Geçen yıl, başı boş sokak problemi ile ilgili yazıyı yazmamın üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçti. Bu süre içerisinde başta çocuk ve yaşlılarımız olmak üzere savunmasız birçok vatandaşımız köpek saldırılarına uğradı. Kimi yaralandı, kimileri de hayatlarından ömür boyu silinmeyecek travmalar yaşadılar. Maalesef kimi çocuklarımızda hayatını kaybetti. Nihayet hükümet yetkililerin bu soruna bir çözüm bulmak için harekete geçeceğine dair basından ve hükümet yetkililerinden haberler gelmeye başladı. Bir an önce çözüme gidilmesini halkın büyük çoğunluğu destekliyor. Çünkü başı boş köpek saldırılarında yaralanan, ölen ve zarar gören halkın kendisi. Hayvan koruma kanunu çıktığı 2004 yılından bugüne değin başı boş köpek sayısı da başı boş köpeklerin yaraladığı ve öldürdüğü insanlarımızın sayısı da hızla artmaya devam ediyor. Devleti yöneten hükümetin bu sorunun çözümü için bu kadar geç kalması gerçekten düşündürücü. Bu problemin çözülmesini istemeyen ve sokaklarda başı boş itlerin kalmasını destekleyen ve hayvanlardan da sadece ‘’it’’ sevdiklerini düşündüğüm insanlara birkaç lafım olacak. İti diğer hayvanlardan ve çocuklarımızdan üstün görebilirsiniz. Kutsallaştırdığınız ite, evinizde bakıyorsanız ve ağızlıksız sokağa çıkarmıyorsanız bu ite tapıyor olmanız benim için sorun değil. İsterseniz it yerine başka bir hayvana tapın bu da beni ilgilendirmez. Ama sizin taptığınız ve çocuklarımızdan üstün gördüğünüz hayvanı herkesin yaşam alanı olan sokakta besleyemezsiniz. Israrla ortak yaşam alanımızda bakmaya devam ettiğiniz it, çocuklarıma zarar verdiği an benim de senin sokakta baktığın ite zarar verme hakkım doğar. Sayın sadece ‘’it’’ seven; burası itin ve ineğin putlaştırıldığı Hindistan değil ve bizler de Hindu değiliz. Biz doğa ana diyen ve insanı doğanın herhangi bir parçası gören, insanın üstünlüğüne inanmayan ve pagan tanrılarına çocuk kurban eden paganlardan da değiliz. Biz; insanı eşrefi mahlukat gören İslam dinine mensubuz. Hiçbir hayvan bizim için bir put olamaz. Kurban Bayramı’nda Allah’a adadığımız hayvanları kesiyoruz. Tüm kâinatın ve içerisindeki canlıların bizler için yaratıldığına inanıyoruz. Bizi iyi belle sayın sadece ‘’it’’ seven kardeş. Biz neslimizi yani çocuklarımızı sizin putlaştırdığınız itlerden de koruyacağız. Not: ‘’İt’’ kelimesi, itleri tanımlamak için Türklerin kullandığı en eski kelimedir. Sağlıcakla Kalın.