Diyarbakır’da bir evde zorla tutulan M.Ş ve R.D adlı gençlere akıl almaz işkenceler uygulayan 9 kişilik çete, işkenceye uğrayan gençlerden birinin babasının teşhis etmesi sonucu polis operasyonuyla çökertildi. Çete mensuplarının el konulan cep telefonundan çıkan görüntülerde iki genci koli bandıyla bağladıkları ve türlü türlü işkebcelere maruz kaldığı ortaya çıktı.
30'AR YIL HAPİS İSTEMİYLE DAVA AÇILDI
Sözcü'den Özgür Cebenin haberine göre 9 kişilik çete işkenceye uğrayan gençlerden birinin babasının teşhis etmesi sonucu polis operasyonuyla çökertildi. Haklarında, "Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, birden fazla kişi ile gece vakti birlikte yağma, eziyet etme" suçlarından Ağır Ceza Mahkemesi'nde 30'ar yıl hapis istemiyle dava açıldı.
DİLİNİ PENSEYLE ÇEKTİLER
İddianameye göre, bir hırsızlık olayı ile ilgili tanık olarak ifadesini değiştirmesi ve suçu üstlenmesi için çete üyeleri tarafından zorla alıkonularak bir eve hapsedilen M.Ş'nin vücudu tepeden tırnağa bantlandıktan sonra pense ile dili, ayak parmakları çekildi, ardından çekiçle diz kapaklarına vuruldu.
RAKI ŞİŞESİYLE KAFASINDAN DARP EDİLDİ , GÖBEĞİNE NAYLON ERİTİLDİ
Yetmedi, rakı şişesiyle kafasından darp edildi. Göbeğine naylon eritilerek damlatıldı. Çığlık sesleri duyulmasın diye ağzına kadın çorabı sokuldu. Ardından hırsızlığı kendisinin yaptığı şekilde suçu üstlenmeye zorlanarak cep telefonuyla kayda alındı.
CEP TELEFONUNDAN DEHŞET FOTOĞRAFLAR ÇIKTI
İşkence gören çocuğun babasının şikâyeti üzerine 2'si kadın 9 çete üyesi yakalandı, 5'i tutuklandı. İncelenmek üzere el konulan cep telefonlarından çıkan görüntü ve fotoğraflar dehşetin boyutunu gözler önüne serdi.
İşkence mağduru M.Ş polis ifadesinde yaşadığı vahşeti şöyle anlattı:
HER İKİ DİZİME ÇEKİÇLE VURDULAR
Cafe işleten Nezihe Şaşmaz ile Tiktok üzerinden tanıştık. Kısa bir süre kafesinde çalıştım. Sonra annesi S. ve kardeşi N. ile tanıştık.
Ne. adlı kişi N. ve arkadaşları tarafından gasp edildi. Evinden telefon ve giysi eşyaları çalındı, hesabından para aktarımı yapıldı. N. bu olay sonrası tutuklanınca beni de bu nedenle ifademi değiştirip suçu üstlenmem için alıkoydular. annesi S., N.'a telefonda ‘Kızımın suçu yok onu uyuşturucuya düşürmüşler' dedi ve N.'a şikâyetinden vazgeçmesi halinde 20 bin lira vereceğini söyledi.
Telefonu kapattıktan sonra eve kadınlı erkekli 20 kişi geldi. Beni linç etmeye başladılar. S.Ş'nin talimatıyla önce her iki dizime çekiçle vurdular. Bıçakla bacaklarımı kesmeye çalıştılar. Rakı şişesini kafama vurduktan sonra bu kez ellerindeki penselerle önce dilimi, sonra da ayak parmaklarımı çektiler. El ve ayaklarımı bağlayıp üzerime naylon damlattılar. Bu acıya dayanamadığım için bağırma sesi duyulmasın diye ağzıma çorap tıkadılar. S. de çekiçle dizlerime vuruyordu.
Bu şekilde görüntülerimi çektiler. Hırsızlıktan tutuklanan Ne'nin kardeşi N görüntülü olarak konuştuğu Ş. adlı kişi de ‘Bu işkenceler sana az. Bekle ben gelince bak daha sana neler yapacağım' dedi. Günlerce alıkonulduğum evde her türlü işkenceye maruz kaldım. Cüzdanımı, paramı ve kredi kartımı gasp ettiler.
