Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nu, maaş zammını protesto etmek amacıyla 81 ilde eş zamanlı olarak, eylem gerçekleştirdi. Öğretmenlerin zammı protesto ettiği eyleme HÜR-SEN  Başkanı Taner Çetin, Bağımsız Kamu Sendikası Başkanı Yüksel Bayrak, KESK Başkanı Mehmet Ramazan, Birleşik Kamu İşleri Başkanı Zeki Dirlik basın açıklamasına katıldı.

“Sefalete mahkûm etmeye çalışanlara karşı susmayacağız!”

Manolya Meydanı’nda yüzlerce kişinin katılımıyla 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleşen basın açıklamasında Öğretmenler, yapılan zamları protesto etti. Yapılan basın açıklamasında;

“Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı %44,38’lik yıllık enflasyon oranı, çarşıda, pazarda yaşadığımız gerçeklerle asla bağdaşmamaktadır. Halkı yanıltan bu sahte rakamlarla bizleri sefalete mahkûm etmeye çalışanlara karşı susmayacağız! Yalanlarla örülmüş bu sistemin illüzyonunu reddediyoruz ve emeğimizin onurunu korumak için mücadele bayrağını yükseltiyoruz! Kamu emekçilerinin maaşlarına %11,54 gibi trajikomik bir zam uygulamak, alın terimize ve emeğimize yapılmış büyük bir hakarettir. Üstelik bu hakaret yalnızca kamu emekçilerini değil, toplumun geniş kesimlerini de derinden yaralamaktadır. Ekonomik krizle her gün biraz daha ağırlaşan hayat koşulları, temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamayacak duruma gelmemize yol açmıştır. Açlık sınırında yaşamaya zorlanan milyonlar olarak, bu düzenin sürdürülemez olduğunu haykırıyoruz!” denildi. 

Manisa'da Işçiler Iş Bıraktı! (6)

Bakanlık yeni yılda da ifşa etti! ‘Kuvvet arttırıcı’ çikolatada ilaç çıktı Bakanlık yeni yılda da ifşa etti! ‘Kuvvet arttırıcı’ çikolatada ilaç çıktı

“Emekçileri öğrencilere benzetiler”

Zamların artık işçiler için bir çileye dönüştüğünü ve işçilerin günlük hayatını altüst ettiği vurgulanan basın açıklamasında;
“Artık zamlar, sıradan bir haber olmaktan çıkıp emekçilerin günlük yaşamını alt üst eden bir gerçekliğe dönüşmüştür. Market raflarından temel ihtiyaçlara, faturaların her kaleminden ulaşım ücretlerine kadar fiyatlardaki artışlar, emekçilerin cebine her gün biraz daha yük bindiriyor. Kamu emekçileri, maaşlarını hangi ihtiyaçlarına yetiştireceklerini şaşırırken, art arda gelen zamlarla mücadele etmek neredeyse imkânsız hale geldi.  Ülkemizde kira artışları, artık vatandaşların barınma hakkını elinden alacak boyutlara ulaşmıştır. Ortalama konut kira bedeli asgari ücret düzeyine ulaşmış, kamu emekçileri kirasını ödeyebilmek için adeta öğrenciler gibi ortak ev tutmaya mecbur bırakılmıştır” ifadeleri kullanıldı.

Manisa'da Işçiler Iş Bıraktı! (5)

“Yurttaşlarımızı açlığa mahkum ettiler”

İktidarın halktan koptuğu vurgulanan açıklamanı devamında şu ifadelere yer verildi;
“Değerli dostlar, değerli Manisalılar, 2025 yılına, milyonlarca çalışanı ilgilendiren %30’luk asgari ücret zammı, memur emeklilerine reva görülen %11,54’lük sefalet artışı ve işçi emeklilerine verilen %15,75’lik zam ile girdik. Bu zamlar yurttaşlarımızın büyük bir çoğunluğunu açlığa mahkum etmektir. Bu kölelik düzeni ile hayatta kalmak mümkün değildir.  Cumhurbaşkanı'nın "fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin" çağrısı, siyasi iktidarın halktan ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Emekçi ve emeklilere yapılan bu boykot çağrısı, bir avuç ayrıcalıklı azınlığın sokaktan, çarşıdan ve halkın gerçeklerinden tamamen uzaklaştığını açıkça göstermektedir.” 

