Gürültü konusunda, en rahatsız edici âdet, sokaklarda veya site bahçelerinde düğün yapma âdetidir. Bu tür gürültüler hukukumuza aykırıdır. Ancak bunlara genellikle güvenlik güçleri müdahale etmemekte veya etkili şekilde müdahale etmemekte.

 

AÇIK HAVADA DÜĞÜN YAPILMASI YASAKLANABİLİR Mİ?

Öncelikle hukukumuzda, yapılması yasak olan şey açık havada düğün yapılması değil, düğünde gürültü yapılmasıdır. Acaba sadece gürültü yapılması değil, doğrudan açık havada düğün yapılması yasaklanamaz mı? Ancak hukukta açık havada düğün yapılmasını yasaklayan bir kanun hükmü bulunmamakta. Anayasa'nın 13. maddesine göre bir temel hak ve hürriyetin sınırlandırılabilmesi için öncelikle bu sınırlandırmayı öngören bir kanun hükmünün bulunması gerekir. Açık havada düğün yapılmasını yasaklayan bir kanun hükmü olmadıkça da, açık hava düğünleri yasaklanamaz.

Özetle ülkemizde düğün yapmak amacıyla açık havada insanların bir araya gelmelerini yasaklamak mümkün değildir. Gürültü yapmadıkça da böyle bir düğünde hukuka aykırı bir yan yoktur. Buna kimsenin müdahale etme imkânı da bulunmamakta. Ancak düğün amacıyla insanların bir araya gelmesi başka şey, bir araya geldikten sonra çevreyi rahatsız edecek şekilde gürültü çıkarması başka bir şeydir. Bunlardan birincisi serbest, ama ikincisi yasaktır. Zira ülkemizde gürültü çıkarmayı yasaklayan ve gürültü yapanlara müeyyide uygulanmasını öngören pek çok kanunî düzenleme vardır.

 

Ülkemizde gürültü yapılması şu kanunlarla yasaktır:

  1. 30 Mart 2005 tarih ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, m.36 Bu Kanunun “Gürültü” başlıklı 36’ncı maddesi şöyle demektedir: Madde 36- (1) Başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye, elli (2009 yılında 69 TL) Türk Lirası idarî para cezası verilir. (2) Bu fiilin bir ticarî işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. (3) Bu kabahat dolayısıyla idarî para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir. Dikkat edileceği üzere maddenin son fıkrası, gürültü konusunda yaptırım uygulama görev ve yetkisini hem kolluğa, yani polis ve jandarmaya, hem de belediye zabıtasına vermektedir. 2. 3 Temmuz 2005 tarih ve 5393 Sayılı Belediye Kanunu, m.51 Bu Kanunun “zabıtanın görev ve yetkileri” başlıklı 51’inci maddesi şöyle demektedir: “Belediye zabıtası, beldede esenlik, huzur, sağlık ve düzenin sağlanmasıyla görevli olup bu amaçla, belediye meclisi tarafından alınan ve belediye zabıtası tarafından yerine getirilmesi gereken emir ve yasaklarla bunlara uymayanlar hakkında mevzuatta öngörülen ceza ve diğer yaptırımları uygular”. 3. 9 Ağustos 1983 Tarih ve 2872 Sayılı Çevre Kanunu, m.14 Bu Kanunun 26 Nisan 2006 tarih ve 5491 sayılı Kanunla değişik “Gürültü” başlıklı 14’üncü maddesi “kişilerin huzur ve sükûnunu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde ilgili yönetmeliklerle belirlenen standartlar üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması yasaktır” demektedir. Yine aynı Kanunun 12’nci maddesi bu konuda denetleme yetkisinin esasen Çevre Bakanlığına ait olduğunu belirtmekte, ama gerektiğinde bu yetkinin Bakanlıkça, “çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına” devredilmesine imkân tanımaktadır. Yine aynı Kanunun 20’nci maddesinin h bendi bu Kanunun 14’üncü maddesine göre çıkarılan yönetmelikle belirlenen standartlara aykırı şekilde gürültü ve titreşime neden olanlara eğlence gürültüsü için 15.531 Türk Lirası idarî para cezası verilmesini öngörmektedir.
  2. Belediye Zabıtası, müdahale etmeme konusunda gerekçe olarak bazen söz konusu düğün sahiplerinin, düğün yapma konusunda “emniyetten izin aldığını” o nedenle bir şey yapamayacakları söylemektedirler.
  3. Türk Medeni Kanunu’nun 737’nci maddesi şöyle demektedir: “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.”

 

Editör: TE Bilisim