Sonra da içki ve uyuşturucu kullandıkları evin tüm temizliğini bana yaptırdılar. Ardından babamı ve halamı arayıp 15 bin lira karşılığında beni bırakacaklarını söylediler. Ailemin polise gitmesi halinde uygunsuz çekilen görüntülerimi sosyal medyada paylaşacakları tehdidinde bulundular. Sokağa indiğimde babamı gördüm, bana işkence edenlerden şikâyetçiyim” dedi.
"OĞLUNUN ÖLÜSÜNÜ ALIRSIN"
İşkenceye maruz kalan gencin babası H.Ş de polis ifadesinde, şöyle konuştu:
Oğlum daha önce kafesinde çalışan Nezihine'nin tutuklandığını söyleyip evden çıktı. Sonra beni arayan kişi ‘Oğlun elimizde rehindir. Vereceğim adrese gel' dedi. Gittiğimde bana Nezihine'nin tutuklandığını, hırsızlığa maruz kalan müşteki ile avukatın görüştükten sonra ifadesini değiştireceğini, oğlumun da hırsızlık suçunu üstlenmesini ve maddi zararı gidermemizi, aksi halde oğlumu bırakmayacaklarını söylediler.
Bana ‘Devlet de biziz, hakim de biziz. Oğlunun ölüsünü alırsın. Şimdi uzaklaş buradan dediklerimizi yap' dediler. Sonra da Sibel Şaşmaz beni arayıp, ‘Kızım senin oğlun yüzünden cezaevinde. Oğlun suçu üstlenecek kızım ve arkadaşları serbest kalırsa biz de oğlunu bırakırız' dedi. Oğlumu almak için gittiğimde B. adlı kişi kesici aletle iki kulağımın arkasını kesti. Oğluma işkence eden ve beni tehdit edenlerden şikâyetçiyim.
KOLLARIMI JİLETLEYİP PENSE İLE AYAK PARMAKLARIMI ÇEKTİLER
M. Ş ile birlikte işkencelere maruz kalan arkadaşı R.D ise ifadesinde,
şöyle konuştu:
Beni zorla bir araca bindirip bir eve hapsettiler. Kimliğimi ve telefonumu gasp ettikten sonra 3 gün bilmediğim bu evde kaldım. Benim de ellerimi ve ayaklarımı bantladıktan sonra çekiç ile vücudumun her yerine vurmaya başladılar. Pense ile ayak parmaklarımı çektiler. Yüzümde ve vücudumda sigara söndürdüler. Kollarımı jiletle kesip sopalarla beni dövdüler.
Tüm bunları telefon ile kayda aldıktan sonra arkadaşım M'ye yaptıkları işkence görüntülerini bana izlettiler. Hırsızlıktan tutuklanan Nezihe'nin işlediği suçu bizim üstlenmemizi istediler
PAZARTESİ SUÇU ÜSTÜNÜZE ALACAKSINIZ
R.D'nin kardeşi SD alınan ifadesinde;
“Kardeşim kaçırıldıktan sonra beni arayıp ‘Bizim kız kardeşimiz senin kardeşin yüzünden tutuklandı. R suçu üstlensin, masraflarımızı da karşılayın bırakalım. Pazartesi adliyeye gidip suçu üstünüze alacaksınız' diyerek verdikleri adrese çağırdılar” dedi.
PARMAKLARINI PENSE İLE SIKTIM
M.Ş'ye işkence eden sanık Berzan Çakmak ise ona olan öfkesi ve kini nedeniyle pense, çekiç gibi aletlerle işkence ettiğini itiraf ederek şöyle dedi:
Eve gittiğimde Muhammet'i Sibel, Nezan, Nazar, Reber, Ramazan ve Hasret adlı kişiler dövüyordu. Gözleri morarmış olarak ellerinden alıp yan odaya götürdüm. Burada önce yumrukladım. Sibel odaya elinde pense, çekiç, koli bandı ve bazı aletlerle geldi. M.’nin elini, ayaklarını ve ağzını bantladık. Sibel çekiç ile M.’nin diz kapaklarına vurdu. Ben de pense ile ayaklarına ve koluna vurdum. Parmaklarını pense ile sıktım. Sibel naylon getirip üzerine damlatmamı istedi.
İddianamede tutuklu sanıklar Sibel Şaşmaz, Berzan Çakmak, Mehmet Narin, Nezan Fırat, Ramazan Güngörmez ile tutuksuz sanıklar Hasret Güngörmez, Reber Fidan, Barış Akyar, Nazar Şaşmaz'nin 30'ar yıl hapisle cezalandırılmaları istendi.
