte birçok kamu kurum ve kuruluşu, üniversiteler ve meslek odalarınca depreme yönelik hazırlık, güvenli ve sağlıklı kentleşme konularında bilimsel-teknik çalışmalar yapılmış, raporlar hazırlanmış, eylem planları oluşturulmuştur. Gelgelelim afete hazırlık konusunda yürütülen tartışmalar zamanla gündemden çıkmış, yapılan onca bilimsel-teknik çalışma ise kurumların tozlu raflarında unutulmaya terk edilmiştir. Oysa başta Odamız deprem gerçeğinin unutulmaması, gerekli tedbirlerin alınması için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini ısrarla hatırlatmaya, kamuoyunda farkındalık oluşturmaya çalışmış, yetkili kurumları ise harekete geçmeye çağırmıştır” ifadeleri yer aldı. 

Sesimi Duyan Var Mı (2)
“25 yıl boşuna harcanmıştır”

Deprem konutlarında hedeflenen miktara ulaşılamadığını öne süren İMO Manisa Şube Yönetim Kurulu,

“İktidarın yaptığı açıklamalarda ifade ettiği sayısal verilerin büyük oranda halkı yanıltmaya yönelik olduğu görülmektedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2023’te yaptığı açıklamada 319 bini 1 yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin yeni konutun depremzedelere teslim edileceğini duyurmuştur.

Oysa Temmuz 2024 itibariyle TOKİ’nin verilerine göre 11 ilde projesi yüzde 90’ın üzerinde tamamlanmış olan konut sayısı yalnızca 38 bin 229’dur. Yani bir yılda tamamlanacağı iddia edilen 319 bin konutun ancak yüzde 12’si tamamlanma aşamasına gelmiştir. Son 20 yılda 700 bin civarında konut inşa eden TOKİ’nin bu kadar kısa sürede söz verilen bu hedefe nasıl ulaşabileceği ise tam bir muammadır.

6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ve 11 ili etkileyen büyük depremin yarattığı konut üretimi ihtiyacının yanı sıra, meclis raporunda ifade edildiği üzere ülke genelinde 6-7 milyon riskli yapının dönüştürülmesi gerekmektedir. Mevcut yapı stokunun durumunun iyileştirilmesi için büyük Marmara depreminden bu yana geçen 25 yıl adeta boşuna harcanmıştır. Yapılarımızın büyük çoğunluğu olası bir büyük depremde yıkılmayı beklemektedir.  Marmara Depremi’nin üzerinden geçen 25 yılda alınmayan tedbirlerin bedelini son olarak yaşadığımız 6 Şubat Depremlerinde acı bir şekilde ödedik. Aradan geçen bunca zamandan sonra 6 Şubat Depremlerinin hemen ardından benzer konular tekrar tartışıldı, kentlerimizin afetlere karşı hazırlıksızlığı tüm çevrelerce açık bir şekilde görüldü. Toplumun beklenen afetlere karşı endişeleri, yerel ve merkezi yöneticilerden beklentileri özellikle son yerel seçimlerde açık bir şekilde görüldü.

Siyasi partilerin yerel seçim sürecinde yürüttükleri kampanyalarda afetlere karşı hazırlık önemli bir yer tutarken, bugüne kadar alınmamış tedbirlerin 6 Şubat Depremlerinde ortaya çıkardığı yıkım, seçim sonuçlarını etkileyen başlıca konulardan biri oldu. Ancak ne yazık ki bu son felaket de şimdiden gündemden çıkmış görünmektedir. Oysa önlem almak için kaybedilecek tek bir günümüz bile yoktur” açıklamasında bulundu. 

Muhabir: ALİ GÖZEN