Bahadır Yenişehirlioğlu: "Ayşenur Ezgi Eygi’nin duruşu insanlık için bir örnek” Bahadır Yenişehirlioğlu: "Ayşenur Ezgi Eygi’nin duruşu insanlık için bir örnek”

Anne ve babaların göz bebeği evlerin neşesi can evlat… Herkesin evladı kendine kıymetli ve her çocuk değerli.

(RÖPORTAJIN VİDEOSUNU HABERİN SONUNDA İZLEYEBİLİRSİNİZ)

Uzman Psikolojik Danışman Harun Ülger ile çocuk istismarı hakkında bir röportaj gerçekleştirdik. Çocuklarımızı istismardan korumak için onlara ne gibi eğitimler vermeliyiz?

İstismara uğramış fakat korktuğu için bunu ailesine söyleyemeyen çocuklar nasıl yardım ister, ailelerin çocuklarında dikkat etmesi gereken belirtiler neler? Bu soruları Uz. Psikolojik Danışman Harun Ülger’e sorduk.

-Hangi durumlar çocuklar için istismar olarak ele alınır?

Harun Ülger:  “Cinsel haz amacıyla çocuk araç olarak kullanıldığında, bu çocuğa temas olsun ya da olmasın, cinsel istismar olarak ele alınır. Bu yetişkinin çocuğun soyarak izlemesinden tutunda çocuğun yanında ma….yon yapmasına kadar bunların tümü cinsel istismar olarak ele alınır.”

- Cinsel istismara uğramış olan bir çocuğu, ailesi nasıl fark edebilir?

Harun Ülger: “Şimdi iki tür belirtiler var. Fiziksel ve ruhsal olarak ikiye ayırdığımızda; fiziksel olarak çocuğun iç çamaşırında kan,leke gibi birtakım belirtileri gördüğümüzde şüphelenebiliriz. Tabi hemen cinsel istismar diyemeyiz. Onun haricinde fiziksel olarak çocuğun genital bölgelerinde ağrı, kaşınma ve yanmalar, fiziksel belirtiler arasındadır.

Ruhsal olarak da; çocuklarda uyku problemleri yaşanmaya başlanmışsa, çocuk kaçınma, korkma davranışlarını sergiliyorsa yine çocuğumuzda banyo gibi yerlerde aşırı uzun saatler durma ya da çok kısa sürelerde hemen banyodan çıkma gibi öz bakım becerilerinde gerilemeler yada bir takım ani değişmeler varsa cinsel istismardan şüphelenebiliriz.”

-Cinsel istismara uğramış çocuk neden korkar ve bunu ailesine söylemez? Peki çocuk söylemese de bu durum karşısında ailesinin anlaması için nasıl tepkiler verir?

Harun Ülger: “Çocuklarda direkt olarak içe kapanma gözlemlenebiliyor. Çocuklarda sosyal becerilerde düşüşler yaşanıyor. Sosyal izolasyon yaşamaya başlıyorlar.

Genellikle biz cinsel istismarı hep yabancılardan beklerken bunu orana vurduğumuzda %40 gibi büyük bir oranında genellikle aile içi cinsel istismar vakaları gözlemleniyor.

Bu da çocuklarda aile yapısının bozulmasına ilişkin korkular geliştirdiğinden dolayı birilerine söyleme ya da itirafta bulunmaktan çekinebiliyorlar. Bu da istismarın gizli kalması uzun yıllar bireyin bunun etkisinde olmasına sebep oluyor.

Ailenin güven ortamını oluşturması gerekiyor. Öncelikle istismarı önlemede ne yapmak gerekir dersek, en başından çocuklara 4’lü yaşlarından itibaren cinsel eğitim verilmesi gerekiyor ki burada aile çocuğa ‘güven ortamını’ da oluşturuyor.  

Çünkü ifadelerinde bedenin özel bölgelerini çocuğa anlatırken bir yandan da buralara dokunulduğunda ya da temas da bulunmaya çalışıldığında çocuğun ne yapması gerektiği ile ilgili aile; çocuğa bize başvurabilirsin, etrafında sevdiğin insana hemen gidip bunu söyleyebilirsin gibi bir takım söylemlerde bulunurken çocuk güven ortamında hissetmeye başlıyor kendisini. Bu da istismarın erkenden önlenmesini ve müdahalede bulunulabilmesine imkan sağlıyor. İşte bunun olmadığı zamanlarda, yavaş yavaş ülkemizde bunlar ortaya çıkma başlıyor, olmadığı durumlarda dediğim gibi çocuk sosyal izolasyon yaşayabiliyor, içe kapanıklık yaşıyor. Bir takımın duygusal yoğunluklarından dolayı intihar eğilimleri olabiliyor. Bunları iyi okuyabilmek lazım.”

-Ailelere buradan çocuklarıyla ilgili ne gibi bir tavsiyede bulunabilirsiniz?

Harun Ülger: “Aile kesinlikle çocuğa cinsel eğitim vermeli. Bu bazen çekingenlik konusu olabiliyor kesinlikle böyle görülmemeli. Çocuğumuzu korumak istiyorsak çocuğa cinsel eğitim vermeliyiz. Çocuğun özel bölgelerini öğretmeliyiz.

Bu tarzda durumlarla karşılaştığında ne yapması gerektiğini aile olarak öncelikle onlara güven sağlayarak bize (aileye) başvurmalarını söyleyip biz (aile) yakınında olmadığımız durumlarda sevdiği insanlara acilen ulaşmalarını ya da böyle bir imkan da yoksa bağırarak kendilerini koruma altına almalarını çocuklara cinsel eğitim esnasında öğretilmeli. Ailenin öncelikle cinsel eğitim vermesi gerekiyor. Bunların önlenmesinde en büyük destekçimiz bu olacak.”

Kaynak: EYLEM TUNÇ