Manisa’da Yaşar Yağ Zeytin Ürünleri Şirketi, Manisa’nın Kırkağaç ilçesi Öveçli Mahallesinde Selahattin Yaşar ve Mehmet Yaşar tarafından 1984 yılında kuruldu. 2 adet eski kontinü zeytinyağı hattı ile sıkım yapan işletme, kalite ve verimli üretim yapabilmek ve artan talebi karşılamak amacıyla,2018 yılında IPARD I Programı kapsamında TKDK Manisa İl Koordinatörlüğü’ne başvuruda bulundu. Projesi kabul edilen işletme ilk olarak son teknoloji makine-ekipman alımlarını gerçekleştirerek birinci zeytinyağı hattını modernize etti ve 1 milyon 240 bin liralık harcamasının 642 bin lirasını TKDK’dan hibe desteği olarak aldı. 


2022 yılında ikinci zeytinyağı hattını da yenilemek amacıyla IPARD II Programı kapsamında tekrar TKDK Manisa İl Koordinatörlüğü’ne modernizasyon projesi başvurusu sunan işletme, 4 milyon 232 bin liralık harcamasının 2 milyon 306 bin lirasını TKDK’dan hibe desteği olarak alacak.


IPARD Programları ile 2 adet eski kontinü zeytinyağı hattını yenileyerek modern ve AB standartlarında bir zeytinyağı üretim tesisi haline gelen ve 200 ton/gün kapasiteli zeytinyağı üretimi yapan işletme, verimi yüksek kaliteli ürünlerini paketleyerek satışa sunuyor.  Firma köyün ismi solan Öveçli ismiyle zeytinyağı markası oluşturdu.  Yaşar Yağ üretimi kapasitesini artırdığı gibi ulusal ve uluslar arası yarışmalarda de dereceler elde etmeye başladı. 


Dede mesleğini sürdürdüğünü ifade eden Selahattin Yaşar, “Bu bizim dede mesleğimiz. 1927 yılında dedemiz ilk işletmesini kuruyor. Benim annem tarafı Giritli dolaysıyla Giritlilerin zeytinyağına olan merakından böyle bir sektörün içine girmişler. 1984 yılında bu sektöre girdim. Genlerimizde olan bu sektöre girdik. Üç kardeş bu işe başladık. 2000 yılında şirketleşmeye gittik. Ama ilk Türkiye’de kontinü kuranlardan bir tanesiyim. 1991 yılında ilk yerli kontiniyi alan kişiyim. Zaten İtalya’dan Türkiye’ye ilk kontinülerin gelişi 85-86 yılında olmuştur. Dolaysıyla bir aile şirketi olarak mesleğimize devam ediyoruz” dedi. 


Yıllardır kullandıkları makinelerin artık yaşlanmaya başladığını ve IPARD sayesinde son teknoloji makineler aldıklarını belirten Yaşar, “IPARD çalışmasını duyduk. Bundan faydalanan arkadaşlarımız vardı. Bizim de makinelerimiz artık biraz yaşlanmaya, yorulmaya başlamıştı. Bizde danışmanlarımız vasıtasıyla IPARD’a bir müracaatımız oldu. Sağ olsunlar onlarda bizi mahcup etmediler. İlk IPARD desteğimizi 2018 yılında aldık. Daha sonra geçen yıl makinelerin modernize edilmesi için müracaat ettik. Kendi arazilerimiz var. Aynı zamanda kendi yağlarımızı çıkarıyoruz. Mesleği bilen bir aileden gelmiş biri olarak zeytinin ne zaman nasıl hangi şartlarda sıkılması, üretilmesi, yağı dökülmesi konusunda tecrübemiz var. Hem oğlum hem de kızım Komili de tadım üzerine stajlarını yaptılar. Oğlum şuan tadım uzmanı. Borsalarda, etkinliklerde, konferanslarda tadımlık falan yapıyor” diye konuştu. 


Bulundukları köyün ismi olan Öveçli ile zeytinyağında marka olduklarını vurgulayan Yaşar, “8-10 yıl öncesinde küçük küçük Butik şeklinde şişe dolumu ve internet üzerinden satışlara başladık. Baz marketlere de satışlarımız olmaktadır. Kendi markamızı kendi köyümüzün ismi olan Öveçli ismiyle oluşturduk.  Marka haline geldik. Tarım fuarlarına, Olivect fuarlarına katıldık. 2017 yılında hem Türkiye’de hem de İtalya’daki yarışmalara katıldık. İtalya’daki yarışmalarda altın madalya alarak dünya birincisi olduk. Türkiye’de de hem altın hem gümüş madalya kazandık. Zeytinyağı konusunda İtalya Toskana bölgesini geçtiğimiz için bize teşekkür ettiler. Bu şekilde sektöre devam ediyoruz. Oğlum destek veriyoruz, kardeşim gidip geliyor. 


Yaşar, “IPARD gerçekten büyük destekler sağlıyor. Bir defa yüzde 55’i hem devlet hem Avrupa Birliği kanalıyla bize destek veriliyor.  IPARD olmazsa şuandaki Türkiye’deki zeytin ve zeytinyağı fabrikaları bu makineleri yenilemeleri mümkün değil. Biz hem devletimize hem Tarım Bakanlığımıza hem de TKDK’ya desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Çünkü teknoloji yenilenmezse üretimde de kayıplar büyük olur, kalite düşer. Bu makinelerinde belli bir süreleri var. Yoruluyorlar, metal yorgunluğu oluyor. Onun için IPARD bize baya büyük katkılar sağladı. Sektöre çok büyük bir ivme kazandırdı. Meslekten hiç alakası olmayan IPARD desteği ile zeytinyağı fabrikaları kuruyor. Çok aşırı olması da bu sektöre zarar veriyor. Bir fabrika ayakta duracak karı elde edemezse zamanla kapanır. Yani bire atıl fabrika haline dönüşür. Bu mesleğe gönül verenlerin bu IPARD desteklerinden faydalanması gerektiğini düşünüyoruz. Sektörümüzün daha da gelişmesi adına adımlar atılmalıdır. Mevcut fabrikalar bu IPARD destekleriyle makinelerini yeniliyor” dedi. 


Kapasiteyle birlikte verimin de arttığını kaydeden Yaşar sözlerini şöyle sürdürdü: “IPARD tarafından verilen hibe destekleriyle aldığımız makineler sayesinde üretim kapasitemiz yüzde 100 arttı. Normalde biz günlük 100 ton zeytinyağı üretirken bugün 200 tona çıktı. Yorulan makineler yerine alacağımız yeni makinelerle kapasitemiz daha da artacak. Kapasitenin artması aynı zamanda kaliteyi de artırır. Eskiden zeytinler çuvallarda beklerdi şimdi ise büyük kasalarda bekliyor. Yeni makine geldikten sonra müşteriye zeytinyağını daha çabuk teslim etme imkanımız olacak. Hem müşteriyi memnun ettik hem yağın kalitesini artırdık. Bizim 15-20 yıldır da çalıştığımız 25 derece sıcaklığı geçmeyen soğuk sıkım dediğimiz olay var. Biz zeytin zeytinyağı olarak değil meyve suyu olarak düşünüyoruz.  Zeytinin çabuk işlenmesi lazım.”

[ilgili-haber=23742]