Manisa’da 2024-2025 eğitim-öğretim yılı, çeşitli sorunlarla başladı. Özellikle Yunusemre ve Şehzadeler ilçesinde bulunan ilkokul, ortaokul ve liselerde dikkat çeken problemler, eğitim sürecini olumsuz etkiliyor. Manisa’daki birçok okulda temizlik görevlilerinin bulunmaması, hijyen standartlarının ihlal edilmesine neden oluyor. Tasarruf tedbirleri kapsamında yapılan bu düzenlemeler, öğrenci ve veliler arasında endişe yaratıyor. Özellikle Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi ve Dündar Çiloğlu Anadolu Lisesi’nin imar sorunları sebebiyle öğrenciler diğer okullara nakil edildi. Bu durum, sınıflarda öğrenci sayısının 40’a kadar çıkmasına yol açtı. Manisa genelinde bazı okullarda toplam sınıf sayısı ise 40’a ulaştı. Uzmanlar, müfredat değişikliklerinin sıklığının, öğrenciler arasında adaptasyon sorunlarına yol açtığını belirtiyor. Her yıl değişen müfredat, öğrencilerin eğitim süreçlerini zorlaştırıyor ve eğitim kalitesini etkiliyor. Eğitimde yaşanan bu aksaklıklar, hem öğrenciler hem de eğitimciler için büyük zorluklar yaratıyor. Yetkililerin bu sorunlara yönelik acil çözümler geliştirmesi, eğitim kalitesinin artırılması açısından büyük önem taşıyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM-SEN) Manisa Şube Başkanı Mehmet Ramazan, eğitim-öğretim modelinin evrensel kurallara göre şekillenmesi gerektiğini ileri sürdü.
‘Temizlik görevlilerine 560 lira günlük ödenek ayrılmış’
EĞİTİM-SEN Manisa Şube Başkanı Mehmet Ramazan, Eğitim-Öğretim yılının sorunlarla başladığını ileri sürdü. Manisa ve Türkiye genelinde bulunan okullarda hijyen problemi yaşandığını söyleyer Ramazan,
“Her şeyden önce okullarda büyük problemler bulunuyor. Manisa’da bulunan okullarda hijyen ortamı bulunmuyor. Uzun süredir kadrolu personel ataması yapılmıyor. Uzun süredir yapılmayacak gibi görünüyor. Bu mevcut konu İŞKUR üzerinden halledilmeye çalışıyordu. Bu dönem tasarruf tedbirleri kapsamında eskiden 5 gün olarak çalışan personeller, yapılan açıklamayla ekim ayı içerisinde alınacakları, ilk ay için haftada 3 gün geleceği bilgisi paylaşıldı. Haftada 3 gün gelecek ve günlük 560 lira bir ödenek ayrılmış. 10 bin liraya MEB personel alıyor. Okullarımızın temizlik personeli konusunda ciddi problemler yaşadığı gözler önüne seriliyor. Manisa’da büyük çoğunluğunda personel bulunmuyor. Kendi imkanlarıyla bazı okullar personel çalıştırabiliyor. Geri kalan okullarımız bekliyor. Ekim ayında anlaşma yapılacak. Bu personelin sigortası yapılmayacak. Sadece sağlık sigortası yapılıyor. Günlük 560 lira para verilecek. Bu imkanlar doğrultusunda personel çalıştırılması mümkün değil. Manisa’nın tamamında temizlik ve hijyen sorunu bulunuyor” diye konuştu.
