Kaç gündür kalemimle itiş kakış kavga içindeyiz. Kalemim diyor ki yalnız şiir “pastoral” olmaz!
Makale, deneme, fıkra, sohbet, hatıra da pastoral olarak kaleme alınır ve yazılır…
Hatta eleştiri bile yapılırmış!
Ne kadar şımarma, bizi tefe koyup çalarlar, dediysem de söz dinletemedim.
Kafasına koymuş bir kere, şımarık çocuk gibi hem tepindi durdu, vazgeçmedi.
Anadolu çoban köpeklerini yazacak, karabaşın asaletini ön plana çıkartacakmış.
Ne Alman Kurdu?
Ne Fransız Kanişi?
Ne de Amerikan Buldoğu?
Anadolu Çoban Köpeğinin eline su dökemezmiş.
Hele hele Kangal’dan söz ederse, akan sular durur, Irmak tersine bile akarmış.
Hayır desem, yazma diye inat etsem, sabah akşam başımın etini yiyecek; ensemde boza pişirecek!
En iyisi yaz deyim de yiğitlik bende kalsın istedim.
Nasıl bir eleştiri çıkacak, makale mi, fıkramı yoksa sohbet mi olacak birlikte göreceğiz.
İsterseniz tavşankanı bir bardak çay alın elinize!
Sıcak çayı yudumlarken, beraber göz gezdirelim Karabaş’a
Anadolu’nun çilekeş köylüsü, hayvan sürülerini çobanın önüne katarken, sürüyü: her türlü tehlikeden korusun diye, çoban eşeğinin semerine, erkekli dişili iki de çoban köpeği bağlar.
Ve eşeği davarın içine sürer.
Bilirsiniz, eşeğin sırtına, çobanın kepeneği, heybesine azığı ve suyu yüklenir.
Çoban sürüyü alıp kıra çıkınca, zinciri çözer, köpekleri sürünün içine salıverir.
Karabaş, genelde iriyarı, güçlü ürkütücü görünümlü ve gösterişli bir köpek ırkıdır.
Canlı hayvan sürülerini, koruma konusunda zor doğa koşullarına rağmen, üstün meziyete sahip bir ırktır.
Kuyruğunu kıvırır, bazen sürünün içinde, bazen önünde; bazen geride kalarak üstüne düşeni aksatmadan yapar.
Her gördüğü karaltıya ürmez.
Sürüye yaklaşan her adama saldırmaz.
Anlayacağınız tehdit sezmediği sürece çok sakin ve ağırbaşlıdır!
Çok kullandığımız “Isıracak it dişini göstermez” atasözü, İster karabaş olsun ister akbaş ya da kangal çoban köpeği için söylenmiştir.
Ulu orta havlamaz önüne gelene saldırmaz karabaş. Sürüye saldıran bir kurt görürse işte o zaman, ortaya yüreğini koyar.
Bağlıysa zincirini kırar, boynundaki ucu sivri demiri ile delik deşik eder sürüye saldıran canavarı.
Birde kapı köpekleri vardır Anadolu’da.
Pani diyorlar adına, vara yoğa ürer, kimse ipine sallamaz paninin havlamasını. Havladığı her neyse ciddiye almaz havlamayı.
Gerçek hayatta panilerin rollerini çalan, birçok kuş beyinliler var!
Her karaltıya ürüyorlar.
Sığıra sıpaya, koyuna kuzuya, boşu boşuna havlayarak karabaşı yanıltıyor, çobanın da başını ağrıtıyor uykusunu kaçırıyorlar.