Nasıl ki boğaz köprüleriyle
Bağladıysak Asya’yı Avrupa’ya
Orta Doğu’yu
Asya’yı Avrupa ile buluşturmak
İnsanlık misyonumuz olmalı!
Suriyeliyi, Iraklıyı, zorunlu göçe zorlamak
İnsan hakları sözleşmelerine aykırı
Ve
“Kara vicdanlı” olmalara sebep!
Kendi istekleri gitmeli insanlar
Göçün değişmez yasasıdır
Daha iyisini bulan gider
“ yolcudur abbas bağlasan durmaz”
İnsanca yaşam, her insanın hakkı!
Düzensiz göçmenleri
Denizlerde, karada
Yunanlı’ların, İtalyan’ların, Fransız’ların,
İspanyol’ların yaptığı gibi
Ölüme geri itmektense
Hep ileriye göndermek daha mantıklı!
Ülkemiz son yıllarda Avrupa’nın
Açık göçmen kampı oldu!
Kendi nüfusunu besleyemeyen ülke
“büyük ülke “desinler diye
Kendi ekonomisini ve toplumsal hoşgörüsünü
Yitirdi, tüketti!
Geri göndermek ırkçılık, faşizanlık
Olarak nitelendirilirken
İleriye göndermek çağdaşlıktır!
Tarih boyunca insan göçleri hep
Kuzeye olmuştur.
İnsan oğlunun kuşlar gibi
Kanatları yok ki, istedikleri yerlere
Uçup gitsinler
Denizler, nehir duvarlar, dikenli elektrikli
Teller
Güvenlik güçleri, gaz, mermi.
Ölümcül sebepler.
Eşek sudan gelinceye kadar sopa, dayak
Ekmek yemedikleri kadar tekme, yumruk.
Kırılan insanlık onuru,
Sineye çekilir mi “ Özgürlük umutları”
Olmasa?
15 milyon göçmen yasıyor topraklarımızda
Hem onlar
Hem bizler diken üzerindeyiz.
Rüyaları geri gönderilme kabusları
İle dolu.
Birde Ümit Özdağ ile!
Bu toprakların sahipleri
Kaygı, endişe, anksiyete içerisindeler
Kendilerine paralı olan kamu hizmetleri
Misafirlere bedava!
Bedavacılık aldı başını yürüdü.
Ekmek milletten.
Su devletten!
Cebimize anahtar uydurdular.
Ben onu bunu bilmem
Arkadas!
Geriye itmeyeceksin,
Zorunlu göçe zorlamayacaksın!
Madem Avrupa seni
Asya’lısın, Afrika’lısın, Müslümansın diye içerisine
Almıyor,
Açacaksın Kapıkule’yi, çekirge sürüsünün
İstilası gibi
İstila edecekler çağdaş muasır medeniyetleri!
Yemin ederim ki,
“ BİZ DAHİL”
Bir tane göçmen kalırsa!