Değerli Manisalılar ve çok kıymetli okurlarımız, sizlere en içten saygılarımı sunuyorum.
Siyaset, demokrasilerde kale taşlarının en sağlam nirengi noktasıdır.
Diyeceksiniz ki ne demek istiyorsun?
Evet, siyaset bir ülkenin olmazsa olmazıdır. Ama gerçek demokrasiyi yaşayan ülkelerde, bunu görebiliriz. Tam olmasa da bir miktar fire vererek yaşayan toplumlar ve ülkeler vardır.
Partilerin aday gösterdiği birçok isim, kazanan kazanıyor kayıp edenler aldığı oyları kendi kişiliğine bağlayıp, kendilerinin siyasi ağırlıklı biri olduklarını anlatarak bir dahaki seçimde aday olmak için senaryo peşinde koşuyorlar.
Oysaki aldıkları oy partilerinin oyudur. Şahsi olarak kişisel oyları da yok, karşılığı olmayan kişilerde toplumda karşılığı varmış gibi rol yapan yalancı şahsiyetlerdir.
Yakinen takip ettiğimiz siyasiler var.
Seçimi kayıp ettiler, âmâ hala kendi egoları ile çaka satmaya çalışsalar da oturdukları masalarındaki kalabalık sayısı üç kişi.
Siyasetin tozlu raflarında yerinizi aldınız beyler.
Gerçekten siyaset sizlerin eline geçerse vay Manisa’nın haline.
Daha önce kendi partisini dağıtan yalan makineleri şimdi başka partilere göz kırpıyor ama nafile.
Bunların şahsi oy potansiyeli sadece beş yüz.
Ne olur ne olmaz, sahte hesaplardan kendilerini aratan dangalaklar var.
Bakın beni CHP genel başkanı arıyor AKP'li ler arıyor gibi gülünç hareketler.
Hatta milleti kandıracaklarına inansalar, Cumhurbaşkanı arıyor diyecekler.
Birde sahte diplomalılar bile olduğu söyleniyor.
Para ile alınan yurtdışı diplomaları.
Zamanı gelse belki insanlar deşifre edecekler.
Kendileri aptal herkesi öyle sanıyor.
Siz kimsiniz?
Bu ülkede, ne ünlü siyasetçiler bir gece ‘de silinip gidiyor.
Bir zamanlar, dijital Billboardlarda gece gündüz fotoğraf koyup ismini yazıyordu.
Belediyenin bütün imkanlarını sunarak reklamını yapıyordu.
Hani şimdi nerde?
Saraylara benzetilen makam odalarında oturanlar, hani nerede.
Tozlanmış rafların en arkalarındalar.
Komik duruma düşen siyasetçiler.
Tozlu raflarda değil adı bile anılmayan siyasetçiler gelip geçti.
Birde makama güvenip saltanat sürenler, makam gittiği zaman ne duruma düşüyorlar oda ayrı olay.
Değerli, Siyasetçiler siz siz olun asla böyle hareketlerde bulunmayın.
Ama halk adamı olanlarda var.
Onları da görüyoruz.
İşte Manisa’da gönlü alçak başkanları gördükçe egosu tavan yapmış cahiller aklımıza geliyor.
Siyaset sahnesi asla kabadayı insanları sevmez halk nefret eder.
Geldiğiniz yer döneceğiniz yerdir.
Ananız sizi siyasetçimi doğurdu
Siyaset hamuru ile mi yoğurdu.
Kendinize gelin.
Manisa'dan bir adil Aygül geçti Allah rahmet eylesin.
İşte sayın semih Balaban'ın duruşu tam bir siyasetçi halk adamı.
Bir Ertuğrul Dayıoğlu vardı halk adamı idi Allah rahmet eylesin.
Hiç kibri olmayan insanlardı.
İsimleri tozlu raflarda değil halkın kalbinde yerini almış.
Halka dokunamıyorsanız siyaset yapmayın.
Manisa'nın öz evladı deyip çaka satarsanız, övey olanlarda sizi sandığa gömer.
Nitekim yaşadık.
Siyasetin s sini bilmeyen yalan siyaset yaparsa ben abi olacağım derseniz, halk sizi bir hiç yapar.
Nitekim yaptılar paçavraya çevirdiler.
Doğru dürüst namuslu siyasetçilere selam olsun.
Kalın sağlıcakla...