“Öğrencileri bir öğün yemek sağlanması gerekiyor”
Beslenme konusunda da bazı sorunların bulunduğunu ifade eden Mehmet Ramazan,
“Beslenme alanında aynı şekilde bazı konular ön plana çıkıyor. Öğrencilere bir öğün yemek verilmesi sorunu hâlâ çözülmüş değil. En temel meselelerden bir tanesi olan beslenme, artık MEB tarafından çözüme kavuşması gerekiyor. Öğrencilere bir öğün yemek sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Neredeyse bütün okullarda öğrenci sayılarımız artmış durumda. Cemal Ergün İlkokulu’nda sınıf sayısı 40’a ulaşmış. Aslında altyapı konusunda yatırım yapılmıyor. Okullarımız belirsizliğe doğru gidiyor. Dündar Çiloğlu ve Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi ikili eğitime geçtiği görülüyor. Dündar Çiloğlu Anadolu Lisesi’nde nefes alacak yer bulunmuyor. Sıkışık bir vaziyette günde 8 saat ders işleniyor. Eğitim olduğu zaman bu durum sorunları beraberinde getirmeye devam edecek. Bu okulların ne zaman yapılacağı hakkında bilgi bulunmuyor. En gözde okullarımızda bile sınıfta kişi sayısı 40 kişi olduğu görülüyor. Yeni okullar yapılmıyor. Yıkılan okullarda inşaat başlamadı. Dolayısıyla bazı sorunları beraberinde getiriyor” şeklinde konuştu.
“Yüzyılın gerisinde model benimseniyor”
Evrensel değerlere uygun eğitim modelinin hayata geçirilmesi gerektiğini öne süren Başkan Ramazan, “Yeni Yüzyıl Maarif Modeli devreye sokuldu. Her şeyden önce evrensel değerlere uygun eğitim modeli oluşturmamız gerekiyor. Bizler gittikçe yüzyılın gerisinde bir tutum takınıyoruz. Her gelen yeni bakan yeni bir eğitim modeli ile karşımıza çıkıyor. Bunun yarattığı olumsuzluklar ile karşı karşıyayız. Okullarda, tahta ve sıraların olması sağlıklı bir eğitim olduğunu göstermez. Bütün çocukların yeteneklerini ortaya çıkarabilmemiz bir modeli ortaya çıkarmak zorundayız. Çocuklarımıza hamur gibi yoğurarak şekil vermeye çalışıyoruz. Ancak, onların kendi şekilleri, kendi yetenekleri bulunuyor. Onların kendilerini ifade etmesi için uygun ortama ihtiyaç bulunuyor. Maalesef şu anda bunun uzak olduğu görülüyor. Her geçen gün eğitimde özel sektörün payı artırılıyor. Paranın sağlık ve eğitime dönüştüğünü görüyoruz. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, müsteşarlık döneminde özel sektörün bu alanda payı yüzde 9 idi. Şu anda yüzde 23 olduğunu görüyoruz. Özel sektörün önü açılırken devlet okullarının gittikçe daraltılıyor. Tasarruf tedbirleri kapsamında okullara verilmesi gereken ödeneklerde kısıtlandı. Tasarruf tedbirlerini eğitimden başlatılırsa nasıl sağlıklı bir ortam sağlanacağını sormak istiyoruz” açıklamasında bulundu.
“Eğitim masrafları her yıl artıyor”
Artan okul masrafları ve kırtasiye eşyalarının maliyetinin artığını dile getiren Mehmet Ramazan, son olarak şunları söyledi: “2024-2025 eğitim-öğretim yılı başında öğrenciler ve veliler, artan okul ve kırtasiye masraflarıyla karşı karşıyadır. Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik zorluklar, yüksek enflasyon ve derinleşen ekonomik kriz, eğitim giderlerini de ciddi anlamda katlamıştır. Yüksek kayıt ücretleri ve zorunlu bağış uygulaması, kırtasiye ürünlerinin fiyatlarında yaşanan artışlar, okul kıyafetleri, servis ücretleri vb. gibi temel okul ihtiyaçlarına gelen fahiş zamlar, öğrenci ailelerin bütçelerinde büyük gedikler açmaya başlamıştır. Bu durum, özellikle dar ve orta gelirli ailelerin eğitim masraflarını karşılamalarını zorlaştırmaktadır. Veliler, bir öğrencinin okul masraflarını karşılamak için temel kırtasiye malzemelerinden okul kıyafetlerine, spor ayakkabısından beslenme masraflarına kadar geniş bir yelpazede harcama yapmak zorunda kalmaktadır. 2024-2025 eğitim-öğretim yılında bu masraflar, geçen yıla kıyasla önemli ölçüde artmıştır. Geçtiğimiz iki yıldaki fiyat karşılaştırması, çocuğunu devlet okuluna gönderen velilerin sırtındaki yükün belirgin şekilde artmaya başladığını göstermektedir.”
