CHP Manisa İl Sağlık Komisyonu Üyesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Şahut Duran, Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı ihtimalinin gündeme gelmesiyle birlikte diploma tartışmaların alevlenmesinin tesadüf olmadığını ifade etti. Bu durumun yalnızca bir eğitim geçmişi sorgulaması olmadığını vurgulayan Dr. Duran, “Bu, daha büyük bir psikolojik savaşın parçasıdır” ifadelerini kullandı.
CHP Manisa İl Sağlık Komisyonu, son günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması üzerinden yürütülen tartışmalara ilişkin bir açıklama yayınladı. CHP Manisa İl Sağlık Komisyonu adına açıklama gerçekleştiren CHP Manisa İl Sağlık Komisyonu Üyesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Şahut Duran, bu iddiaların siyasi psikoloji açısından değerlendirildiğinde, toplum algısını yönlendirmeye yönelik bir manipülasyon stratejisi olduğunu belirtti.
“Manipülatif bir girişim”
Siyasi arenada sıkça başvurulan bu tür stratejilerin, seçmenin dikkatini asıl sorunlardan uzaklaştırmak ve rakip figürleri itibarsızlaştırmak amacı taşıdığını belirten Duran, “Bu yöntemle halk, gerçek sorunlar yerine suni tartışmalara yönlendirilerek güçlü lider adaylarının güvenilirliği sarsılmak istenmektedir” ifadelerini kullandı. Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sürecinde kriz yönetimi, halkçı belediyecilik anlayışı ve şeffaf yönetim modeliyle geniş kesimlerin güvenini kazandığını belirten Dr. Duran, “Bugüne kadar hiçbir sorun olarak görülmeyen eğitim geçmişine yönelik iddiaların bugün gündeme getirilmesi, siyasi rekabetin sağlıklı bir zeminde yürütülmesini engelleyen manipülatif bir girişimdir” diye konuştu.
“Eğitimde fırsat eşitsizliği”
CHP Manisa İl Sağlık Komisyonu olarak siyasette bu tür algı yönetimi tekniklerinin halk sağlığı üzerindeki etkilerini de göz önünde bulundurduklarını belirten Dr. Duran, sürekli gündeme getirilen yapay krizlerin toplumda güvensizlik, kaygı ve kutuplaşma yaratma riski taşıdığını ifade etti. “Türkiye’nin asıl gündemi, ekonomik sıkıntılar, sağlık sistemindeki yapısal sorunlar, eğitimde fırsat eşitsizliği ve sosyal adaletsizliktir” diyen Dr. Duran, siyasetin kişisel geçmişler üzerinden yıpratma aracı olarak kullanılmasının, demokrasinin sağlıklı işlemesini engellediğini vurguladı. Türkiye’nin daha demokratik, adil ve sağlıklı bir siyaset anlayışına ulaşabilmesi için kamuoyunun bu tür manipülasyonlara karşı bilinçli olması gerektiğini belirten Dr. Duran, yöneticilerin liyakat, şeffaflık ve hizmet odaklı yaklaşımları üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.