Bu yaşıma kadar sigara içmedim. Bundan sonra da içmem ve sevmem.
Kokusu, dumanı ve görüntüsü bana hiçbir zaman cazip gelmedi.
İçene kızmam ama içilene kızarım.
Beş kardeşiz beşimiz de hiç içmedi sigarayı.
Babamız mahalle bakkalıydı.
Bakkal dükkânın için de büyümemize ve kolay ulaşma imkânımız olmasına rağmen mağlup olmadık sigaraya. Bu yaştan sonra da olmayız diye umuyorum.
Zaman, zaman düşünüyorum neden sigara içer insanlar diye.
Her birinin ayrı hikâyesi var. Kimi, inandırıcı. Kimi de ancak anlatanın inandığı hikâyeler. Fakat iş hikâyeye gelince hikâyeler türlü, türlü. Başlama, içme, bırakma hepsi başlı başına ve ayrı, ayrı hikâyeler. Ama ben sigarayı sevmediğim için hikâyelerini dinlemeyi de sevmiyorum. Kısaca sigara benden uzak olsun.
Tütün mamullerine getirilen yasaklar aslında çok yerinde ve isabetli kararlardır. Uzun zamandır araçlarda, kapalı alanlarda, evlerde, çocuk bahçelerinde ve benzeri birçok alanda sigara içmek yasaklandı. Toplum sağlığı açısından mükemmel uygulamalar.
Sigara içme yaşı çok küçük yaşlara kadar indi. Her ne kadar resmi olarak tedbirler alınsa da eğitimin aile içinde başladığını düşünerek ailelerinde çocuklarını sigara, tütün mamulleri ve benzeri kötü alışkanlıklardan korumak için gerekeni yapmaları lazımdır. Ufak yaşlarda sigara içme ile başlayan kötü alışkanlıklar önü alınmayacak boyutlara ulaşabilir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi bu kapsamda spora yönlendirmek sorunun çarelerinden en önemlisidir.
Yerel yöneticilerimizin de şehir merkezimizde mantar gibi biten tütün, tütün maddeleri ve aparatları satış noktalarını kontrol etmeleri gerekiyor. Buralarda menşei belli olmayan tütünlerden, kaçak sigaralardan ve çeşit, çeşit renk, renk nargile şişelerine kadar ne arasanız var. Tütün mamullerinin reklamları yasak olduğu halde görsel anlamda gizli reklamları yapılmaktadır.
Bir taşıta binerken, kapalı alana girerken kapının önünde hızlı nefeslerle çekilip bitirilen sigaranın nefesteki kokusunun o taşıtta ve kapalı alanlardaki insanlara verdiği rahatsızlığı bilebilse içenler eminim o saniye bırakacaklardır sigarayı.
Kimsenin bir başka kimsenin sağlığı ile sosyal refahı ile oynamaya hakkı yoktur. Kimsenin insanları birer öldürücü mermiye dönüşen sigara taneleri ile vurmaya da hakkı yoktur. Çok zararlı olduğunu bildiği halde hem kendini hem de çevresini zehirleyenler var. Bütün ikazlara rağmen, sağlığının bozulmasına rağmen ısrarla sigara içenler var. Kendisi sigara içer iken çocuğunun veya eşinin sigara içmesine sinirlenenler var. Hastasına sigarayı yasaklayıp kendisi paketlerle sigara içen doktorlarımız var. Var oğlu var. Hangisini anlatacağım.
Toplum bilimcilerin üzerin de çok çalışmaları gereken bir konu.
Kısıtlı bütçesinden sigaraya yüklü miktarda pay ayıran, karşılaştığı her hangi bir olayda çocuğuna zarar gelmemesi için canını ortaya koyarken çocuğunun yanın da sigara içerek ona zarar veren ebeveynler, ciğerleri dumandan kömürleşen, dişeri sigara ziftinden sarının en koyu rengini alanlar. Bakkala girdiğinde ekmek almaktan önce sigara gözleri sigara paketinin olduğu raflarda dolaşanlar v.b hepsi başlı başına bir inceleme konusu.
Özellikle bayanlarda sigara içme alışkanlığı daha fazla oldu. Kapalı yerlerde sigara içme yasağı gelince kapı önlerinde, kaldırımlarda, yürürken ellerde, parklarda sigara içenlerde bayanlar daha ağırlıklı. Gözlemim bu yönde.
Olayın ekonomik durumunu hiç anlatmayacağım bile. Bir paket sigaranın 50 tl yi geçtiği bu günlerde günde bir paket sigara içen bir kişinin ayda en az 1500 tl gibi bir rakamı gözden çıkarması gerekmektedir. Asgari ücretin ortalama 11500 tl olduğu bir günümüzde aylık gelirin %13,4 gibi bir rakam sadece sigaraya harcanmaktadır.
Sigara içeninde içmeyeninde sağlığına kötü etki yapar. Ama bütçe anlamında sadece içenleri etkiler.