Fitoterapi bitkilerle tedavi anlamına gelmektedir. Terim ilk olarak Fransız hekim Henry Lenclerc tarafından La Presce Medical adlı tıp dergisinde kullanılmıştır. Hastalıkları tedavi etmek için insanoğlu çok eski çağlardan beri bitkilerden fayda ummuş ve karşılığını da almıştır.
Önemli olan bitkilerle tedavi de ilk önce dengeli beslenmeyi sağlıklı gıda gıdaya ulaşmayı hedef bilmektir. Ne yersek oyuzdur. Parlak bir cilt, daha sağlıklı bir saç daha sağlıklı bir yaşam istiyorsak yediklerimizin ne kadar önemli olduğunu bilseniz şaşırdınız.  Vücudumuzun mükemmel bir mekanizması vardır. O kendi kendine o kadar güzel tamir eder ki yeter ki dengeli ve sağlıklı yiyecekleri ulaşabilelim. Günümüz koşullarında DNA’sı oynanmış tohumlarla elde edilen yiyeceklerle bunlar çok zor olsa da bahçemizde saksımızda yetiştirilen ürünleri kullanmak daha sağlıklıdır. Bizler bitkilerin kök gövde ve yapraklarını kullanarak onların içerisinde bulunan etken maddeleri açığa çıkararak belli droglar yapabilme şansına sahibiz. Sizlere sağlıklı cilt sağlıklı saç ve tırnak bakımları için önerilerde bulunacağım ve bu maskeden hepsi denenmiş alternatif tıp tezlerinden oluşturduğum maskeler olacak. Her birimize şifa olsun şifa.
Atalarımız birçoğunun adını bile bilmediğimiz bitkilerin sağlık yönünden faydalarını asırlar öncesinde keşfetmişlerdir. Günümüzde gelişmiş tıp biliminin de faydalandığı bu bilgiler daha da bilimsel bir boyuta ulaşmıştır.  Nitekim üniversitelerde bu konu ile ilgili bölümler açılmıştır. Doğal tedavi yöntemlerinin günümüzde ne kadar önemli bir konumda olduğunu bu gelişmelerde göstermektedir. Asırlardır günümüze uzanan Manisa'nın önemli simgesi 41 çeşit baharatla yapılan mesir macunu, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan’ın hastalığına şifa olmuştur. Bununla ilgili olarak günümüzde de bitkilerimizi her alanda kullanmaktayız. Bitkilerimizden içme droglar cildimiz için sürmeli droglar saçımız için şifalar saçmaktadır. Önemli olan hangi bitkinin hangi bitki ile karıştırılacağıdır. Lakin bizim bitkileri hastalık açığa çıkmadan önce önleyici olarak kullanmamız gerekmektedir. Yani sağlıklı bir yaşamı tercih etmemiz çok daha olası çok daha sağlıklı bir yaşama merhaba dememizi sağlayacaktır.
Şu an bahar ayındayız kışa hazırlık bağışıklık sistemimizi güçlendirici elma sirkesinden bahsetmek istiyorum ama öncesinde elmanın faydalarına değinelim. Elma, sindirim sistemini düzenler, böbrek taşlarını düşürmede yardımcı olur onun dışında tansiyonu düşürmede yardımcı olur. Nefes darlığına iyi gelir, sabah aç karnına yenilen elma, kanı temizler. Vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlar. Elma, 45 protein yüzde 0.4 yüzde bir azotlu maddeler, organik asitler, kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum, silisyum, sodyum, magnezyum, çinko, fosfor, kükürt içermektedir.
İçerisinde bulunan vitaminler, A, B1, B2, B3, B5, B6, B9 CG vitaminleri bulunmaktadır ve bu vitaminler bizlerin bağışıklık sistemini güçlendirmekte dış etkenlere karşı cildimizi korumaktadır. Bununla birlikte iç organlarımızı dış etkenlere karşı koruyucu bir organizma geliştirmekte en önemli etkendir diyebiliriz Elma sirkesinden hem içerek hem de sürerek faydalanabiliriz.  İçerisinde bulunan AhA sayesinde daha genç daha parlak aknesiz duru bir cilt elde edebiliriz. Hastalıklara karşı da kendimizi koruyabiliriz.
Sizlere elma sirkesinin yapımından da bahsetmek istiyorum.  1,5 kilo kadar elma kabukları ile beraber geniş cam bir kavanoza doğranır. İçine 5 tatlı kaşığı toz şeker ilave edilir. Sonra elmaların üzerini örtecek kadar su eklenir. İstenirse bir tatlı kaşığı sirke de maya olarak kullanabiliriz. Üzeri bir bez ile örtülür. Güneş görmeyen fakat çok da soğuk olmayan bir yerde bir ay bekletilir.  Arada karıştırılır süre sonunda bir tülbentten süzülen sirke tat ve koku yönünden hafiftir. Bu sebepten dolayı kozmetolojide de rahatlıkla kullanılabilir. Elde ettiğimiz bitkisel bir durak olup sabahları aç karnına 1 tatlı kaşığı içilerek bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç kazanabiliriz. Her birinize şifa olsun sevgiler…