Öğretmenlerin yıllardır emeğinin karşılığını alamadığını ve her geçen gün yoksullaştıklarını belirtilen açıklamada;

“Sayın Erdoğan’a soruyoruz: Elimizde bir simit, bir bardak çayla daha neyi boykot edelim? Elektrik faturasını mı? Çocukların eğitim masraflarını mı? Market reyonlarını mı? Ulaşımı mı? Halkın yaşam mücadelesini görmezden gelen bu çağrılarla, adeta dalga geçercesine yapılan açıklamaları kabul etmiyor ve yaşam koşullarımızı iyileştirmek için sorumluluk almayanları silkelenip kendine gelmeye davet ediyoruz! Kamu emekçileri tarihin en hızlı yoksullaşma sürecini yaşamaktadır. İnsanca yaşayacak bir ücret, sadece ekonomik bir talep değil, aynı zamanda insani bir haktır. Kamu emekçileri, geçim sıkıntısı çekmeden çocuklarının geleceğine güvenle bakabilmeli, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmelidir. Bu nedenle, asgari ücret ve kamu emekçisi maaşları yoksulluk sınırının üzerinde belirlenmeli, maaş artışları Erdoğan-Şimşek programına göre değil gerçek enflasyon oranına göre yapılmalıdır. Bizler, bu ülkenin eğitimini, sağlığını, yerel yönetimlerini, altyapısını ve sosyal hizmetlerini omuzlarımızda taşıyoruz. Ancak, yıllardır emeğimizin karşılığını alamıyor, her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz” ifadelerinde bulunuldu. 

Manisa'da Işçiler Iş Bıraktı! (7)

“Bu çelişkiyi asla kabul etmiyoruz!”

Son olarak açıklamada şu ifadeler kullanıldı;

“Kamu emekçileri olarak yılın başında aldığımız ücret, birkaç ay içinde vergi dilimlerinin artmasıyla erimektedir. Adil bir vergi sistemi, çok kazanandan çok; az kazanandan az vergi alınmasını ve servet vergisinin hayata geçirilmesini istiyoruz. Düşük gelirli kesimlerin vergi yükünün azaltılması için talebimiz nettir: Ücretli çalışanlardan alınan vergi birinci dilimde sabitlenmeli, temel ihtiyaç maddeleri üzerindeki dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Kamu emekçileri, maaşlarının büyük bir kısmını oluşturan ek ödemelerin, emekliliğe yansıtılmamasından dolayı, emekli olduklarında ciddi bir gelir kaybı yaşamaktadır. Yıllarca kamu hizmetinde çalışan emekçiler, emeklilik dönemlerinde “açlık sınırının altında” yaşamaya mahkûm edilmemelidir. Bugün, kamu emekçilerinin aldığı maaşın neredeyse yarısı ek ödemelerden oluşmaktadır. Ancak bu ödemeler, emekli maaşına dâhil edilmediği için; yani aslında “kayıt dışı çalıştırıldığımız için” emekli olanlar büyük bir gelir kaybına uğramaktadır. Bu adaletsiz uygulamaya derhal son verilmeli, tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. Halkın alın teriyle oluşturulan kamu kaynaklarının, halkın refahı yerine rant projelerine ve yandaş şirketlerin kasalarına akıtılması, vicdanları yaralayan bir haksızlıktır. Yandaş şirketlerin, kamu kaynaklarını talan edercesine sahiplenmesi ve üstüne üstlük vergi indirimi gibi ayrıcalıklar bekleyen bir yüzsüzlüğe bürünmesi artık sabır sınırlarını aşmıştır. Halk, yokluk içinde yaşam mücadelesi verirken, kaynakların bir avuç yandaşa peşkeş çekilmesine göz yummayacak ve bu talan düzeninin değişmesi için mücadeleye devam edeceğiz.”

Manisa'da Işçiler Iş Bıraktı! (3)

Muhabir: EGEMEN PİŞKİN