AA'nın, "Tarımda Yeni Dönem Stratejileri" başlıklı haber paketinin ilk bölümünde, dünyadaki tarımsal politikalar ve Türkiye'deki uygulamalar mercek altına alındı.
Dünyada son dönemde yaşanan salgın, savaşlar ve krizler pek çok alanda olduğu gibi, tarım ve gıda sektöründe de yeni uygulamaları beraberinde getirdi.
Ülkelerin önceliğini "gıda arz güvenliğini sağlamak" oluşturdu. Tarımsal üretimde dünyanın önde gelen ülkelerden ABD, Rusya, Çin, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) son dönemde tarım politikalarında güncellemeye gitti.
Söz konusu ülkelerde gıda arz güvenliğinin sağlanmasıyla birlikte sürdürülebilirlik, ihracat ve ithalat göstergeleri, uygulanan politikaların anahtarını oluşturuyor.
Türkiye üretim planlamasıyla tarımsal rotasını çizdi
Türkiye 70 milyar dolarlık tarımsal hasılayla Avrupa'da birinci konumda bulunurken dünyada ilk 10 arasında yer alıyor. Ülkede geçen yıl tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 77,7 milyon ton, sebzelerde 31,8 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde 27,4 milyon ton üretim gerçekleşti.
Buna karşın, küresel boyutta yaşanan gelişmeler ve Türkiye'deki üretimi daha da artırmak amacıyla tarım politikalarında çeşitli düzenlemelere gidildi. Öncelikle bu yıl uygulamaya konulan "üretim planlaması" için detaylı bir çalışma yürütüldü.
Hazırlıklarda "gıda arz güvenliği" ve "sürdürülebilirlik" ilkeleri ön planda tutuldu. Üretici ve yetiştiricileri daha da güçlendirmek amacıyla tarımsal destekler yeniden dizayn edildi.
Bu kapsamda, hayvancılık ve bitkisel üretim destekleri daha sade hale getirildi. Söz konusu desteklerden bütün üreticiler faydalanırken üretim planlaması kapsamında üretim yapanlara ilave destekler sağlanacak.
Aile işletmelerini ilave destek güçlendirecek
Hayvancılık destekleri 2024-2026 yıllarını kapsayacak şekilde hazırlandı. Hayvancılık işletmeleri içinde önemli paya sahip aile işletmelerine ilk defa ilave destek sağlanması kararlaştırıldı.
Üretim planlamasının teşvik edilmesi kapsamında, süt ve besilik materyal üretim planlama bölgesi olarak belirlenen illerde doğan buzağı ve malaklar için temel desteğe yüzde 50, çiğ süt desteğinde ise süt üretim planlama bölgesi illerinde temel desteğe yüzde 40 ilave destekleme yapılacak.
2025-2027 yıllarını kapsayacak bitkisel üretime yönelik desteklemelerle tarımsal üretimin ve gıda arz güvencesinin sürdürülebilirliğinin sağlanması, üretim planlamasına katkı sağlaması, verim ve kalitenin artırılması, tarımsal üretimde çevreci yaklaşımların benimsenmesi ve uygulanan politikaların etkinliğinin artırılması amaçlandı.
Bitkisel üretimin desteklenmesi programıyla çiftçilere temel destek, planlı üretim desteği ve üretimi geliştirme destekleri sağlanacak.
Arpa, aspir, ayçiçeği (yağlık), buğday, kolza (kanola), fasulye (kuru), mercimek, mısır (dane), nohut, pamuk (kütlü), patates, soğan (kuru), soya ve yem bitkileri planlama kapsamına alındı.
Türkiye'de bu yıl tarım sektörüne doğrudan ve dolaylı 520 milyar lira destek sağlanması planlanmıştı.
ABD'de tarım politikaları "Çiftlik Yasası" üzerine kurulu
Türkiye gibi dünyanın önde gelen ülkeleri de son dönemde tarımsal politikalarında bazı revizyonlara gitti.
ABD'de mevcut temel tarım politikalarının temel taşını 2018 sonunda yürürlüğe giren ve "Çiftlik Yasası" olarak da bilinen Tarım Geliştirme Yasası oluşturuyor.
Söz konusu yasa, çiftçilerin gelirlerini artırmaya, sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmeye ve gıda güvenliğini sağlamaya odaklı uygulanıyor.
Rusya'da "Gıda Güvenliği Doktrini" belirleyici
Rusya hükümeti, tarımsal üretimin geliştirilmesi, tarım sanayisinin regülasyonu, balıkçılık sanayisi, kırsal alanların düzenlenmesinin yanı sıra tarım arazilerinin cirosuna ve arazi ıslahının geliştirilmesine etkin katılımı içeren 4 program yürütüyor.
Rus hükümetinin gıdada kendine yeterlilik için uyguladığı "Gıda Güvenliği Doktrini" kapsamında tahıl üretimi 2022'de gerekli düzeyin üstüne çıkarak yüzde 159 seviyesinde gerçekleşti.
AB'de "ortak tarım politikası" belirleyici
AB, üye ülkelerdeki çiftçileri çeşitli yöntemlerle destekleyerek, tarım sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamayı ve gıda güvenliğini artırmayı hedefliyor. Bu destekler, AB'nin ortak tarım politikası kapsamında belirlenip uygulanıyor.
AB'nin 1962’de uygulamaya koyduğu politika, tarımsal verimliliği artırmayı, gıdada dışa bağımlılığı azaltmayı, istikrarlı ve uygun fiyatlı gıda temin edilmesini ve çiftçilere adil bir yaşam sunulmasını amaçlıyor. Bu politika, gelişmelere göre güncelleniyor.
Çin'de "gıda güvenliği" hassasiyeti
Tarihte birçok kez kıtlık ve gıda krizinin yaşandığı Çin'de 1,4 milyarı aşan nüfusun gıda güvenliğini sağlamak, hükümetin birincil öncelikleri arasında yer alıyor. Bu bağlamda Çin hükümeti, tarım ürünlerinin sistemli ve planlı şekilde üretilmesi, kendine yeterlilik ve tarım arazilerin yanlış ve tarım dışı faaliyetlerle azaltılmasına karşı mücadeleye yönelik çalışmalara devam ediyor.
Son dönemde yaşanan savaşlar, afetler, krizler Türkiye gibi bu ülkelerde de üretim planlamasında bazı değişiklikleri beraberinde getirdi.