Yapılan bilimsel çalışmalarla, müze tarafından 1982'de satın alınan tarihi sedirin (kline), 1980'lerin başında Manisa yakınlarındaki bir mezardan kaçak kazılarla çıkarıldığı ve yasadışı yollarla ülke dışına kaçırıldığı kanıtlandı.

İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürlüğüne teslim edilen eser, uzmanlar tarafından açılıp incelendi.

Sedir2

"Getty Müzesi uzmanları bize çok detaylı bir rapor göndermişler"

Uzman konservatör ve restoratör Deniz Nurcan, esere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, milattan önce 6. yüzyıla tarihlenen eserin, türünün nadir örneklerinden biri olduğunu söyledi.

Nurcan, klinelerin genelde taş ve ahşap malzemelerden üretildiğini belirterek, "Bu bronz bir eser. Demir iskelet üzerine bakır ve bronz malzemeden örgü konularak, döküm bronz ayaklarla üretilmiş. Bu anlamda nadir. Genelde örneklerini görmüyoruz." dedi.

Sedirin üzerine yapışan keten parçalarının Türk arkeologlar tarafından mezarda bulunan ahşap ve bronz levhalarla birebir örtüştüğüne dikkati çeken Nurcan, şunları kaydetti:

"1980'li yıllarda kaçak yollarla yurt dışına kaçırıldığı biliniyor. Türk arkeologlarının Getty Müzesi uzmanlarının ortak çalışmaları sonucunda kazı alanından bulunan bronz ve ahşap örnekleri ve aynı şekilde eserin üzerindeki keten parçaları eşleştirildiğini aynı döneme tarihlendiği belirlenmiş. Böylelikle de eserin aslında bizim kültürümüzün bir varlığı olduğu tespit edilmiş. Getty Müzesi uzmanları bize çok detaylı bir rapor göndermişler. Malzeme ve yapım tekniğiyle ilgili çok özenli bir rapor hazırlamışlar. Bizler de ilk olarak belgeleme çalışmalarını yapacağız ve kendi analizlerimizi yapacağız. Konservasyon yöntemlerini belirleyip sergilemek üzere eserimizi hazır hale getireceğiz."

Turgutlu'da kış konseri düzenlenecek Turgutlu'da kış konseri düzenlenecek

Sedir1

Tarihi sedir hakkında

İadesi gerçekleştirilen sedir, oldukça nadir rastlanan bir mobilya türü olarak dikkati çekiyor.

Tarihi resimlerde ve o döneme ait kap kacak üzerindeki tasvirlerde görülen bu tür sedirler, antik dönemde günlük yaşamda dinlenme ve yemek yeme amacıyla kullanılıyordu.

Dökme bronz ayak ve raylara sahip, demir bir iskelet üzerine inşa edilen sedir, delikli bakır levhalardan oluşuyor.

Tornalanmış ayakları, köşelerde çıkıntılı zıvanaları ve minderleri destekleyen kafesli yüzeyiyle o dönemde yaygın olarak ahşaptan üretilmiş sedirlerin bronzdan bir örneğini temsil ediyor.

Bu iade ile 2024'te Türkiye'ye getirilen eser sayısı 36'ya ulaştı. Son 6 yılda toplam 7 bin 840 eserin Türkiye'ye iadesi sağlanırken, 2002'den bu yana ise toplamda 12 bin 155 eser ülkeye geri kazandırıldı.

Kaynak: AA