Bugün dilencilerin sürekli kullandıkları o meşhur mekana gittim. 

Biraz olayları gözlemledim kenara köşeye gölgelere her yere birileri oturmuş para dileniyor. Kızdım  sinirlendim. Bende onların karşısına  oturdum  ve bir dirhem hayal birazda ümit  dilendim. Yüksek sesle bağırarak 

-Bana bir dirhem hayal biraz da ümit!

-Bana bir dirhem hayal biraz da ümit!

Dedim.

Sonra dilencilerden birisi  şaşkın bir şekilde yanıma geldi. Hayretler içinde kalmış olmalı ki sesi titriyordu. Titrek  bir sesle bana sordu.

-  Neden sende herkes gibi para dilenmedin ? 

- Neden bir dirhem hayal biraz da ümit dilendin onların sana ne faydası olacak ki ? 

 Seni bir dirhem hayal birazda ümit mi mutlu edecek ? 

Önce sustum. Derinlere daldım. Geçmiş çöplüğüme gittim kurcalamaya başladım çöpleri. Kurcaladıkça aklımda bir şeyler belirdi. Sonrasında  dilimden şu sözler döküldü 

-  Nice zenginler gördüm parasıyla dünyaları  defalarca satın alabilen ama huzuru ve mutluluğu  bulamayan.

. Bitmeyen koşturmacalar, uykusuz geceler ve stres üstüne stresler... Stresleri bütün hayallerini yakmış. Yanan hayalleri ise ümidini öldürmüş.

Zenginler hayallerini yakmış ümitlerini öldürmüş zenginler .Ve zenginler de dert yanıyordu keşke bir dirhem hayalim biraz da ümidim olsaydı da şu servetim olmasaydı. Evet o zenginler bugün Sokak sokak gezip bir dirhem hayal birazda ümit dileniyorlardı...