2018 yılından itibaren Türkiye’nin ekonomik yapısında yaşanan dalgalanmalar, birçok sektörü olumsuz etkiledi. Ülkedeki ekonomik kriz, artan enflasyon oranları ve yüksek yaşam maliyetleri, özellikle esnaf ve dar gelirli aileler üzerinde büyük bir baskı oluşturdu. Bu zorlukların bir yansıması da, yaklaşan yeni eğitim öğretim yılı ile birlikte okul kıyafetleri alışverişinde kendini gösteriyor.
Eğitim hayatına yeni adım atan öğrenciler için gerekli olan okul kıyafetleri, ailelerin bütçesini ciddi şekilde zorlamaya başladı. Yeni eğitim öğretim yılı ile birlikte, özellikle küçük yaştaki çocukların okul kıyafeti ihtiyaçları ailelerin karşılaması gereken önemli bir masraf haline geldi. Kıyafetlerin zorunlu olarak belirlenen standartları ve yüksek fiyatları, birçok ailenin bütçesini aşan bir yük getiriyor.
Bu durum, asgari ücretle geçinmeye çalışan aileler için oldukça zorlu bir hale geliyor. Yeni eğitim yılı için bir çocuğun gerekli kıyafet ve okul malzemeleri için yapılan harcamanın toplamda 3 ile 4 bin lira arasında değiştiği görülüyor. Geçen yıl ise bu fiyatlar bin ile 2 bin lira arasında değişkenlik gösteriyordu.
Ebeveynler sıkı bütçe planlaması yapmak zorunda!
Ebeveynler, çocuklarına okul kıyafeti alabilmek için bu yıl daha da sıkı bütçe planlaması yapmak zorunda kalıyor. Ancak, artan maliyetler ve yüksek enflasyon oranları, ailelerin bu temel ihtiyaçları karşılamasını daha da güçleştiriyor. Özellikle dar gelirli ailelerin, okula yeni başlayacak çocukları için okul kıyafeti alması adeta imkânsız hâle geliyor. Asgari ücretle geçinen ailelerin, aylık gelirleriyle hem günlük ihtiyaçlarını karşılamaları hem de çocuklarının eğitim masraflarını temin etmeleri oldukça zor olduğu söyleniyor.
Bu ekonomik zorluklar, birçok aileyi farklı alternatifler aramaya yönlendiriyor. İkinci el kıyafet alışverişi, indirimli ürünler veya sosyal yardım programlarına başvuru gibi çözümler, ailelerin yükünü hafifletme çabasında bulunmalarını sağlıyor. Ancak, tüm bu çabalar, artan mali yükün ağırlığını hafifletmeye yeterli olmuyor. Okul kıyafeti maliyetlerinin bu denli yüksek olması, sosyal eşitsizlikleri ve ekonomik adaletsizlikleri gözler önüne seriyor. Eğitim, her çocuğun hakkı olarak görülse de ekonomik koşullar bu hakkın eşit bir şekilde sunulmasına engel teşkil ediyor. Ailelerin bu konuda yaşadığı zorluklar, toplumda geniş yankılar uyandırıyor ve yetkililerden çözüm bekleniyor.
“Fazladan mesai yapıyorum”
Türkiye’de artan yaşam maliyetleri ve ekonomik kriz, eğitim alanında da kendini gösteriyor. Okul kıyafeti masraflarının ebeveynler üzerinde yarattığı yük, sosyal ve ekonomik adaletsizliklerin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Geleceğin teminatı olan çocukların eğitim haklarını korumak için, daha sürdürülebilir ve adil çözümler geliştirilmesi gerektiği vatandaşlar tarafından vurgulanıyor.
Okul kıyafeti için çocuğu ile birlikte alışverişe çıkan Manisalı Sadık Gündüz, fiyatların geçen yıla göre yüzde 100 arttığını belirterek, çocukların okul kıyafeti için fazladan mesai yaptığını söyledi. Gündüz, “Artık çok zor durumda kalıyoruz. Günümüz şartlarında çocuklarımıza güzel bir gelecek sunmak ve eğitimleri için çalışsak bile yeterli olmuyor. Fazladan mesai yapıyorum. Mesai yapmazsam okul kıyafetlerini nasıl alacağımı bilemiyorum. Çocuklarıma bir şey hissettirmiyorum. Ama zorlanıyorum. Her şeyin üstesinden gelmeyi başarıyoruz ama böyle giderse nasıl yapacağımı bilemiyorum. Her geçen gün ekonomik sorunlar büyümeye devam ediyor. İnşallah ekonomik problemler son bulur. Bizlerde vatandaşlar olarak rahatlarız” diye konuştu.