Beden benim.
Özgürlük benim.
İstediğim gibi gezer, tozarım.
Gözümün içine bakıp
Bana yalan söylemeyen,
Başıma çorap örmeyen,
Ülkemin ve halkımın talan edilmesine
Göz yummayan,
Dünümü bu günümü daha aydınlık
Kılacak insanlara,
Hiçbir baskı altında kalmadan oyumu veririm.
Çünkü ben “ÖZGÜR BİR BİREYİM!”
Özgürlük ve bağımsızlığın seçimler
Gibi
Özel günleri vardır.
Bir beş yıl,
Ya,
Ağzını, dilini, ayaklarını,
En önemlisi beynini karalara bağlayacak,
İnsanlara oy vereceksin;
Ya da her türlü düşüncenin çiçek açtığı,
Yeşerdiği “DEMOKTASİ HABİTATINDA”
Özgürce yaşayacaksın.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür;
Bir orman gibi kardeşçesine.
Son yıllarda toplum göz göre
Karpuz gibi ortadan ikiye bölünüyor,
Yalan, dolan “KESKİN BIÇAK”
Seçimler öncesi marjinal
Parti adayların
Sözlerine ve vaatlerine bakacak olursan,
Memleket özgürlükler ülkesi Amerika
Sanrılarına kapılırsın.
Oysa isletilen bir ittifakın yada bir
Partinin FAK’kıdır.
İnsanoğlu ne ederse kendine eder.
Gider katiline aşık olur!
Uzun yıllar başkanlık yapan,
Nalıncı keseri gibi hep kendine
Yontan,
Botoks’lu düsünceler ile tekrar tekrar
Karşımıza çıkan yüzlerden
Gına gelmişken.
Kişilerin hangi fırında piştikleri bellli olmayan
Ruh halleriyle karşımıza yeni,
Yeniden çıkıp, oy istemeleri
Freud’un bile çözemeyeceği
Psikolojik bir vaka!
DOYUMSUZ ACI!
Sonuçları görmeden,
Yüksek seçim kurulu kararlarını
İşitmeden,
Salt önceden duyumsayarak yazdım.
Halk özgürlüğüne ket vuran
Zincirleri bu yerel kıracağına hiç şüphem yok!
Bazı adaylara
Sepet havası çalıp
Memleketime demokrasi baharını
“EDİRNE’DEN KARS’A
JÜPİTERDEN, MARS’A!” GETİRECEK.