Tüberkülozun, Mycobacterium tuberculosis bakterisinin neden olduğu bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten Uzm. Dr. Karabulut, bu hastalığın genellikle akciğerleri etkilediğini ancak tüm organlara da yayılabileceğini ifade etti. Veremin öksürme, hapşırma veya konuşma yoluyla havaya yayılan mikroplarla bulaştığını açıklayan Karabulut, en yaygın belirtiler arasında öksürük, ateş, gece terlemeleri, kanlı balgam, halsizlik, kilo kaybı ve göğüs ağrılarının bulunduğunu söyledi.
Risk grupları ve alınacak önlemler
Sosyoekonomik düzeyi düşük olanlar, kalabalık ve havasız ortamlarda bulunanlar, sağlık çalışanları ve cezaevlerinde kalanların yüksek risk taşıdığını belirten Karabulut, veremin tütün ve alkol bağımlıları, HIV pozitif bireyler, göçmenler ve evsizler arasında daha fazla görüldüğünü ifade etti. Bu grupların düzenli sağlık kontrollerini aksatmamaları gerektiğini hatırlatan Karabulut, koruyucu önlemler alınmasının önemini vurguladı.
Tedavi edilebilir ve önlenebilir bir hastalık
Uzm. Dr. Karabulut, veremin düzenli ve yeterli süreyle tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabileceğini, ancak doğru tedavi ile tamamen iyileştirilebileceğini belirtti. 2000-2023 yılları arasında etkin tanı ve tedavi programları sayesinde dünya genelinde yaklaşık 79 milyon hayat kurtarıldığını ifade eden Karabulut, hastaların ilaçlarını bir sağlık personelinin gözetiminde almalarının tedavi başarısında kritik rol oynadığını söyledi.
5-11 Ocak tarihleri arasında düzenlenen “Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası” çerçevesinde çeşitli eğitim ve bilgilendirme etkinlikleri gerçekleştirildiğini duyuran Karabulut, sağlık çalışanlarının sahada aktif olarak toplumu bilgilendirdiğini belirtti. Bu etkinliklerde tüberkülozun belirtileri, korunma yöntemleri ve tedavi süreci hakkında bilgilendirmeler yapıldığını ekledi.
Hedef: Veremsiz bir Türkiye
2030 yılına kadar tüberkülozun ortadan kaldırılmasını hedeflediklerini belirten Karabulut, halkı düzenli sağlık kontrolleri ve tüberküloz taramalarına katılmaya teşvik etti. “Erken teşhis ve düzenli tedavi ile bu hastalığı kontrol altına alabiliriz. Toplum olarak duyarlılığımızı artırarak hastalarımızın korkmadan tedavi olmalarını sağlamalıyız” dedi.
Toplumun duyarlılığına ihtiyaç var
Uzm. Dr. Karabulut, 2-3 haftadan uzun süren öksürük ve antibiyotik tedavisi ile düzelmeyen akciğer bulguları olan bireyleri tüberküloz taraması yaptırmak üzere sağlık kuruluşlarına davet etti. Farkındalık yaratmanın toplum sağlığı için büyük önem taşıdığını vurgulayarak sözlerini tamamladı.
