Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin 2024-2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmeleri devam ederken, kamu emekçilerinin bağlı olduğu sendikalarda taleplerini dile getirmeye devam ediyor.
KESK Manisa Şubeler Platformu adına açıklamada bulunan SES Manisa Şube Başkanı Figen Pehlivan, hem kamu emekçilerinin yaşadığı sıkıntıyı hem de taleplerini dile getirdi.
“ARTIK ÖFKEMİZ SEL OLDU”
Her geçen gün artan hayat pahalılığına karşı kamu emekçilerinin ve emeklilerinin yoksullaştığını ifade eden şube başkanı Pehlivan, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını dile getirdi.
Şube başkanı Pehlivan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Artık öfkemiz sel oldu, isyanımız çığ gibi büyüdü, büyüyor. Kira fiyatları karabasan oldu. Bugün özellikle büyükşehirlerde asgari ücrete kiralık ev bulanlar adeta bayram eder hale geldi. Ortalama maaş alan bir kamu emekçisi maaşının yüzde 70’ini kiraya ayırmak zorunda kalıyor. Gıda fiyatları aldı başını gidiyor. Sadece son bir ayda temel gıda maddelerine yüzde 30’un üzerinde zam yapıldı. İğneden ipliğe her şeye yansıyan akaryakıta yapılan zamları takip edemez hale geldik. Akaryakıta sadece son bir ayda yüzde 60’ın üzerinde zam yapıldı, bu akşam yeni bir zammın olup olmayacağını yaşayarak göreceğiz. Göz göre göre ekonomik krize yol açanların, bu krizden nemalananların, krizde daha yüksek kar elde edenlerin sıra emekçilere gelince ‘kaynak yok’ demelerini kabul etmiyoruz. Satın alma gücümüz her geçen gün eriyor. Maaşlarımız, ücretlerimiz buharlaşıyor. Bankaya, çevresine, akrabalarına borcu olmayan kamu emekçisi yok.”
“MAAŞ ARTIŞI KAĞIT ÜZERİNDE KALDI”
Açıklamasında Temmuz ayı maaş artışının kamu emekçisini yoksulluğa ve sefalete sürüklediğini ifade eden Pehlivan sözlerine şöyle devam etti: “Buna göre iktidarın ‘en düşük maaş’ dediği kamu emekçisinin maaşı 22 bin TL olmuştur. Ancak artış kağıt üzerinde kalmıştır. Çünkü 22 bin TL’nin olan bu maaşın; 3 bin 390 TL’si sabit ek ödeme tutarı, 8 bin 77 TL’si ilave seyyanen ödenek tutarı, 1.159 TL’si eş yardımı, 382 TL’si ise çocuk yardımından oluşmaktadır. Bu 4 kalemden sigorta prim kesintisi ve gelir vergisi kesintisi yapılmamaktadır. Yani bunlar emekliliğe yansıtılmamakta, emekli aylığına esas tutarın hesabında ‘Sıfır’ kabul edilmektedir. Bu durumda 22 bin TL olan maaşın sadece 8 bin 890 TL’si emekli aylığı hesabında temel alınacaktır. Emekli aylığı ise 4 bin 500 TL civarında yani bugün alınan 22 bin TL maaşın beşte birine kadar inecektir. Bugünü kurtarmak isteyen iktidar hepimizi önümüzdeki yıllarda çok daha derin bir açlığa, sefalete sürüklemektedir. Bu, iktidarın çalışanlara ve emeklilere kurduğu yeni bir tuzaktır.”
“EN DÜŞÜK MAAŞ 45 BİN TL’YE ÇIKARILMALI”
Önümüzdeki yıl için yapılacak maaş artışının TÜİK verilerine göre yapılmaması gerektiğinin altını çizen şube başkanı Pehlivan açıklamasında son olarak kamu emekçilerinin taleplerini dile getirerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Öncelikle tüm kamu emekçilerine brüt 8 bin 138,89 TL olarak verilen ilave seyyanen ödenek mevcut taban aylık katsayısına dahil edilmelidir. Bu adımın atlandığı her maaş artışı teklifi daha baştan tuzağa düşmek demektir. Söz konusu artışta tüm toplumun sahte olduğunu yaşayarak öğrendiği TÜİK rakamları değil, yoksulluk sınırı temel alınmalıdır. Bu çerçevede; mevcutta iktidarın ‘en düşük maaş’ olarak ifade ettiği maaşın dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırı üzerine, yani 2024 yılı Ocak ayı itibariyle 45 bin TL’ye çıkarılmasını istiyoruz. Artan hayat pahalılığı karşısında bugün hiçbir karşılığı kalmayan eş yardımının 3 bin 310 TL’ye çıkarılmasını, çocuk yardımının her çocuk için 2 bin 220 TL’ye çıkarılmasını, konutu olmayan kamu emekçilerine büyükşehirlerde 7 bin 500 TL, diğer şehirlerde 5 bin TL kira yardımı verilmesini istiyoruz. Buradan hareketle maaşlarımızın 2024 yılı ocak ayından itibaren her üç ayda bir yoksulluk sınırındaki artış oranına göre güncellenmesini istiyoruz.”
[ilgili-haber=29275]